Ali Budak- Birbirinden yetkin konukların katılacağı sempozyumda, Türkiye sanayi 4.0’a hazır mı? Eğitimli iş gücü bizi sanayi 4.0’a taşıyacak nitelikte mi? Sanayi 4.0’ın doğuracağı etkiler ne olacak? gibi sorulara yanıt arayacaklarını belirten İASOB Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Uğurtaş, “Hepimiz ciddi bir bilgi bombardımanı altındayız. Sanayi 4.0 fikri, 2011 yılında Hannover Fuarı’nda ortaya çıktı. Biz bu pazarlama içine balıklama daldık. Sanayi 4.0’de çok geç kalmayalım, bir yerden yakalayalım diyoruz. Yönetim kurulunda da bu durumu gündemde tuttuk. Bu işin karşıt görüşü ne diyor ya da Sanayi 4.0 bu kadar masum mu? Toplum üzerinde çalışanlar üzerinde olumsuz etkileri olacak mı? Bunların hepsinin tartışılması lazım. Ciddi bir sempozyum yaparak, iki tarafı da bu işim içine katarak bir sempozyum yapmayı düşündük’ dedi.


‘1 milyon işsiz olacak’


Sanayi 4.0’ın arttıracağı otomasyonla birlikte iş gücünde de düşüş olacağını vurgulayan Uğurtaş, ‘Bizim gibi ülkelerde işçiler nasıl istihdam edilecek? Nasıl bir gelir temin edilecek? Eğitimli iş gücümüz sanayi 4.0’da bizi taşıyacak güçte mi? Sermaye yapımız, kredi olanaklarına ne kadar ulaşmak mümkün? Düşük orta ve orta yükseklikte teknolojiler ile üretim yapıyoruz. Şu an sanayi 2.0 ayarında üretim yapıyoruz. Sanayi 3.0’ı atlayıp 4.0’a nasıl geleceğiz? Bu durumdan dolayı yatırımcılar çekilmeyi düşünüyor. Çalışanlar işsiz kalınca nasıl psikolojik sıkıntı içine girecekler? Bu süreçle birlikte yaklaşık 1 milyon kişinin işsiz kalacağını düşünüyoruz. Ürünler otomasyonla ucuzlayacak ama insanlar bunları hangi kazançla alacak? Bunların hepsini düşünmemiz lazım’ şeklinde konuştu.

‘Sanayi 4.0’ı yapmazsanız ölürsünüz fikrine karşıyım’


Bu süreçte sadece konuşmanın sanayiciyi yatırım yapmaktan geri bıraktığına dikkat çeken Uğurtaş, şöyle devam etti: Birden bire olmaz. Ya bunu yaparsınız, ya da ölürseniz derseniz bu olmaz. Türkiye’nin sanayideki üretimi GSYH içinde yüzde, yüzde 22-23’lerden, yüzde 15’lere düştü. Yüksek teknoloji üretim yapamazken, düşük teknolojili üretimle sanayi 4.0’a nasıl fırlarız? Sanayi 4.0’a geçmenin altyapı unsurlarının oluşturulması lazım. Eğitimli iş gücü gibi. Bunları yapmadan Sanayi 4.0’ı konuşmak sanayiciyi ürkütüyor. Şu an sanayi 4.0 uygulayan, içeri güneş girmeyen fabrikalar var. Ama bu birden bire olmaz. Ara elemanımız yok. Bunların cevabını arıyoruz. Eleman bizim en büyük sermayemiz. O nitelikli eleman konusunda maalesef fakiriz. Diyelim parayı denkleştirdik, makineleri bulduk. O makineleri çalıştıracak nitelikli elemanı nereden bulacağız? İlerlemeye gelişime karşı değiliz ama bunun şartlarını oluşturmak zorundayız. Sanayi 4.0’ı ya yaparsınız, yapmazsanız ölürsünüz fikrine karşıyım.

‘Meslek liselerinin kaderi elinde çantacılara bırakılmamalı’


Meslek liselerini yaygınlaştırılmasından yana da olduklarını ifade eden Uğurtaş, ‘Biz meslek liselerinin üniversitelere de eleman yetiştirecek nitelikte olmasını istiyoruz. Çocuk, önce meslek lisesine gitmeli, orası olmuyorsa düz liseye gitmeli. Aileleri çocuklarının meslek lisesini tercih etmesi için ikna etmemiz lazım. Armut piş ağzıma düş olmuyor. Artık bütün organize sanayilerin bu işe girmesi lazım. Altyapınız bitmiş paranız bankada durmasın bu parayı eğitimde değerlendirin. Toplum bir bütün olarak bu işe sahip çıkması lazım. Elinde çantayla OSB’lerde meslek lisesi açmak isteyenlere dikkat edilmeli. İzin verilmemeli. Meslek liselerinin kaderi elinde çantacılara bırakılmamalı. Okulu devletin öğrenci başına verdiği 6 bin lira destekle açıyorlar ama bizim okulumuzda öğrencinin maliyeti 12 bin 500 lira. Bu nasıl oluyor? Sonra eğitim bitiyor. Çocuklarımızın geleceğini peşkeş çekmeyelim’ ifadelerini kullandı.

‘Sanayi 4.0’a moda diye takılmayalım’


Sadece moda diye de sanayi 4.0’a takılmamak gerektiğini belirten Uğurtaş, sözlerini şöyle tamamladı: Ona dikkat çekmek istiyoruz. Birilerinin pazarlamasına alet olmayalım, takılmayalım. İşin doğası zaten bu noktaya getiriyor. Sistem onu getiriyor. Şu anda pazarlama stratejisi yanlış. Şu anda bölgemizde orta teknoloji ile üretim yapan birçok yer ara eleman arıyor. Bu iş toplumsal mutabakat ile sağlanmalıdır. En büyük itirazım olmazsa olmazdır. Türkiye hızla sanayi üretimini kaybediyor.