İzmir'e daha önce Bornova Zeytincilik Araştırma Enstitüsü'nün düzenlediği bir panele konuşmacı olarak geldiğini belirten Herculano, şu şekilde devam etti, 'İkinci gelişim ise 2015'teydi. Ayvalık'ta yine zeytinyağı toplantısına katıldım. Bu Türkiye'ye 3. gelişim. Türkiye'yi kuzey ve güney olarak, zeytincilik yapılan tüm bölgelerini tanıyorum. Zeytinyağ fabrikalarını, işletmelerini ve bahçelerini gezdim. Bilgileri elimde var. Türkiye'deki satıcıyı tam anlamıyla bilmiyorum. Ama Türkiye zeytincilik üretimi açısından bakıldığında çok ciddi potansiyele sahip. Son yıllardaki gelişime ve üretim değerlerine bakıldığında ciddi ilerlemeler kaydedildi. Bu yıl özellikle İspanya'dan sonra 2. sıraya yerleşmeniz de pek şaşırtıcı bir durum olmayacak. Üretim açısından önemli yerlere gelindi. Türkiye'nin son 5 yılına bakacak olursak daha iyiye gittiğini görebiliriz. Zeytinciliğin geleceğini parlak görüyorum. Türkiye'de geleneksel üretim yaygın durumda. Portekiz'de 130 bin zeytin üreticisi bulunuyor. Portekiz'de zeytinyağı üretiminde 5 ayrı bölgemizde farklı tiplerde zeytin türleri yetiştiriliyor. Biz de tıpkı Ayvalık gibi coğrafi işarete önem veriyoruz. Ülke genelindeki zeytin parçalara ayrılıyor. Portekizde zeytinyağı eski tarihlerden itibaren bulunmakta olan bir kültür. 1950-1960'larda Portekiz'de ağaçların kesildiği için eski günlerine döndürme arzusu ile zeytinciliğe önem veriliyor' dedi.
Zenginliğimize sahip çıkmalıyız
Zeytin ve zeytinyağının sadece gıda için düşünülmemesi gerektiğine de değinen Herculano, 'Hem çevremiz için hem tarihimizde hem de gelenek ve göreneklerimizde önemli olan bir ürün. Bizim bir zenginliğimiz ve bu zenginliği kaybolmaması için sahip çıkıp korumamız gerekiyor. Bunun için yapılacakların başında üretimi iyileştirip, tüketiciyi korumamız gerekiyor. Güzel, temiz ürünler üretip bunların tüketiciye doğru bir şekilde tanıtıp, tadımı yaptırılarak ulaşılmasını zorlaştırmadan yaparsak iyi çalışmış oluruz. İzmir'deki zeytincilik sektöründe çalışan insanları çok bilgili ve dinamik olarak görüyorum. Profosyonel kesimle birlikte hareket ediliyor. Biz de eğitimi hem dinamik hem donanımlı kişilerle birlikte gerçekleştiriyoruz. Bu da çok mutlu edici bir durum. Eğitime katılanlar arasında çok farklı profiller var. Üreticiler, öğretim üyeleri, sanayiciler, ve satıcılar olduğunu görüyorum. Aslında gördüğüm hepsinin sektörün içerisinde olup bu konuyla direk ilgili olan kişiler. Organizasyon olarak çok başarılı buldum. Tadım konusu uzmanlaşılması gereken bir konu bu yüzden bu eğitimi vermekten mutluluk duyuyorum' diye konuştu.
Uzman tadımcılar yetiştiriliyor
Bu yıl ilki gerçekleşen UZZK Akademi Zeytinyağı Tadım Eğitimi için zeytinyağı çatısı altında verilen ilk eğitimin olduğuna değinen UZZK Başkanı Ümmühan Tibet, 'Ege Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü işbirliği ile gerçekleştirilen bu eğitimin, sektörümüz için faydalı olacağını umuyorum. Bu eğitimlerimiz sektörün ihtiyaç duyduğu temel bilgiler içerir. Bu eğitimin devamını ileri tadım teknikleri adı altında başka bir eğitim daha düzenliyeceğiz. Şu an tarihi belli değil. Bu iki eğitimi birlikte uzman tadımcı, yani tadımcı mesleğine sahip olabilmeleri için en az 40 saatlik eğitim programını tamamlayıp tadım konusunda kendilerini geliştirmek amaçlanıyor. Böylelikle sektörümüzde nitelikli tadımcılar yetiştirmeyi amaçlıyoruz. Bu fikir tamamen Ulusal Zeytin ve Zeytinyağ Konseyi'nin misyon olarak gördüğü bir çalışma. Bunları UZZK Akademi çatısında sektörün eğitimli tadımcılarını yetiştirmeyi amaçlıyoruz. Bu eğitime katılımcıların çoğu nitelikli potansiyeldeki insanlar. 32 kişilik bir grup oluşturduk. Çok fazla talep geldi ama sınırlı sayıda kişi alabildik. Tadımcılık eğitimi için herhangi bir ön yaş şartımız yoktu. Bugün bu eğitimde yaş aralığımız 25 ve 55 arasında. Zeytinyağı tadımcılığı ülkemizde maalesef meslek dalı değil. Ancak devlet destekleri ile beraber tadımcılık mesleği, istihdam eden işverenlerimizin de özellikle sigorta pirimlerinin bir kısmı devlet tarafından desteklenerek, bu kişilerin sektörde istihdam eden sayıları artacak. Yakın bir gelecekte bu şekilde olacağına inanıyoruz ve bu yüzden çalışmalar yapıyoruz' diyerek tadımcılığın önemini vurguladı.
