Film eleştirmeni olarak tanıdığın en önemli isimlerden biri de, gençlikten cerrah arkadaşım Dr. Emin Yeğinboy…

En azından 50 yıldır bu işi keyifle yapıyor.

Ama yurt dışında okumasına rağmen ‘hasta İzmirli’ olduğu için bizim köyden hiç ayrılmadı, ayrılamaz da…

Geçenlerde tesadüfen bir başka arkadaşım Funda Dönmez’in ‘Pazar keyfini’ ve önerisini okudum…

Belki önümüzdeki günler için bazı okuyucularım da, belki de internetten bularak yararlanırlar.

Funda Dönmez’in önerileri şunlar:

‘Dont look up!

Yukarı Bakma hiciv türünde bir karakomedi.

Dünyaya yaklaşmakta olan bir kuyruklu yıldızın vereceği zararı bir türlü anlatamayan astronomların hikâyesi…

Filmde ‘emperyalizmin geldiği son durum’ ve ‘aptal insan’ ırkının sonunu nasıl hazırladığı anlatılmış.

Filmin son sahnesindeki dua ve replik akıldan çıkarılmaması gereken türden…

HARİKA PİYASA!

Kitaplar gelince;

Malum ‘harika piyasada!’ mutlu mesut (!) yaşarken, ‘ psikolojimiz dörtdörtlükken nerden çıktı, bunlar?’ demeyin.

‘50Fikir’ serisinde, önemli fikir örnekler üzerinden akıcı bir dille anlatılmış.

Ben psikoloji ve ekonomiden başlamak istedim her nedense!.  

‘Fırsat maliyeti’ başlıklı bölümden bir alıntı;

‘Bir şeyin maliyeti onu elde etmek için vazgeçtikleriniz kadardır!’

İyi okumalar ve izlemeler…

Mutlu günler!

Bana iyi gelen size de iyi gelsin…

VARDI!

Funda Dönmez hepimizin aklından geçeni, daha doğrusu duygularımızı da şöyle dile getiriyor:

‘Nasıl güzel, nasıl aydınlık, nasıl zeki, nasıl çiçek gibi gençlerimiz var. Vardı!

Ta ki; körpecik biri canına kıyana kadar!

Gerçekten soruyorum; nasılll?

Sözüm ona!

Parlak olduğunu iddia ettiğimiz geleceği için, aramızda sessiz bir yaşam mücadelesi veriyormuş.

Duymamışız, görmemişiz, işimize gelmemiş.  

İşin en acısı da, arkasında kalan en yakınları hala farkında değil şikayetçi bile olmamışlar.

‘Hayat sevincim kalmadı!’ diyor.

Ne yaptık bu çocuklara?

Nasıl yok ettik, umutlarını, renklerini?

Yazıklar  olsun!..

ESAS ALINAN!

Mesleğini, işini, ekmek parasını ne işten çıkarıyor, Funda Dönmez?

Yazmayacağım!

Bakalım şu açıklamasından, bilgilendirmesinden sonra çıkarabilecek misiniz?

“1 Ocak 2019 tarih ve 30659 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan ‘Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’la, kira sözleşmelerinde yapılacak artış oranı 5 yıl süreyle (akit yılını takip eden dört yıl süreyle) TÜFE artış oranı ile sınırlandırılmıştır.

Bununla birlikte, ilgili sözleşmede, taraflarca daha düşük oranda bir artış yapılması öngörülmüş ise, kira artışı belirlenen oran üzerinden yapılacaktır.

Yani taraflar TÜFE artış oranının üzerinde artış oranı belirleyemez ancak TÜFE artış oranının altında artış oranı kararlaştırabilir.

Bu düzenleme ile kira zammı enflasyon rakamına (TÜFE) endekslenmiştir.

Kira sözleşmesinde kira parasının artırılmasına ilişkin (TÜFE) artış şartı var ise 2022/Ocak ayında yapılacak artış, 2021/Aralık ayında yayınlanacak 12 aylık TÜFE artış ortalaması esas alınarak artış yapılması gerekecektir.

Ancak, yine yasa gereği kira akdi başlangıcından itibaren 5 beş yıllık süre geçmiş ise artık TÜFE artış oranı ile bağlı kalınmaksızın çevrede oluşan rayiç kira bedeline göre sulh hukuk mahkemesinde kira parasının tespiti davası açılabilir.”

Bu açıklamadan sonra Funda Hanım kim?

Bulabildiniz mi?