Evvelsi hafta liglerin başlama tarihleri açıklandı. Birçok kişi veryansın etti hatta o tarihte başlatmanın intihar olacağını söyleyenler bile çıktı. Ben bu konuda hiç bir tepki vermedim. Başlama tarihinin açıklandığı zamanlarda kovid-19 sayılarında hızlı bir düşüş vardı. İnsanlarda gevşeme oldu, bu gidişle 1.5 ay içerisinde virüs tehlikesinin yok denecek kadar azalacağı düşünüldü.
Ben ne tarihi önemsedim, ne de düşüş hızını. Çin'de vakalar hızla düştü, tehlike oldukça azaldı ama olağanüstü önlemler alarak bunu başardı. Önceki yazılarımda salgın karşısında uyguladıkları metotlara değinmiştim. Türkiye'de de önlemler alındı ama Çin'in aldığı önlemlerin yanına bile yaklaşamaz. Onlar çok fazla katıydı, biz ise serbest sayılırız. Bu sebepten dolayı gelecek günler için sayıların azalma hızının devam etme garantisi yoktu.
Nitekim öyle oldu ve ölüm ile vaka sayılarında hızlı düşüş azaldı, hatta sabitlendi. Bunun yanında iyileşen hasta sayısında da azalmalar olmaya başladı. 


***


Tarih açısından gelişmeler tam olmasa da yazdığım gibi gerçekleşti ve alt liglerin başlama tarihleri ertelendi. Salgının durumuna göre güncelleme yapılmıştı.
Süper Lig başlama tarihlerinde bir değişiklik olmadı şu ana kadar. Şu an dediğim de makalemi yazdığım tarih. Baskıya girip, gazetenin dağıtımı yapıldığı bu salı gününün hemen öncesinde yeni bir karar alınabilir ve Süper Lig'in de ertelendiği söylenebilir. Çünkü kulüplerde de birçok kovid-19 vakaları çıkmaya başladı. Bu kulüpler antrenmanlara ara vermek zorunda kaldılar. Yakın zamanda 1 aya yakın bir süre daha ertelemeye karar verileceğini düşünüyorum.
Bu arada da Alman ve Güney Kore ligleri başladı. Onlar bir ders niteliği taşıyor. TFF’nin işini kolaylaştıracaktır. 

Büyükkarcı çok radikal

Günler sporsuz geçse de gündem yoğun. Karşıyaka, ligler için bir öneride bulunmuştu ama geçen hafta ben ona değinememiştim.  
Karşıyaka Başkanı Turgay Büyükkarcı ligler oynanacaksa grup liderlerinin bir üst lige çıkmasını, onların altında yer alan 4 takımın ise play-off oynamasını önermişti. Bunun olma olasılığı yüksek. Böyle bir karar çıkabilir.
Büyükkarcı sonrasında kendine özel başka bir düşüncesini dile getirdi:
'Her gruptan 5'er veya 6'şarlı takımla 2. Lig'de yeni bir grup daha açılmalı.'
Bu açıklamayı yaparken radikal olduğunu da eklemişti. Bence de çok ama çok radikal; hem de olamayacak kadar. Bu uygulamanın en başta kendi kulübüne fayda sağlayacağı için, böyle düşünmesi gayet normal. Alt yapısında futbol oynamış biri olarak, Karşıyaka'yı çok daha iyi yerlerde görmek beni de mutlu eder. Ama bu hayalciliğe giriyor. 


***


Başkanın fikirleri bu kadar değil. 3. Lig takımlarının bütçelerini TFF'nin belirlemesi gerektiğini söyleyerek, örnek vermiş ve 3 milyon lira ile sınırlandırılabilir demiş. Sınırlama görüşünü her zaman savundum ama her kulübün aynı miktarda harcama yapabileceği kısmına kesinlikle katılmıyorum. Hayatın bir gerçeği vardır. Kazandığın kadar harcayabilirsin. Kulübün geliri ne kadarsa, o kadar para harcamaya hakkı vardır. Hiç geliri olmayan kulüp, transfer yapamaz, alt yapıdan yetiştirdiği oyuncularla ligi sürdürür. Çok kazanan kulüp, kazancı limitinde de çok harcar. Gücü yetiyorsa Ronaldo'yu Messi'yi getirir.10 milyon kazanabilen bir kulübe, 7 milyonunu harcayamazsın diyemezsin. Bu o kulübün küçülmesi anlamına gelir. Küçülmek demek, gelirin de düşmesi anlamına gelir. Takım kadron ne kadar kaliteliyse o kadar reklam alırsın, o kadar çok taraftar çekersin. Artı olarak maçlarını yayınlamak isteyen kanallar çıkabilir, bir de oradan gelir elde edersin.

Koronavirüs Galatasaray için çıkarıldı!

Koronavirüsün Galatasaray’a düşman olan biri tarafından çıkarıldığını düşünüyorum. ‘Mayıslar Galatasaray’ındır diye bir söz vardır. Mayıs ayı, kupa ayı. Bu ayda en çok kupa kaldıran takım da sarı kırmızılılar. Örneğin ligde çok gerilere de düşse, Mayıs’ta rakiplerine yetişiyor, geçiyor ve ipi en önde göğüslüyor. Bir başka örnek de Avrupa kupasında Mayıs ayına kadar gelebildi, UEFA  Kupası’nı Arsenal gibi dev kadroya sahip bir kulübün karşısında aldı. Ama bu koronavirüs yüzünden ligler durduruldu ve Mayıs ayı futbolsuz geçti. Geçen yılın çift kupalı şampiyonunun hafızalara kazanmış ‘Mayıslar Galatasaray’ındır’ sözü, salgın sayesinde boşa düşürülmüş oldu!