Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gelir İdaresi Başkanlığı Ataşehir Hizmet Binası Açılış Töreni'nde açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ''Enflasyonu, en kısa sürede tek haneli rakamlara düşürmekte kararlıyız'' dedi.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, salgının dünya ekonomisinde çok ciddi küçülmeye yol açtığı bir dönemde Türkiye'nin olumlu yönde ayrışacağına inandığını belirterek, ‘Nitekim açıklanan her veri bu iddiamızı teyit ediyor. Ülkemizin sadece toparlanma değil, onun da ötesinde çok büyük bir sıçrama sürecinde olduğunu yavaş yavaş herkes kabul etmeye başladı. Ekonomimize kurulan tuzakları birer birer bozarak yolumuza devam ediyoruz.’ dedi.
Aynı kararlılıkla
"Kısa çalışma ödeneği ve nakdi ücret desteğinin süresini uzatarak salgın sonrası dönemde de çalışanlarımızın yanında yer almaya devam ediyoruz. Son olarak özellikle salgın kaynaklı bu kısa gecikme dışında ekonomi programımızı aynı kararlılıkla uygulamayı sürdürüyoruz. Küresel düzeyde yeniden düzenleneceği anlaşılan siyasi ve ekonomik yapı konusunda Türkiye gerçekten avantajlı bir yerde duruyor. Daha salgın dönemi bitmeden dünyanın dört bir yanından alternatif üretim ve tedarik kanalları için ülkemizdeki firmalarla temasa geçilmeye başlandı. Devlet olarak tüm kurumlarımız ve imkanlarımızla girişimcilerimizin, iş dünyamızın dinamizmini destekliyoruz."
‘Onlar on kaybeder’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Tabii özellikle de Türkiye'nin salgın sürecinden sağlıktan üretime kadar her alanda böylesine güçlü şekilde çıkması hemen birilerini rahatsız etti." diyerek, şöyle konuştu:
"Avrupa Birliğinin ekonomiden demokrasiye, şeffaflıktan altyapıya hiçbir alanda esamesi okunmayacak ülkelere kapılarını açarken Türkiye'yi dışarıda bırakması bu rahatsızlığın işaretidir.
Ama ne yaparlarsa yapsınlar Türkiye'nin demokraside ve ekonomide hedeflerine ulaşmasına engel olamayacaklar.
Biz bir kaybedersek onların kaybı beş olacaktır, on olacaktır.
Böylesine çarpık bir hesabın uzun müddet sürdürülebilmesi mümkün değildir. Özellikle turizmde, Türkiye'nin sağlık dahil her alanda verebileceği hizmetlerle yarışabilecek bir başka millet tanımıyoruz. Elbette bu konuda daha ilkeli davranan ülkeler de var.
‘Enflasyon tek haneli rakamlara düşecek’
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
‘Enflasyonu, en kısa sürede tek haneli rakamlara düşürmekte kararlıyız. AB'nin ekonomiden demokrasiye, şeffaflıktan altyapıya hiçbir alanda esamesi okunmayacak ülkelere kapılarını açarken Türkiye'yi dışarıda bırakması bu rahatsızlığın işaretidir.
Tarihi tekerrür ettirmek amacıyla içeride ve dışarıda ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar, bu defa Türkiye'nin şahlanışını durduramayacaklar. Ülkemiz yakın tarihinde görülmedik ölçüde güçlü bir bölgesel aktör haline geldi.’
Emeğin serüveni
Şimdi de derin bir konuya girelim:
8.6.1936 tarih ve 3008 sayılı İş Kanunu’nun ‘Bilûmum işçiler hakkındaki fesihlerde, beş seneden fazla olan her bir tam iş senesi için ayrıca 15 günlük ücret tutarında tazminat dahi verilir.’ Şeklindeki 13. maddesi ile mevzuatımıza giren kıdem tazminatı, yıllar içinde değişikliklere uğramış, 1950 yılında kıdem tazminatını hak etme süresi 5 yıldan 3 yıla düşürülmüş, 1971 tarih ve 1475 Sayılı İş Yasası ile kıdem tazminatına ilişkin sürenin iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile artırılabilmesi kabul edilmiş, 1975 yılında yapılan değişiklikler ile kıdem tazminatı hak etme süresi üç yıldan bir yıla indirilmiş ve 15 günlük kıdem tazminatı süresi de 30 güne çıkarılmıştı.
12 Eylül askeri darbesi, darbenin ilk günlerinde kıdem tazminatını asgari ücretin 7.5 katı ile sınırlandırılmak suretiyle ve bu hükme aykırı davrananlar için hapis ve para cezası getirilmek suretiyle gerçek yüzünü göstermiş, 1982 yılında kıdem tazminatı tavanının asgari ücretle bağı koparılmış ve kıdem tazminatı tavanı en yüksek devlet memurunun bir hizmet yılı için alacağı azami emeklilik ikramiyesi ile sınırlandırıldı.
2003 yılında, 1471 sayılı İş Kanunu, 4857 sayılı Yasa’nın 120. maddesi gereğince ‘Kıdem tazminatı’ başlıklı 14.maddesi dışında yürürlükten kaldırılmış, 4853 sayılı yasanın geçici 6. maddesi ile kıdem tazminatı için bir kıdem tazminatı fonu kurulacağı, fon kuruluncaya kadar 1475/14. maddenin yürürlükte olacağına dair düzenleme yapılmıştı.
Bu tarihten sonra kıdem tazminatı fonu konusu zaman zaman gündeme getirilmiş, kamu oyunda tartışmaya açılmış, gelen tepkiler üzerine konu gündemden kaldırılmıştı.
Bugünlerde yine, kıdem tazminatının fona aktarılması hususunda kamuoyunda işçilerin ve sendikaların tepkileri ölçülmekte, oluşturulmak istenen fon ile kıdem tazminatı ortadan kaldırılarak, yerine emeklilik benzeri bir sistem getirilmek isteniyor.
Kim çözebilir?
Tabii ki, işçilerin emeğinin karşılığının, farklı isimler altında ancak aynı amaca hizmet eden fona aktarılmasının, kıdem tazminatı hakkının mevcut düzenlemenin de gerisinde bir düzenleme ile ortadan kaldırılmak istenmesinin kabul edilmesi mümkün olmadığı gibi, bu değişiklikler sendikaların aralarında çözebileceği meseleler de değil.
Getirilmek istenen fon sisteminin sorunları çözmek yerine daha da içinden çıkılmaz hale getireceği, mevcut hakların çok gerisinde olduğu, hak kayıplarına yol açacağı uzmanlar ve hukukçular tarafından açıkça belirtiliyor.
Esnaf destek bekliyor
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Bedri Serter, Covid-19 sürecinden en çok etkilenen gruplardan birinin esnaflar olduğunu belirterek “Hükümet esnafımızın durumunu düzeltecek elle tutulur destek paketi açıklamalıdır. 1 milyon 895 bin esnaf, aileleri ile beraber 16 milyon insanımız bu desteği bekliyor” dedi.
CHP yanlarında
Yerel yönetimlerin esnafa hükümetten daha fazla omuz verdiğini hatırlatan Serter, “CHP ve tüm yerel yönetimlerimizle beraber mahallemizdeki bakkal amcamızdan, berberlerimize, kahveci Osman amcamızdan kasap Ahmet amcamıza kadar tüm mağdur esnaflarımızın yanlarında olduk, olmaya devam edeceğiz. İktidara pandemi sürecinin başından bugüne kadar çözüm önerilerini sunan bir muhalefet partisi olarak bugün de sesimi yükseltmeye devam ediyoruz“ diye konuştu.
‘Salgında hiç durmadık’
Pandemi sürecinden sonra normalleşme günlerinin başlamasıyla çalışmalarına hız veren Torbalı Ticaret Odası (TTO) Başkanı Abdulvahap Olgun “Pandeminin başlamasıyla birlikte oluşturduğumuz kriz masası ile çalışmalarımıza hiç ara vermedik yeni süreçte de çalışmalarımız artarak devam edecek” dedi.
Pandemi sürecinden sonra normalleşme günlerinin başlamasıyla oda toplantıları ve işyeri ziyaretlerine tekrar başlayan Torbalı Ticaret Odası Başkanı Abdulvahap Olgun ilk koronavirüs vakasının ülkemizde görülmesinden bu yana yaptıkları çalışmalar hakkında değerlendirmelerde buldu. Süreçte çalışmalara ara vermediklerini ifade eden Olgun “Torbalı Ticaret Odası olarak pandemi sürecinde elimizi taşın altına koyduk. Odamızın imkânlarını bu süreçte hem üyelerimiz hem de vatandaşlarımız için kullandık. Torbalı Kaymakamlığının Vefa Destek Grubunun sosyal yardımlaşma halkasına dahil olarak 65 yaş ve üstü ihtiyaç sahibi vatandaşlara ve 1500 aileye erzak yardımı yaptık. Artan talepler ve üyelerimizin de katkıları sonucunda vatandaşlarımıza yapmış olduğumuz erzak yardımı sayısını 2000’e çıkardık. Torbalılara daha iyi hizmet verebilmeleri için marketlerimizin paket servisi yapmalarını, kısıtlama günlerinde akaryakıt istasyonlarının hizmet vermelerini sağlayıp ve oda üyesi fırıncı esnafımızın sokakta ekmek satışını organize ettik. Bu süreçte mağdur olan esnaflarımız sesi olduk. Bir süre kepenklerini kapatmak zorunda olan berber, kuaför, kafe ve restoranlarımıza, maske ve dezenfektan desteği verdik” dedi.
Savunma Sanayisine ‘Alkın’ imzası
Yerli ve milli teknolojiler geliştirme hedefiyle savunma sanayi projelerine odaklanan Alkın Kompresör’ün ünü Türkiye sınırlarını aştı.
Firmanın ürünleri Pakistan’da da iki projede kullanılacak.
Ayrıca, Amerikan Donanmasına da ilk yüksek basınçlı W4 model kompresörü verdi.
Miami Deniz Polisi Departmanı’nda kullanılan yüksek basınçlı W4 model iki kompresörü başarılı bulunan Alkın Kompresör, Amerikan Donanması’nda test edilmek üzere kompresörler gönderecek.
Pakistan Donanması’nda denizaltıya takılmak üzere iki adet kompresör talep edildiğini belirten Onursal Başkan Özen Tüjümet, “Türk Donanması Alkın Kompresörü su üstü fırkateynde 4 bin saat sorunsuz test ettikten sonra denizaltında da bu kompresörü kullanmaya karar verdi.
Daha önce bu tür kompresör ihtiyaçları, Almanya’nın iki büyük firmasından temin ediliyordu.
Bunlardan biri de dünya savunma sanayisine kompresör veren bir firma ve bize bu yıl işbirliği teklifi yaptı.
Yönetim Kurulu Başkanımız Emre Tüjümet bu firma ile görüşmeler sağladı. Daha önce bu tip kompresörlerden çok üretmişler, ‘şimdi biz bunu üretmeyelim sizden alalım’ diyorlar. Bizden alacakları kompresörleri çıkardıkları eski kompresörlerin yerine takacaklar. Bu bizim adetlerimizi de artıracak” dedi.
DİP EKSPRES
Sürdürülebirlik manifestosunu açıklayacak!
2020 yılını “Sürdürülebilirlik Yılı” ilan eden Ege İhracatçı Birlikleri, sürdürülebilirlik ile ilgili çalışmalarını pandemi döneminde de sürdürdü. EİB bünyesinde oluşturulan “Sürdürülebilirlik Çalışma Grubu” Ege İhracatçı Birlikleri Sürdürülebilirlik Manifestosunu oluşturdu.
Ege İhracatçı Birlikleri Sürdürülebilirlik Manifestosu, Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi ve Birlik Başkanlarının katılımıyla, 7 Temmuz 2020 Salı günü saat 10:30’da Zoom platformunda online düzenlenecek basın toplantısıyla kamuoyuyla paylaşılacak.
Tam kadro Ödemiş ziyareti
İZSU Genel Müdürü Aysel Özkan, teknik ekibi ile birlikte Ödemiş Belediye Başkanı Mehmet Eriş’i ziyaret etti.
Ödemiş’in ihtiyaçlarının değerlendirildiği görüşmede içme suyu, atık su arıtma ve temel altyapı konuları masaya yatırıldı.
İZSU Genel Müdürü Aysel Özkan, Genel Müdür Yardımcıları Onur Demirci, Filiz Yıldırım, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZSU yetkilileri, Ödemiş Belediye Başkanı Mehmet Eriş’i makamında ziyaret etti. İZSU heyeti, Ödemiş Belediye Başkan Yardımcıları, daire müdürleri ve teknik personel ile bilgi alışverişinde bulundu. Ödemiş’in merkez ve kırsal mahallelerinde süren çalışmalar ile içme suyu ve atık su arıtma konusunda ihtiyaçlar değerlendirildi.
SOCAR Türkiye’ye teşekkür ziyareti
İzmir Vali Yardımcısı’ndan Kovid-19 sürecindeki desteği için SOCAR Türkiye’ye teşekkür ziyareti
İzmir Vali Yardımcısı ve Aliağa Kaymakam Vekili Fatih Kızıltoprak, Kovid-19 ile mücadele sürecinde toplumsal dayanışmaya verdiği destek teşekkür ziyaretinde bulundu.
Kovid-19 pandemisi sürecinde çalışanlarının sağlığını korumayı öncelikli hedef olarak belirleyen Türkiye’nin en büyük doğrudan dış yatırımcısı SOCAR Türkiye, ülkenin ihtiyacı olan stratejik ürünleri üretmeye devam etti. SOCAR Türkiye bu süreçte İzmir Aliağa’da salgın riski ile mücadeleye katkı sağlarken, salgının etkilerinin azaltılmasına yönelik acil çözüm sunan projelerde yerel yönetim, bölgedeki kamu kurumları ve kuruluşlarla iş ortağı olarak yer aldı.
Türkiye’nin en büyük 113. firması
Türkiye’nin en büyük 500 firmasının belirlendiği dünyanın en saygın kurumlarından Fortune 500 listesine 2012 yılından beri kesintisiz giren Ulusoy Un, 3 milyar 52 milyon TL’lik cirosuyla Türkiye’nin en büyük 113. firması oldu.
Borsa şirketleri arasında 44. sırada yer alan Ulusoy Un, Türkiye’nin tarımsal, tarım, süt, et ve su ürünleri firmaları arasında ise 5. sırada yer aldı.
2019 yılında 50. yılını kutlayan Ulusoy Un, Türkiye ekonomisinin zor bir dönemden geçtiği bir süreçte büyümeye devam etti.
2019 yılında 3 milyar 52 milyon TL’lik bir ciro elde eden Ulusoy Un, Türkiye’nin en büyük 500 firmasının belirlendiği Fortune 500 listesinde 113. sırada yer aldı.
2012 yılından beri listede yer alan ve 2014 yılından beri de Türkiye’nin ilk 200 firması arasında yer alan Ulusoy Un, 2018 yılında olduğu gibi 2019 yılında da Samsun’un en büyük firması oldu.
