Gamze Geçer-Dünya üzüm üretiminin tamamı 1 milyon 200 bin ton iken Türkiye ve Amerika bu üretimin yarısını karşılıyor. Birincilik ve ikincilik, Türkiye ile Amerika arasında el değiştiriyor. Durum böyleyken Amerika'nın üzüm bağlarını söküp yerine badem ve ceviz ağaçları diktiğini söyleyen İzmir Ticaret Borsası Meclis üyesi Mehmet Esmer, 'Amerikalı üreticinin eline 2 dolar para geçiyor. Bizim üreticimizin eline 1 dolar geçerse seviniyor. Ama 2 dolarlık fiyatı Amerika beğenmiyor. Yapılanma süreçleri elbette 10-15 sene sürecek. Bize burada düşen görev, bu durumu fırsata çevirip üzüm ihracatında farklı konuma gelebilmek için ciddi çalışmalar yapmak' dedi.


Toprağı farkında olmadan yoruyorlar


Tarımda en önemli 2 nokta olduğunu belirten Esmer şöyle devam etti: Bu noktalardan birincisi toprak, ikincisi sudur. Gelişmiş ülkeler artık daha özenli ve dikkatli bakmaya başladı. Kendi ülkeleri dışında az gelişmiş ülkelerde toprak kiralayıp orada tarım yaptırıyorlar. Daha ucuz bir işçilik var. Ülkeler geliştikçe iş daha rantabl ve ucuz oluyor. Baktığınız zaman enerji olarak bir tek petrolü görüyorduk ama alternatif enerjiler çok fazla arttı. Rüzgar enerjisi, güneş enerjisi, biyodizel gibi. Petrolün bile öneminin kalmadığı bir döneme giriyoruz artık. Ama su öyle değil. Su tam tersine kıt bir kaynak. Örneğin üzüm bağını suluyorsun, öbür taraftan toprağa yabancı kimyasallar atarak toprağın yapısını bozuyorsun ve farkında olmadan yoruyorsun. Diğer taraftan hasattan sonra üzüm, işletmelerde güldür güldür suların içerisinde yıkanıyor. Çok ciddi miktarda su kullanılıyor. Geçen günlerde borsanın da bununla ilgili bir çalışması oldu. Bu maliyetlerin içine toprağı eskitmenin maaliyetini, işlediğin suyun maaliyetini koyamıyorsun.

 

11 tane üzüm üreten ülke var


Şu an dünyada 11 tane üzüm üreten ülke var. Sıralama yıldan yıla değişim gösteriyor. Türkiye ne kadar önemliyse Amerika da o denli önemli. Üzümün piyasasını belirleyen en büyük ülke Türkiye, öyle bir misyonu var. Dönem dönem en büyük üzüm üreticisi konumunda yer alıyor. Hal böyleyken Amerika'nın üzüm bağlarını kaldırıp yerine badem ve ceviz ağacı ekmesini değerlendiren Esmer, 'İngiltere'de eskiden bir sürü pamukla ilgili tesisler vardı, şimdi kalmadı. Ülkeler sanayi bakımından geliştikçe kendi ticaretlerini yapıyorlar. Az gelişmiş ülkelere de tarımı pompalamaya çalışıyorlar. Amerika'nın bu yüzden bir anda tarımı kesme durumu yok. Çünkü arazileri var. Kullanmak zorundalar. Ama ürün bazlı olarak daha seçici olmaya çalışıyorlar. Amerika yaklaşık 300 bin ton civarında üzüm üretiyor. Bağlarını söküp yerine daha yüksek miktarda para kazandıracak olan ceviz ve badem dikmeye başlamış. Bu hemen bugünden yarına olacak bir şey değil, belki de 10-15 sene sürecek olan bir süreç. Eğer ki sonuçtan memnun kalınırsa komşusu görecek, öbürü görecek, sonra bağlar yavaş yavaş sökülecek. Biz 1 dolar kazanırken, Amerikalı kendi parasıyla 7-8 TL fiyatı beğenmeyip bağı söküyor. Amerika'nın üründen tamamen çıktığını düşünün. Türkiye bu durumda en büyük üzüm üreticisi ülkelere ihracat yapmış olacak. Böylece bir fırsat doğacak. Çünkü orada çok büyük bir üzüm potansiyeli var. Bunu değerlendirip, çalışmalar yapıp, ağı genişletmek gerekir. Yapılmıyor değil elbette. Bu çok yeni bir süreç olsa da eninde sonunda bu olacak. Başlandığı zaman bu işin önüne geçmenin imkanı yok, çünkü badem ve ceviz çok fazla talep olan yüksek fiyatlı ürünler. Bizim bunu değerlendirmemiz gerekir. Şu an  300 bin ton civarında olan üretim önümüzdeki yıllarda çok gerilemiş olacak' dedi.
 

Üzümü hak ettiği yere getirmeliyiz


Üzümün iki tane yüzü olduğunu dile getiren Esmer, 'Bir yüzü kuru üzüm, çok önemli gibi gözükmüyor. Öbür yüzü hem dünyada hem de üretim bölgeleri için çok önem taşıyor. Bu ikisinin harmanını doğru yapmalıyız. Bence üzümü hak ettiği yere getiremiyoruz. Burada topyekün bir çalışma olursa, ihracatçı açığa mal alamazsa, dünya piyasalarında dengeler değişirse, üzüm kıymetli hale gelir' dedi.