Galatasaray'da Fatih Terim, şimdiye kadar hiç yapmadığı bir işe kalkıştı ve takımı tamamen gençleştirme yoluna gitti. Amacının geleceğin takımını yaratmak olduğunu ve 3 sene içerisinde başarılara imza atılacağını söyledi.

Geçmiş yıllarda da 1 kere genç oyuncu işine girişilmiş, 8-9 oyuncu alınmış ama kiralık verilerek fayda sağlanmaya çalışılmıştı. Alınırken verilen transfer paraları uçup gitmişti. Çünkü hiçbiri yıldızlaşamamış, tam tersine yok olmuşlardı.
Şimdiki sistem farklı. Kiralık verilerek değil, takımda oynatılarak yıldızlaştırılmaya çalışılıyor. Peki bu sistem sarı kırmızılı takımı başarıya ulaştırabilecek mi?
***
Bu konuda benim ön plana çıkardığım 2 takım var: Arsenal ve Ajax.
***
Arsenal, Arsen Wenger yönetiminde yeri geldi maçlarına 19.6 yaş ortalamasına sahip ilk 11 ile sahaya çıktı. Diğer maçlarında da yaklaşık yaş ortalaması vardı. Ancak onlar artık yıldızlığa adım atmış oyuncuları kadroya kattılar. Verdikleri bonservis bedelleri çok yüksek meblağları buldu. 20-30-40-50 milyon Eurolar... Genç takımla ligde boy göstermeleri başarıya ulaştırdı mı?
Son şampiyonluklarını 2003/2004 sezonunda aldılar. İngiltere Premier Lig'de 18 senedir şampiyonluk yüzü göremediler. Avrupa kupalarında son 20 senede 2 tane finali var, kupası yok.
***
Ajax kendi liginde oldukça başarılı. Üst üste şampiyonlukları var. Çok uzun yıllar önce Avrupa'da da fırtına gibi esiyordu. Ama son yıllarda bu başarının yakınına bile yaklaşamadı. 2016/2017 sezonunda bir kez parladı, Avrupa Ligi'nde finale yükseldi, Manchester United'a yenildi.
***
Galatasaray Arsenal'in yolundan asla gidemez çünkü hem maddi olarak çok gerisinde hem de Türkiye'ye gözde genç yıldızları getirmek imkansıza yakın. Ajax'ın yolunu izlemesi daha gerçekçi olur.
Hollanda’da futbol sadece futbol değil. Önce eğitim sonra futbol. Eğitim yoksa futbol da olmuyor. Bir insanda akıl yeterince yoksa futbolcu olamaz. Buna çok dikkat ediyorlar. Ama ülkemizde sadece topla nasıl oynadığına bakılıyor. Ayağına top veriliyor, ‘şunu yap bunu yap’ deniyor, futbolcu yapılıyor. Akıl gelişimine hiç bakılmıyor. Bu sebepten dolayı Türkiye'de değer verilen futbolcuyla, Hollanda'da değer verilen futbolcu arasında çok fark var.
Acaba Galatasaray'ın aldığı gençlerin beyin yapısı gelişime açık mı? Değilse olduğu yerde sayarlar, yaşlandıkça performanslarında düşüş olur. Akıllı oyuncular yaşlandıkça fizik olarak düşseler de akıllarını kullanarak kendilerini daha da geliştirirler.
***
Verdiğim örnekteki iki takımda da gençler vardı ama deneyimli oyuncular da kadroda yer alıyordu. Sırf genç oyuncularla sahaya her zaman çıkmıyorlardı.
Takımı yönlendirecek oyunculara da ihtiyaç vardır. Bunu gençlerin yapması çok zordur. Deneyim önemlidir. Üstelik saha içerisinde gençlerin örnek alması gereken kişilerin olması, gelişimlerini daha da hızlandırır.
***
Galatasaray'a baktığımızda yetenekli oyunculara sahip ama deneyimli oyuncu eksikliği var. Saha içerisinde takımı yönlendirecek hiç kimse yok. Bu sebepten doğaçlama bir futbol ortaya çıkıyor. Dinamizm ve yetenekleriyle bir şeyler yapmaya çalışıyorlar. Ne zaman nasıl oynayacaklarını bilemediklerinden, rakibe göre oyun sistemini değiştiremediklerinden değişik skorlarla sahadan ayrılıyorlar.
Sarı kırmızılı takımın başarılı olabilmesi ve gençlerin kendilerini geliştirmesi için deneyimli oyunculara ihtiyacı var.
***
Bir başka konu da geleceğin takımı hayali. Gençler eğer çok iyi futbol ortaya koyarsa bunları uzun süre elde tutmak zor olur. Avrupa'nın ileri gelen kulüpleri basar parayı hemen alır. Bu durumda Galatasaray'ın yeni oyuncular bulması gerekir. Yani yeni oyuncuların gelmesi demek, geriye dönmek olur. Fatih Terim 3 sene istedi, yine 3 sene daha istemek zorunda kalır ve bu her sene böyle tekrarlanır.