Gamze Geçer- İzmir Ticaret Borsası (İTB) Ocak Ayı Olağan Meclis Toplantısı Yeni Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi. Yılın ilk meclis toplantısında konuşan İTB Meclis Başkanı Barış Kocagöz, son 5 yılda yapılan doğru uygulamalar ile geçtiğimiz sezon sonu itibariyle pamuk üretiminin 850 bin tonlara ulaşmış olacağını ifade etti.
 

Pamuk üretimi 850 bin tonlara ulaşacak


Tüketilen hammadde açığını kapatmak için uzun yıllardır Türkiye’de ithalat yapıldığını söyleyen Kocagöz, ‘600 ila 900 bin tonluk ithalat yapmak zorunda kalıyoruz. Ancak 400 bin ton ile dip yapan üretimimiz, son 5 yılda yapılan doğru uygulamalar ile nihayet geçtiğimiz sezon sonu itibariyle 850 bin tonlara ulaşmış olacak. Ulusal Pamuk Konseyi ve İzmir Ticaret Borsası’nın birlikte geliştirdiği ‘GMO Free’ marka kimliğinde, Türk pamuğu ile yapılan tekstil ürünlerimizde kullanılmak üzere, aslında zaten elimizde olan marka avantajı artık Türk tekstil ihracatçısının ve ihracatçı meclisinin de sahip çıkmasıyla ivme kazanacak. Çünkü TİM ve Ekonomi Bakanlığı’nın desteği ile ‘GMO Free Turkish Cotton’ projesi Türkiye tanıtım grubu himayesinde Dünya‘ya tanıtılacak. Böylece Türk tekstilcisi sadece kendisine ait olan bu marka avantajı ile dünya tekstil liginde rekabet üstünlüğü sağlama şansı elde edebilecek’ diye konuştu.
 

‘Pamuk kalitesi işleme sorunu nedeniyle riske atılıyor’


Lisanslı depoculuk ve çağdaş tarımsal pazarlama adına ülkemiz için dev bir adımın atıldığını söyleyen Kocagöz, şöyle devam etti: Lisanslı depolara ürünlerini depolayacak üreticiler için getirilen çok önemli destekler geçtiğimiz hafta imzalanarak Resmi Gazete’de yayınlandı. Buna göre üreticilerimizin depoladıkları ürünlerin tüm kira masrafları 6 ay süresince bakanlığımız tarafından ödenecek. Ayrıca lisanslı depolara ürünlerini sevk ederken üreticiler, 25 lira/kilogramı aşmamak üzere nakliye desteği alacak. Giriş ve çıkış sırasında yapılacak analiz bedelleri de yine bakanlığımızca ödenecek. Dünya pazarında iddialı olabilmek için kalitede de ödün vermemek gerekiyor. Pamukta iyi bir hedefe doğru yol alırken pamuk işlemede sıkıntılar baş göstermeye başladı. Çok kaliteli pamuk üretimi olmasına rağmen çoğu zaman çırçırlama işleminde yapılan hatalar ile ülke kalitesi de riske ediliyor. Özellikle buna dikkat edilmesi şart.
 

İTB’nin işlem hacmi yüzde 38 arttı


Ekonomide 2018 yılına yine jeopolitik riskler başta olmak üzere, dövizdeki aşırı oynaklık, yüksek faiz ve yüksek enflasyon gibi olumsuzluklarla girildiğini söyleyen İTB Başkanı Işınsu Kestelli, ‘Doğal olarak piyasalarda bir tedirginlik var. Bunun en somut göstergesi, Ekonomik Güven Endeksi’nin aralık ayında bir önceki aya göre yüzde 3 oranında azalması. Bu düşüş, tüketici, imalat sanayi, hizmet ve inşaat sektörü endekslerindeki düşüşlerden kaynaklandı. Türkiye, zorluklar karşısında proaktif politikalar üretme ve krizleri daha soğukkanlı yönetme alışkanlığını iyice kazandı. Kırılganlıklarımızı azaltacak reform adımlarını atmaya devam ettikçe aşamayacağımız bir engel bulunmadığına inanıyorum. İzmir Ticaret Borsası 2017 yılı toplam işlem hacmi, bir önceki yıla göre yüzde 38 oranında artarak 13 milyar 200 milyon liraya yükseldi. İşlem hacmimizin enflasyondan arındırılmış reel artışı ise yüzde 21 olarak gerçekleşti. İşlem hacminde ilk beş sırayı bitkisel yağlar, çeşitli gıda maddeleri, canlı hayvan-et-deri-bağırsak, pamuk ve yağlı tohumlar grupları aldı. Bu beş grubun, toplam işlem hacmindeki payı yüzde 64 oldu. İşlem hacmindeki en yüksek artış ise yüzde 120 ile deniz ürünleri grubunda yaşandı ‘ dedi.
 

Çiftçiler az maliyetli ürünlere yöneliyor

‘Çalışma döneminin kısa, çalışanlar açısından ücretin düşük, sosyal hakların ve çalışma ortamının, barınma koşullarının yetersiz olması tarım işçisi bulmayı zorlaştırıyor’ diyen Kestelli, sözlerini şöyle tamamladı: İşçilik sorunu ve benzer sıkıntılar ülkemizdeki üretim deseninin de değişmesine neden oluyor. Çiftçiler daha az maliyetli ve daha az işçilik isteyen ürünlere yöneliyor. Pamuk yerine mısır ekiyor. Mercimek, nohut, fasulye yerine buğday veya arpa gibi makineli hasada uygun ürünlere yöneliyor. Pamuk ve bakliyat ürünlerindeki ithalatın artmasının bir nedeni de bu. Bu sorunu tarımda teknoloji kullanımını yaygınlaştırmadan ve gençleri yeniden tarıma kazandırmadan çözemeyiz.