Ali Budak- Patatesin hemen hemen dünyanın her yerinde üretilebilen gıdaların başında geldiğine dikkat çeken TMMMOB Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı İ. Uğur Toprak, ‘Ülkemiz dünyanın en çok patates üreten 20 ülkesinden biri ancak özellikle son 5 yılda ekili alanlarımız giderek azaldı. Bu sorunun çözümü ithalat değildir. Tarım ve hayvancılık politikalarının derhal gözden geçirilmesi gerekiyor’ dedi


“Patates fiyatlarındaki artış sadece spekülatörlükle açıklanamaz”


Patates fiyatlarındaki artış sonrası ekonomi bakanının fiyat artışının sebebi olarak kadar tefeci ve spekülatörleri göstermesinin tek başına yeterli olmadığına dikkat çeken Toprak, ‘Her ne kadar fiyat artışı sonrasında tefeci ve spekülatörleri göstermek tek başına yeterli değildir. Ülkemizde son yıllarda ekili alanların giderek azalmasının yanında, özellikle küresel ısınma sonucu tarım topraklarının kuraklaşması, su kaynaklarının nüfus artışına oranla gittikçe azalması, tarımsal ve hayvansal hammadde fiyatlarını arttıran diğer ekonomik etkenlerdir.
Gıda, tarım ve hayvancılık bakanının ‘50 kuruştan satılırken ne ara 5-6 TL ye satılmaya başlandı anlayabilmiş değilim’ ifadelerini hayretle dinlerken ekonomi bakanından Suriye'den (Türkiye'nin güvenlik altına aldığı bölgeden) 4 bin ton patates ithal ettiğimiz haberini almış bulunuyoruz. Uzun yıllardır iç savaş yaşayan bir ülkeden, özellikle de kimyasal saldırıların olduğu iddia edilen bir bölgede yetiştirilen patatesin ithal edilmesinde gıda güvencesi ile ilgili ciddi tereddütlerimiz bulunuyor’ dedi.

Aile çiftçiliği desteklensin


“Aile çiftçiliği, biyolojik çeşitliliğin, gıda güvencesinin ve sağlıklı beslenmenin temel unsurudur” diyen Toprak, ‘Gelişmiş ülkelerde yok olmaya yüz tutmuş ve tekrar dönülmek istenilen aile tarımı ve küçük çiftçilik konusunda ülkemiz daha şanslı bir konumda. Yukarıda saydığımız gerekçelerle diyoruz ki; tarımda ve tarımsal üretimde önemli bir girdi sağlayan, yerel anlamda üretime ciddi destekleri olan ve geleneksel üretim girdilerini kullanarak bugünden yarına ulusal bir birikim ve geçmişin oluşturulmasında önemli katkıları olan aile tarımcılığı ya da küçük çiftçilik mutlaka desteklenmelidir. Aile çiftçiliğini ön plana alan ulusal politikaların uygulanması, çiftçimizin ve tarımımızın hak ettiği itibarı görmesi, sektöre hizmet etmek üzere hazır bekleyen meslektaşlarımızın istihdamı, halkımızın ucuz ve kaliteli gıdaya erişiminin sağlanması en büyük dileğimizdir” ifadelerini kullandı.

Suriye’den gelen patateslerin analizi yapıldı mı?

Bakanın, ‘Neden Suriye dururken başka bir yerden alalım?’ sorusunu soran gıda, tarım ve hayvancılık bakanına kendilerinin de soruları olduğunu belirten Toprak, şöyle devam etti: Söz konusu patateslerin ülkemize girmeden akredite bir kuruluş tarafından analizleri yapıldı mı?

Patateslerin yetiştirildiği bölgedeki toprak ve su analizleri yine akredite bir kuruluş tarafından yapıldı mı? Gerek patateste, gerekse toprak ve suda kimyasal kalıntı ve/veya ağır metalar (kurşun, civa, arsenik vb) mevcut mu? Yapıldığını umduğumuz analizlerin sonuçları kamuoyu ile ne zaman paylaşılacak? Bu soruların cevabını bekliyoruz. Ülkemiz kaynaklarını geliştirerek ve etkin kullanarak gıda üretimini artırmak; destekleme politikalarını liberalleşme yanlısı, üretimden kopuk yöntemlerle değil üretimi destekleyen yöntemlerle uygulamak; tarım üreticilerini gıda yardımına muhtaç değil, gıda üreten hale getirmek; ekonomide yaratılan artığın adil bir biçimde bölüşülmesini sağlamak artan gıda fiyatlarına karşı ülkemizi koruyacak dışa bağımlılıktan ve yüksek ithalat faturalarından koruyacak en temel yaklaşımlar olacaktır.