2012'de 10 bin sahte hasar raporu tespit ettiklerini belirten Türkiye Sigorta Birliği Başkanı Recep Koçak, "Havuzda toplanan primler hasar ödemeye yetmediği için primleri yükseltmek zorunda kalıyoruz. Öncelikle kaza yapan sürücülerin primlerini daha fazla artırıyoruz. Geçen sene 10 milyara yakın bir tazminat ödedik. Bunun yaklaşık yüzde 10 ile 20 arasında sahte hasarlara gittiğini düşünüyoruz." dedi. Koçak, bu tür suistimallerin dürüst ve kurallara uyan sürücüleri de yüksek prim ödemek zorunda bıraktığını söyledi.

Ölüm ya da yaralanma olmayan kazalarda taraflara serbest tutanak düzenleme imkanı veren mevzuat değişikliğinin yer yer istismar edildiğine dikkat çeken Koçak, "Otoparklarda geri geri gelerek arkadaki arabaya çarpma şeklinde olan hasarların sayısı da oldukça fazla. Biz şirket olarak 60'ın üzerinde dava açtık. Yaklaşık 11-12 tane sahtekarlıktan ve dolandırıcılıktan hüküm yiyen sigortalılarımız oldu." dedi. 1 Nisan'da yürürlüğe girecek olan kasko genel şartlarını Skytürk360 TV'de Üç Nokta programında değerlendiren Türkiye Sigorta Birliği Başkanı ve Işık Sigorta Genel Müdürü Recep Koçak, kamuoyundaki değerlendirmelerin asılsız olduğunu ve uygulamanın sürücülerin lehine olduğunu söyledi. Buna göre, poliçeleri dört ana gruba ayırdıklarını ifade eden Koçak, bir şirketten alınan teklifle poliçeden alınan teminatların rahat anlaşılması adına böyle bir ayrıma gidildiğini kaydetti. Koçak, yabancı şirketlerin sigortacılığa yatırım yaparken Türkiye'ye ağırlık vermesini ise kişi başına düşen prim rakamlarına bağlıyor. Buna göre dünyada kişi başına düşen sigorta priminin 661 dolar, Türkiye'de ise 136 dolar olduğunu aktaran Koçak, "Ülkemizde 10 yıl öncesinde bu rakam 25-30 dolar civarında idi. Gelinen nokta kadar dünya ortalamasını yakalamamız için muazzam bir büyüme potansiyeli vaat ediyor Türkiye." dedi. Koçak'a göre yabancı ilgisi sebepsiz değil ve devamı gelecek.

10 yıla yakın Hazine Murakıplığı da yapan Recep Koçak, kamudaki en güzel uygulamanın disiplin olduğunu, özel sektörde ise hızlı karar almanın önemli olduğunu ifade etti. Koçak, kamu ve özel sektör tecrübesinin bir arada bulunması gerektiğini belirterek önyargıların yıkılması ve en azından empati ile iki tarafın birikimlerinin paylaşılması gerektiği görüşünde. Özel sektörde iyi yapılan işler kadar kamunun gerisinde kalan hususlar da olduğunu vurguladı. Örnek olarak da yazışmalardaki üslup ve dil seviyesini verdi. Dilbilgisinin yetersiz olduğunu ifade eden Koçak, not olarak 100 üzerinden 60  veriyor. Çünkü en basit dilbilgisi kuralları ihlal edildiği gibi yazılarda ilgi bölümüne ya hiç yer verilmiyor ya da eksik bırakılıyor bilgiler.