Bu hafta yazıma başlık Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın Kıbrıs müzakereleriyle ilgili olarak yaptığı, “Statükoyu sürdüren ezberlerden kurtulma zamanı gelmiştir.

Halkımızın içi rahat olsun, Cenevre’deki zirvede de 62 yıldır mahrum bırakıldığımız temel insan haklarımızın tesisi için gayret göstereceğim” açıklamasından çıktı.

Tatar’ın bu çıkışı, özellikle Rum tarafının Kıbrıs meselesine dair benimsediği tek taraflı bakış açısını ve Kıbrıs Türk halkının yıllardır maruz kaldığı izolasyonları bir kez daha gözler önüne seriyor. Çünkü 1963’ten bu yana Kıbrıs Türk halkı, siyasi ve ekonomik birçok alanda ambargolara maruz kalıyor. Peki, bu durumun sebebi ne? Cumhurbaşkanı Tatar’a göre temel sorun, Kıbrıs Türklerinin geleceğinin Rum iradesine bırakılmaya çalışılması.

Bunun en somut örneği, 2004 yılında gerçekleştirilen Annan Planı referandumuydu. Kıbrıs Türk halkı barışçıl bir çözüm için "evet" demesine rağmen, Rumlar büyük bir çoğunlukla planı reddetti. Ancak, uluslararası camia, Kıbrıslı Türklere verilen sözleri tutmadı ve statükoyu devam ettirdi. Ardından 2017’de Crans-Montana görüşmelerinde yaşananlar da gösterdi ki, federasyon temelli çözüm modeli artık tıkanmış durumda.

Bugün hâlâ bazı çevreler federasyon modelinde ısrar ederken, Tatar’ın altını çizdiği nokta şu: Yönetimi ve refahı Kıbrıs Türk halkıyla paylaşmak istemeyen bir taraf neden hâlâ tatmin edilmeye çalışılıyor? Üstelik, KKTC’nin egemen eşitliğe dayalı iki devletli çözüm vizyonu, BM Güvenlik Konseyi kararlarına dayanarak eleştirilmeye devam ediliyor. Oysa bu kararların yaptırım gücü yok ve Rum tarafı bugüne kadar statükodan en çok faydalanan taraf oldu.

Gerçek şu ki, federasyon artık bir çözüm modeli olmaktan çıktı. Kıbrıs Türk halkının haklarını ve iradesini güvence altına alacak yegâne formül, egemen eşitlik temelinde iki devletli çözümdür. Bu noktada, geçmişin ezberlerinden kurtulup sahadaki gerçeklere odaklanmak gerekiyor. Çünkü Kıbrıs Türk halkı, belirsiz ve sonuçsuz müzakere süreçleri yerine, artık geleceğini kendi iradesiyle şekillendirmek istiyor.