Halil Özcan - Ege Finans Derneği'nin, 'Finans Tadında Sohbetler' başlığı altında düzenlediği etkinliğe 'Dünya'da ve Türkiye'de Eğitim, Eğitimde Okul Duvarlarını Aşmak' sunumuyla Özel Çakabey Okulları Kurucu Temsilcisi Zafer Eraslan konuk oldu. Türkiye'de 2001'den itibaren özel ve devlet üniversitelerinin hızla arttığını ifade eden Eraslan, şu anda 129 devlet, 72'si vakıf, 5 vakıf meslek yüksekokulu olmak üzere toplamda 206 üniversite olduğunu hatırlattı. 2014'te üniversitelerde okuyan öğrenci sayısının 2 milyon 508 bin iken, bu rakamın 2019'da 7 milyon 740 bin 502 olduğuna dikkat çeken Eraslan, "Bu yıl 845 bin 859 öğrenci mezun oldu. Bu rakam 5 yıl sonra 2024'de 10 milyon olacak. 5 yılda müthiş bir artış var. Üniversite okuyan sayısında artışa sebep olan sebep, toplumun beklentileri. Aslında geçmiş yıllarda daha az üniversite okuyan öğrenci vardı ama mezunların yaklaşık yüzde 70'i iş bulabiliyordu. Arz talep dengesi vardı. 'Çocuğum varsın işsiz olsun ama üniversite mezunu olsun' düşüncesi ve beklentisi var. Bu seneden sonra yaklaşık her yıl 1 milyon öğrenci mezun olacak. Bu öğrencilerin yüzde kaçı iş bulabiliyor?"

Bilinçli tercihler

İşverenlerin çalıştıracak işçi bulmada zorlandığını ifade eden Eraslan, "Acaba iş bulamama konusunda mesleki arz talep mi yoksa piyasadaki işverenlerin beklemiş olduğu düzeyde bir eğitim öğretimin verilememesi mi? TÜİK verilerine göre 1 milyondan fazla üniversite mezunu işsiz. Sadece işsiz olan sayıya bakmayalım, üniversitreden mezun olan gençlerin sadece yüzde 33'ü kendi alanında çalışıyor. Büyük marketlerde karşılaştığımız gençler üniversite mezunu, asgari ücretle çalışılıyor. Sistemde bunlar işsiz görünmüyor. Onları da işsiz kabul edersek rakam 3 milyonu buluyor" diye konuştu.
Öğrencilerin bilinçli şekilde alan tercihi yapması gerektiğine dikkat çeken Eraslan, "Okul bittikten sonra bunun farkına varıldığında çok geç oluyor. Toplumun bu bilince ulaşması gerekiyor. Yine TÜİK 2018 verilerine göre, Türkiye'de toplam 7 milyon 676 bin üniversite mezunu var. Bunlardan 951 bini işsiz. Şu an bilgisayar mühendisliği ve bilgisayar proğramcılığında işsizlik oranı yüzde 20'ye çıktı. Geçen yılki rakamlarda bu yüzde 14'tü" dedi.

Sağlık bilimleri 25 yıl mezun vermesin

Mesleklere göre işsizlik rakamları irdelendiğinde gazeteciliği çok kötü bir dönem beklediğini ifade eden Eraslan, şöyle devam etti:

"Türkiye'nin büyük basın kuruluşlarındaki yöneticilerle de konuştum. Sağlık bilimlerini de iyi bir dönem beklemiyor. Çünkü arz ve talep farkı çok fazla. Burada gençlerin çok ihmal ettiği bir olay var. Sağlıkta o kadar çok birikim var ki, bu birikimin eriyebilmesi için 25 yıl lazım. 25 yıl tıp fakültelerine gençleri almayalım. Her yıl ülke genelindeki uzmanlık sınavlarında açılan kadrolara bakıyorsunuz 25 yılda erimesi mümkün değil. Her defasında yüz gençten 5'i iş buluyor ama mezun vermeye devam ediyor. Planlama yapamıyoruz ve bu konuda ebeveynler, öğretmenler sağlıklı yönlendirme yapamıyor. Sivil toplum kuruluşları siyasetin dışında bu tür yönlendirmeleri yapmıyor.  Aslında bunu hükümetlerin yapması lazım ama yapmıyorsa odalar ya da basın yapabilir. Mezun olduktan sonra planlama için artık çok geç kalınmış oluyor."

İşçi arayan da çok

Doğru bir eğitim planlamasıyla işsizliğin çözülebileceğini ileri süren Eraslan, "İşsizlik neden bu kadar fazla? Ortada şirket mi yok, var. Neredeyse işsiz sayısı kadar iş arayan firma var. Sorun sağlıklı planlama yapamamak. Atatürk Organize Sanayi Bölgesi'ndeki bir fabrikada 2 tane makine mühendisi çalışırken, 300 tane ara meslek çalışıyor. Bunlardan bir kısmı makine mühendisinden fazla maaş alıyor. Toplumun makine mühendisine değil ara mesleğe ihtiyacı var ama bilinçsiz yönlendirme var.  Sağlıkta doktordan çok ara mesleğe ihtiyacı var" dedi.