TÜİK, Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması, 2010 verilerini açıkladı.

TÜİK araştırmasına göre, nüfusun yüzde 16,9'u yoksulluk sınırının altında bulunurken, sürekli yoksulluk riski altında bulunanların oranı da yüzde 18 olarak gerçekleşti.

Ortalama yıllık hanehalkı kullanılabilir geliri ise 22 bin 63 lira oldu.

Sürekli yoksulluk riski altında bulunanların oranı %18 oldu.

Dört yıllık panel veri kullanılarak hesaplanan “sürekli yoksulluk” oranı, dört yıl boyunca hanenin üyesi olan fertlerden en az üç uygulamada yoksulluk riski altında olanlar olarak tanımlanıyor. Sürekli yoksulluğun hesaplanmasında eşdeğer hanehalkı kullanılabilir medyan gelirin % 60’ı dikkate alınıyor.

Buna göre, araştırmanın 2009 yılı dört yıllık  panel  sonuçlarından  hesaplanan  sürekli yoksulluk oranı % 18.

Gelir dağılımı arasındaki uçurumda azalma yaşanmasına rağmen aradaki farkın büyüklüğü nedeniyle en yoksul yüzde 20'lik kesimin yaşam koşulları TÜİK anketlerine yansıdı.

İşte o anketin sonuçları.

Nüfusun yaşam koşulları göstergeleri

Kurumsal olmayan nüfusun;

•    % 60’ı kendilerine ait konutta oturuyor.
•    % 43,8’inin konutunda “sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçevesi vb.” sorunlar söz konusu.
•    % 43,3’ünün oturduğu konutta “izolasyondan dolayı ısınma sorunu” yaşanıyor.
•    % 61,4’ünün hanesinin taksit ödemeleri ve borçları (konut alımı ve konut masrafları dışında) bulunuyor, bu borç ödemeleri, % 28,3’ünün hanesine çok yük getiriyor.
•    % 87,5’i “evden uzakta bir haftalık tatili”, % 65,7’si “beklenmedik harcamalarını” ve % 81,7’si “yıpranmış ve eskimiş mobilyalarını yenileme ihtiyacını” ekonomik nedenlerle karşılayamıyor.

Ciddi finansal sıkıntıyla karşı karşıya olan nüfusun oranı olarak tanımlanan ve belirlenmiş 9 maddeden en az 4 tanesini karşılayamama ya da mahrum olma durumunu tanımlayan “maddi yoksunluk”  oranı 2009 yılında % 63, 2010 yılında ise % 63,5 olarak hesaplanmıştır.