Beş milyondan fazla işçiyi ilgilendiren asgari ücret, yeni yılla birlikte yeniden belirlenecek. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), asgari ücrete 2016 yılında yapılan yüzde 30 oranındaki artışın ardından artan istihdam maliyetlerinin istihdama olumsuz yansımaması amacıyla uygulanan devlet desteğinin devam etmesinin sürdürülebilir istihdam için önemli olduğunu vurguladı. 2016 yılında yapılan asgari ücret zammı sonucunda ortaya çıkan istihdam maliyetlerinin bir kısmının devlet tarafından karşılanması amacıyla çalışanlar için aylık 100 TL destek uygulanıyor. Bu destek, özellikle asgari ücretli çalışanların yoğun olduğu küçük ve orta ölçekli işletmeler açısından işletmelerin rekabet gücünün artırılması ve kayıtlı istihdamın teşvik edilmesi adına olumlu sonuç doğurmuştu.
'İşçinin gerçek maaşı bin 400 lira değil'
Yaşanan süreci 1 Kasım 2015 seçimleri öncesinde siyasi partilerin oy istemek amacıyla başlattığını söyleyen DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, '2015 yılı 1 Kasım seçimlerine giden bütün siyasi partiler asgari ücreti artıracağını açıklayıp, oy istedi. İktidardaki AKP ise oy isterken, asgari ücret için bin 300 lira sözü vermişti. 1 Kasım seçimlerinden hemen sonra da ani bir çalışmayla bu gerçekleştirildi. O zaman da asgari ücrete aslında zam yapılmadığını çünkü vatandaşın 100-150 lirasının kaybolacağını iddia etmiştim. Çünkü asgari ücret bin 300 lira olmadan önce 950 liraydı. Yapılan zam sonrası da 2016 sonuna kadar zam yapılmayacağı açıklandı. 6 ayda bir olan enflasyon oranıyla zaten bin 300 liraya yaklaşıyordu. Bir de çalışanın hakkı olan ve 123 lira olan AGİ maaşın içine alındı. Yani işçinin hakkı da alındı. Bu işçinin zararınaydı. Şimdi bin 404 lira olan asgari ücretin içinden 123 lira olan AGİ'yi çıkardığınızda işçinin maaşının ne olduğu daha net görülecek' dedi.
En az 2 bin 500 lira olmalı
Asgari ücretin açlık ve yoksulluluk sınırının ortalamasıyla belirlenmesi gerektiğini ve daha çok zam yapılması gerektiğini sürekli dile getirdiklerini söyleyen Sarı, sözlerini şöyle sürdürdü: Şu an asgari ücret DİSK'e göre en az 2 bin 500 lira olmalı. Ancak buna en çok karşı çıkan ise işverenler oldu. Asgari ücrete zam yapıldığında bile masraflarının arttığını ve yükün altında kalacaklarını söyleyen işverenlere işçi başına destek verildi. 2018 bütçesinde ise işverenlere asgari ücret üzerinden verilen destek geri alındı. İşverenler de şimdi kara kara düşünmeye ve eziliyoruz diyerek ortalığı velveleye vermeye başladı. İşveren, yükün altında kalacaklarını ve işçi çıkarmaya başlayacaklarını açıkladı. Bu da kötü giden ekonomi ve sürekli artan işsizlik oranıyla işlerin yolunda gitmediği AKP iktidarı için ciddi bir sorun olacak.
'Asgari ücretlinin gerçek maaşı 900 liradır'
Sarı, 'Asgari ücret bin 400 lira değildir. Gerçekte, çalışanın cebine 900 lira giriyor. Diğeri sürekli artan vergilere kesiliyor. Hükümet, her asgari ücretliden daha maaşını almadan (hava hariç) her şeyden vergi alıyor' diyerek sözlerini şöyle devam ettirdi: Asgari ücrete yılbaşı itibariyle enflasyon farkından dolayı yüzde 9.8 zam yapılacak. Yani yılbaşından sonra bin 475 lira olacak. Ancak asgari ücretlinin maaşı cebine girmeden ekmeğe, suya, elektriğe, gıdaya, benzine yani hava hariç her şeye gelen zamdan dolayı gidecek. O nedenle de asgari ücretlinin yılbaşından sonraki gerçek maaşı 900 liradır. Bunun üzerindeki rakam vergi olarak alınıyor. Çalışanlar olarak vergi cehenneminde yaşıyoruz. Vergiler altında eziliyoruz. Şirketlerimiz yok ki vergilerin ödenmediği ya da çok az ödendiği ülkelerde yeni şirketler açalım. Zaten olsa da açmayız. Bu ülkede çalışmayı seviyoruz. Ülkemizin gelişmesi ve kalkınması için çalışmak istiyoruz. Adil ve hakkaniyetli vergi sisteminin olduğu ülkemizde insanca yaşamak istiyoruz.
