Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) verilerine göre, otomotiv endüstrisi Covid-19 salgınının etkisinin sürdüğü mayıs ayında geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 56 düşüşle 1 milyar 203 milyon dolar ihracat gerçekleştirdi.

Bununla birlikte ihracatın lider sektörü, mayıs ayında nisana kıyasla daha iyi bir performans sergileyerek en kötünün geride kaldığının ipuçlarını verdi. OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik: ‘Mayıs ayında Ramazan Bayramı tatili nedeniyle işgünü sayısının dört gün az olması da ihracat rakamlarına olumsuz yansıdı. Bununla birlikte nisan ayında bıraktığımız aylık bazda ihracat liderliğini mayısta geri aldık’ dedi.

Düşüşle başladı

Türkiye otomotiv endüstrisinin ihracatı, Covid-19 salgınının etkisinin sürdüğü mayıs ayında nisan ayına göre daha iyi bir performans sergiledi ancak geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 56 düştü. Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği verilerine göre, sektör ihracatı Mayıs’ta 1 milyar 203 milyon dolar olarak gerçekleşti. Türkiye’nin toplam ihracatında yine ilk sırada yer alan sektörün ihracat payı da yüzde 12 oldu. Sektörün yılın ilk beş ayındaki ihracatı ise yüzde 33 düşüşle 8,8 milyar dolar olarak kayda geçti.

Almanya’ya ihracat yüzde 57 geriledi

Endüstrinin en büyük pazarı olan Almanya’ya ihracat mayısta yüzde 57 gerileyerek 182 milyon dolar olurken, ikinci büyük pazar olan Fransa’ya yüzde 55 düşüşle 144 milyon dolar, Birleşik Krallık’a yüzde 53,5 azalışla 81 milyon dolar ihracat yapıldı. Yine önemli pazarlardan İtalya’ya yüzde 76, İspanya ve Romanya’ya yüzde 56’şar, Polonya’ya yüzde 55, Hollanda’ya yüzde 52, ABD’ye yüzde 81 ihracat düşüşü yaşandı.

Ülke grubu bazında en büyük pazar olan Avrupa Birliği Ülkeleri’ne ihracat mayısta yüzde 55 düşüşle 925 milyon dolar oldu. AB Ülkelerinin sektörün toplam ihracatından aldığı pay yüzde 76,9 olarak gerçekleşti. Geçen ay Afrika Ülkelerine ise yüzde 66, Ortadoğu Ülkelerine de 53 ihracat düşüşü yaşandı.

KAREKOD İle ödeme dönemi başladı

Müşterilerinin hayatını kolaylaştırmayı hedefleyen Ziraat Bankası SGK prim ödemelerinde yeni bir uygulamayı hayata geçirdi. Banka, SGK prim tahsilatları için halen var olan TCKN/VKN/Sicil numarası ile ödeme yöntemlerine ek olarak karekod okuma teknolojisi aracılığıyla da ödeme imkanı sunmaya başladı.

Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Ziraat Bankası Bankacılık Operasyonları ve İletişim Genel Müdür Yardımcısı Ali Kırbaş ‘Hayata geçirdiğimiz yeni kanal ve ödeme uygulamaları ile müşterilerimizin işlemlerini kolay ve hatasız olarak gerçekleştirmelerine katkı sağlıyoruz. SGK prim ödemelerinde sektörde bir ilki gerçekleştirdik. Ziraat Mobil için yeni geliştirdiğimiz SGK prim tahsilatlarında karekod okuma yoluyla tahsilat uygulaması ile müşterilerimiz SGK tahakkuk fişleri üzerinde yer alan karekodu telefon kamerasına okutarak SGK prim ödemelerini yapabiliyorlar’ dedi.

Genç girişimciye ucuz kredi, uzun vade ve hibe

Avrupa Genç Girişimciler Konfederasyonu Başkanı (YES For Europe) Gürkan Yıldırım, Avrupa birliğindeki ekonomik hayatı değerlendirdi. AB’nin varlıklarının 3’te birini bir gecede kaybettiğini belirten Yıldırım, ekonomiyi canlandıracak önerileri sıraladı.

Avrupa Birliği’nin tarihindeki en büyük ekonomik resesyona girmiş olduğunu söyleyen YES For Europe Başkanı Gürkan Yıldırım, pandemi sonrası ekonomik hayatı, Avrupa ve Türkiye’deki son durumu değerlendirdi. Yıldırım, ekonomideki daralmanın %4,5 civarında olduğu 2009 yılını referans alırken, 2020 yılında bu oranın %7,75’lere ulaştığını belirtiyor. 2021 yılı büyüme hedefinin %6,3 olarak belirlendiğini fakat yaşanan pandemi sonrası hedeflenen oranın 2020 yılının kaybını karşılamak için dahi yeterli olmadığına da dikkat çekiyor.  

Birlikten ayrılamaz

Shuman Deklerasyonu ile 1950’li yıllarda temelleri atılan Avrupa Birliği’nin ilk altı üye ülkeden birinin İtalya olduğunu söyleyen Yıldırım, 2 trilyon Euro büyüklüğündeki İtalya ekonomisinin, milli geliri 1,5 trilyon Euro büyüklüğündeki Rusya ekonomisinden de büyük olduğunu belirterek şuna dikkat çekti; İtalya’nın borç oranının %130’larda olduğunu, İtalya ve İtalya gibi borçlu ülkelerin bu şartlarda birlikten ayrılmalarının mümkün olmadığını anlattı.

AB üye ülkelerinin bazılarından çatlak sesler geldiğine ama bu çatırdamasının teknik olarak mümkün olmadığına inanan Yıldırım, ülkelerin bu şartlarda kendi para birimlerine dönmelerinin çok zor olduğunu ifade etti. Bazı üye ülkelerin risklerinin Avrupa Merkez Bankası tarafından satın alındığını sözlerine ekleyen Yıldırım, ülkelerin kendi para birimlerine dönmesinin borçlanmalarını imkânsız hale getirebileceğini, bu şartlarda faiz oranlarının belirlenmesinin teknik olarak çok mümkün olmadığının ve maliyetlerinin çok yükseleceğinin altını çizdi.

Başka ülkeler

Birlikten ayrılık açıklamalarını dezenformasyon olarak gördüğünü belirten Yıldırım, görüşlerini şu şekilde özetledi. ‘Ne yazık ki AB birlik halinde performans gösteremedi, kurucu ülkelerin medikal destek çağrılarına olumlu cevap veremedi. Daha ilk başlarda ihracat yasağı getirdi ve ülkelerin bu tür malzemelerine başka ülkeler el koydu.

Örneğin Norveç’in ihraç ettiği ürünler Fransa Limanı’nda mahsur kaldı, sonra da el değiştirdi. Bu tür tecrübeler maalesef travma yarattı. Her ne kadar sıkıntılar yaşansa da AB üye ülkelerden bazılarına destek sağladı. Ben orta vadede bu hususların iyileşeceğine inanıyorum. Bununla beraber AB’nin yardım yapmadığına yönelik eleştirilerin hepsini doğru bulmuyorum. Buna Macaristan’ı örnek gösterebiliriz. Ülkeye 5,6 milyar Euro’luk destek sağlandı, ülkemiz bazında bakıldığında bu miktar Türkiye için büyük olmayabilir ancak Macaristan milli gelirinin %10’una denk geliyor.’

Kredi garantisi sağlanmalı

Avrupa’daki genç girişimcinin kredi notunun oluşmadığını ifade eden Yıldırım, bu konuda neler yapılması gerektiğine de değindi. Kredi notu oluşmamış genç girişimciler için istikrar ya da stratejik büyüme fonundan kredi garantisi sağlanması gerektiğini ifade eden Yıldırım, bu borçların bir kısmının hibe, bir kısmının ucuz kredi diye adlandırılan uzun vadeli ve çok düşük faiz oranı ile kullandırılması gerektiğini söyledi. İlk 3 yılını doldurmamış olan girişimcilerin tüm ödeme yükümlülüklerinin en az bir yıl ertelenmesi gerektiğini sözlerine ekleyen Yıldırım, fizibilite çalışmalarına göre olgunluk aşamasında olan girişimcilerin finansal anlaşmalarının gözden geçirilmesi, gerekirse yapılandırmalarda kolaylık sağlanması ve vadelerde uzatma seçeneğine başvurulmasının doğru olacağını ifade etti.

İstikrar fonu daha fazla devreye alınmalı

Yıldırım sözlerini şöyle sonlandırdı:

‘İstikrar fonu daha fazla devreye alınmalı, AB Merkez Bankası üye ülkelerinin ihtiyaçlarını asgari düzeyde de olsa karşılamak için para basmalı ve gelişmekte olan ülkelere de likidite sağlamalı. Krediler ve oluşturulacak fonlar sağlık ve alt yapı harcamalarında kullanılmalı.’

ABD özel sektöründeki istihdam kaybı yavaşlıyor mu?

Corona virüsü salgınının sert vurduğu Amerika’da, özel sektör istihdamında Mart ayında başlayan gerileme Mayıs ayında yavaşlamış görünüyor. ADP firmasının yayınladığı Ulusal İstihdam Raporu, geçen ay özel sektördeki işten çıkarmaların tahmin edilenin çok altında olduğunu ortaya koydu.

İnsan kaynakları ve istihdam alanında faaliyet gösteren ADP firmasının Çarşamba günü açıkladığı rapora göre, Mayıs ayında özel sektörde işten çıkarılanların sayısı 2 milyon 760 bin olarak kaydedildi. Reuters’ın verdiği bilgiye göre, ekonomistler Mayıs ayındaki istihdam kaybını 9 milyon civarında öngörmüştü. Salgının zirvede olduğu Nisan ayındaysa, yaklaşık 20 milyon çalışan işini kaybetmişti. ADP’nin, Moody’s ile birlikte hazırladığı istihdam raporunda, ABD özel sektöründe son üç ayda 25 milyon istihdam kaybı meydana geldiği kaydediliyor.

DİP EKSPRES

 

ABD Çin’in dört havayolu şirketinin uçuşlarını durduruyor

Başkan Donald Trump Yönetimi Çin havayolu şirketlerinin ABD’ye uçuşlarını yasaklama kararı aldı. ABD Ulaştırma Bakanlığı, 16 Haziran’dan itibaren Çin’deki dört havayolu şirketinin ABD’ye ve ABD’den uçak seferlerinin durdurulacağını bildirdi.

ABD ve Çin arasındaki gerilim, son dönemde ticaret savaşları, Washington’un Çin’i Corona virüsü salgınının başladığı dönemde şeffaf olmamakla suçlaması ve Çin’in Hong Kong’da uygulamaya koymak istediği ulusal güvenlik yasası nedeniyle tırmandı.

Çin, 2020 başında Corona virüsü salgını nedeniyle ABD havayolları United ve Delta’nın uçuşlarını durdurmuştu. Havayolu şirketleri, uçuşların bu hafta yeniden başlatılmasını umuyordu. Ancak Çin’in beklenen bu adımı atmaması, ABD’nin de uçuş yasaklarıyla karşılık vermesine neden oldu.