Zeynep Kaya- Almanya'nın Ludwigshafen kentinde çeşitli kimyasal ürünlerin üretildiği BASF'ta çıkan yangın nedeniyle uzun süre olumsuz etkilenen mobilya sektöründe sünger fiyatları %150 artış göstermişti. İzmir Mobilyacılar Odası Başkanı Hasan Özkoparan, şu an mobilya piyasasında sünger ham madde ihtiyacı konusunda sıkıntı kalmadığını fakat önceki yıllara oranla süngere daha fazla talep olduğunu belirtti. Özkoparan, 'Sünger fabrikasında çıkan yangın sonrası fabrika kendini toparladı, yeniden üretime başladı ve üretimde sıkıntı yaşanmıyor. Taban fiyatlarda düşme olmamasına karşın % 50 daha artış yaşanarak, % 200'lük bir artış oldu. Devletler arası sürtüşmelerin sünger fiyatlarına etki ettiğini düşünüyorum' dedi.

Dünyanın en büyük kimya fabrikasından biri BASF sünger şirketinde 17 Ekim'de çıkan yangın, Türkiye'nin yanı sıra İzmirli mobilyacıları da zor durumda bırakmıştı. Süngerin ham maddesinin üretildiği fabrikada meydana gelen yangın sonrası sünger kıtlığı yaşanmıştı. Alman şirket kendini toparlayıp yeniden üretime başlasa da Türkiye'de mobilya fiyatlarında düşüş yaşanmadı. Mobilya fiyatlarında yaşanan % 200'lük artış, hem esnafı hem yeni evlenen çiftleri zor durumda bıraktı. İzmir Mobilyacılar Odası Başkanı Hasan Özkoparan, Alman ve Türkiye hükümetleri arasında gerçekleşen birtakım siyasi sürtüşmelerden dolayı fiyatlarda şişme olduğunu vurguladı.


Dünyada sadece 3 ülkede üretiliyor


Türkiye kumaş üretiminde dünyada en çok söz sahibi olan ülkelerden biri. Mobilya üreteminde kumaşla ilgili sıkıntının olmadığını söyleyen Özkoparan, 'Mobilya kumaşlarında dünyada sayılı ülkelerden birisiyiz. Mobilya kumaşlarının % 90'ını biz üretiyoruz. Bizim derdimiz sünger. Süngerin ham maddesini yapamıyoruz. Dünyada 3 tane ülke süngerin ham maddesini üretebiliyor. Almanya, Hollanda ve Çin' dedi.   
Çok geniş alanlarda kendini gösteren mobilyacılık sektörü, piyasada değişik alanlarda kullanılabiliyor. Yatak odası, çocuk odası ve salon takımını da kapsayan mobilya grubu, yaz ve kış sezonlarına göre satışlarda farklılık gösteriyor. Sezonlara göre satışların değişmesine bağlı olarak fiyatlarda değişme olmadığını belirten Özkoparan, 'Mobilya sektöründe diğer ürünler gibi yaz geldi yükseltelim, kış geldi düşürelim gibi bir durum söz konusu değil. Mobilya sektörü aslında sanıldığı kadar karlı bir sektör de değil. Dışardan bakınca öyle zannediliyor. Adam % 10 karla mobilya satışı yapabiliyor ama bunun işçi ve işçilik  parası, makine parası, ulaşım parası var. Mobilyacılığın daha çok ekonomiye bir getirisi oluyor' diye kaydetti.


Kendi süngerimizi üretmeliyiz


Süngerin ham maddesini üretemeyip dışardan almamızın ekonomiye ciddi zararlar verdiğini aktaran Özkoparan, 'Koskoca Türkiye Cumhuriyeti neden sünger ham maddesi üretimini yapamıyor? Sünger tamamen kimyasal bir yapıya sahip. Çok mu incelikli, çok mu profesyonel bir yapıya sahip de biz kendimiz üretemeyip dışardan alıyoruz? Süngerin en büyük üretim fabrikası Almanya ve maalesef bu mobilyacılık sektörünün kaymağını da Almanya yiyor. Artık kendi süngerimizi kendimiz üretebilecek potansiyele sahip olmalıyız' şeklinde konuştu.
Özkoparan, son zamanlarda mobilyacılık sektöründe ağaç işçiliğinin daha çok rağbet gördüğünü belirterek, şöyle devam etti: Şu anda ağaç işçiliği üzerine bir trend var. Ağaç mobilyacılığında özel bir yapım tasarlanıyor ve bu da alıcıları daha çok cezbediyor. Bu biraz moda gibi, gelip geçici zevkler. Arz-talep ilişkisi dönem dönem kendini değiştirebiliyor. Bizim kullandığımız ahşap mobilyacılığında 90-100 yıllık ağaçlar kullanılıyor. Bunu doğada elde etmek bu kadar uzun süreli bir işken, satış fiyatları bana göre daha çok zarar. Satış fiyatı daha fazla olmalı. Ağaç mobilyacılığının aşırı tüketimine de karşıyım, doğaya zarar veriliyor. Ne yazık ki kıymet vermiyoruz, ağaca bir materyal gözüyle bakıyoruz. Oysaki ağaç canlı bir varlık ve ona daha çok değer verilmesi gerek. Bugün fabrikalara bakınca günde 500 metreküp, 1000 metreküp ağaç işletiliyor. Kıyılmamalı bu ağaçlara.


Çin maliyetli


Ticaret Odası Mobilyacılar Sektörü Başkanı Erdal Durmuş, sünger üretiminin dünyada sadece Almanya, Hollanda ve Çin'de üretildiğini belirterek, 'Türkiye uluslararası anlaşmalardan dolayı süngerin ham maddesini daha çok Almanya'dan ithal ediyor. Hollanda'dan da az miktarda ithal ediyoruz. Çin'den gelen ham madde nakliyeden dolayı işimize yaramıyor. Daha çok maliyete sebep oluyor' diye açıkladı.