Burcu Özkan- Turizmcilerin doların yükselmesinden sonra bilinenin aksine zor günler yaşadığını vurgulayan Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı ve Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkan Yardımcısı Mehmet İşler, "Piyasadaki bu dengesizliklerden dolayı turizmciler; domatesi, eti, içeceği almaya çalışırken mal bulamaz duruma geliyor. Kurun yükselmesi turizmcinin işine gelmiyor. Turizmci doların, ne yükselmesini ne düşmesini istiyor. Turizmci sadece istikrar istiyor" dedi.

 

Sektör çıkmaza giriyor

Turizmciliğin 'yerinde ihracat' olduğunu söyleyen Mehmet İşler, "Bizler malı buradan dışarıya göndermiyoruz o malı tüketecekleri buraya getiriyoruz ve o malı burada tükettiriyoruz. O nedenle yaptığımız işe 'yerinde ihracat' diyoruz. Baktığımızda sektör sahiplerinin yüzde 98'inin milli olduğu turizm sektörümüzün tükettiği mallar da yüzde 98 yerli. Döviz ilk yükselmeye başladığında kısa zamanda 'turizm sektörü kazanıyor' ibaresi doğru olabilir ama yaklaşık 10 gün sonra piyasadaki artış bizim yerli mallarımızdaki zamlanmalardan dolayı sektörü bir çıkmaza sürüklüyor" şeklinde konuştu.

Hizmet vermekte zorlanıyoruz

Piyasadaki değişimin turizmciyi sarstığını belirten İşler, "Elindeki stoklarında tıkandığı durumda mal alımı için tedarikçi ile görüştüğünüzde 5 lira olması gereken malın piyasada döviz kurundaki değişim nedeniyle 8 liraya yükseldiğini görüyorsunuz. Hadi 8 lira olsa da aldın diyelim peki ya stoklarda mal kalmadıysa? İşte bu nokta da turizmci dara düşüyor. Misafire zamanında ve uygun hizmet vermekte zorlanıyoruz. Bir de bütçelerimiz allak bullak oluyor. Kısa, orta ve uzun vadede kendimize koyduğumuz bütçeler de karışıyor. Kısacası turizmci için, 'kur arttı kazandı' demek doğru değil-. Kurun hemen arkasından gelen piyasa dengesizlikleriyle turizmci daha çok kaybediyor. Turizmci kurun yükselmesini ya da düşmesini istemiyor. İstikrar istiyor" diye konuştu.

Hammadde bulunmuyor

Turizmin operasyonel bir iş olduğunu söyleyen Mehmet İşler, "Örneğin domatesi aldığınızda, içerde, hamburgerin arasına, salatanın içine ve makarnaya sos olarak kullanıyoruz. Yani bir domatesi içerde imalata dönüştürüyoruz. Dolayısıyla burada aynı zamanda bir fabrika gibi malzemeyi işleyerek imalatçı oluyorsunuz ama bu kurdaki değişimden dolayı imalatçı olarak hammadde zorluğu çekiyoruz. Malı tedarik etmekte zorluk çekiyoruz ve petrol dahil, aldığınız yemek ve içecek, işçilik tüm bunların maliyeti düşünüldüğünde kurun artışının turizmciye bir faydası kalmamış oluyor. Kısacası biz kim ne derse tam karşıtını söylüyoruz, kurun yükselmesi turizmcinin işine gelmiyor" ifadelerine yer verdi.


En karlı olan turistler

"Döviz yükseldikçe Türk turizmi daha ucuz bir hale geldi. Daha çok turist talebi geliyor ama gelirlerimizdeki artışımız doların artışıyla doğru paralelde olmuyor bu da bektörü olumsuz etkiliyor" diye konuşan İşler, "Bu durumun en karlısı elbette turist. Kendi ülkesinde 4 euro ile 1 kahve içerken Türkiye'de 7 tane içebilir duruma gelebiliyor. Burada şu noktaya da değinmek gerekir, tur operatörü de kur artışını bahane ederek döviz bazında indirim istiyor. Turizmci aslında burada da bir handikapın içinde. Örneğin, 50 liralık olan odanın fiyatını yabancı tur operatörleri TL bazından ödenmesini talep ediyorlar ya da euro bazında ama lira fiyatının altında olacak şekilde fiyat veriyorlar. Hal böyle olunca dövizdeki artış ekonomiye bir canlılık getirmemiş oluyor hatta bu baskıdan dolayı turizm sektör çalışanları baskı altında kalıyor. Bu da bizim gelirlerimizi arttırmak yerine malesef bu baskılardan dolayı düşürüyor. Müşteri kazanmak için bizler de indirim yapmak zorunda kalabiliyoruz" dedi.