Evet, galiba kurtulduk. Elbette, ben neden kurtulduğumuzu yazmazsam benim bu yazımın başlığı bir ölçüde havada kalacaktır. Öyle ya neden kurtulduğumuz açıkça yazılmazsa konunun dışında kalanlar nelerden kurtulduğumuzu nasıl anlayacaklardır?
Kısaca açıklayayım; bizim Karşıyaka'mız bir çirkinlik abidesinden galiba kurtuluyor. Tam kesin değil ama yapılan çalışmaları izliyorum. Sonuçlarını görüp yazımızı ondan sonra yazmış olsaydık belki daha doğru olacaktı. Neylersiniz, heyecanlarım beni öylesine depreştirdi ki; kendimi tutamadım. İnşallah dereyi görmeden paçaları sıvamamışımdır!
Rezilane bir restorasyon(!) uygulamasından sonra gerçekten bir çirkinlik abidesine dönüşen Karşıyaka Tren İstasyonu'ndan söz ediyorum. Biz Karşıyakalılar uzun süren restorasyon çalışmalarını hayretle ve belki de korkuyla izliyorduk. Kim bilir kaç sene sürdü bu çalışmalar? Sonunda bitti bitmesine de asıl "Vandalizm" galiba ondan sonra başladı sayılır. Zevk yoksunu olup estetik anlayışının dışında kalan yeni kiracılar akıllara durgunluk verecek uygulamaları ceste ceste  yürürlüğe sokar oldular. Öylesine ki küçük bir alan kalmıştı ki el atılmadık bir de baktık ki bir voleybol sahası büyüklüğündeki o yere "Trambolin" oyun seti yerleştirilmiş. Hem de geçişi engelleyecek bir şekilde.

Kimi kime şikayet edeceksiniz?

Ben, geçen yıl Şubat ayı başında daha bu trambolin oyun seti yerleştirilmeden gazetemizde "Karşıyaka Tren İstasyonu" başlığı ile bir yazı yazıp yaşanan rezillikleri bir ölçüde yansıtmaya çalışmıştım. De bakalım, neler yazmışım diyerek dönüp baktım yazdıklarıma. İşte o yazımın başlangıç bölümünü aktarayım, sizlere: "Karşıyaka Tren İstasyonu'nun İzmirliler için ayrı bir öneminin olduğunu düşünmeliyiz. Neden mi? Geçmişte imparatorluk topraklarındaki ilk demiryolu yapımının İzmir'de başlamasının yanında, bu istasyon Gazi M. Kemal Paşa'nın Kurtuluş Savaşı'ndan sonra kentimize ikinci kez gelişindeki ilk durağının Karşıyaka olması açısından da önemlidir.
Zübeyde Hanım 15 Ocak 1923'te rahmetli olmuş, Paşamız o sırada yurt seyahatinde olduğu için annesinin cenaze törenine katılamamıştır. Daha sonra 27 Ocak'ta annesinin mezarını ziyaret edebilmek amacıyla İzmir'e dönerken Karşıyaka İstasyonu'nda trenden inmiştir. Törenle karşılanan Kurtuluş Savaşı gazimiz doğruca annesinin kabri başına gitmiş ve orada son derece duygulu bir konuşma yaparak annesinin sıkıntılı yaşamından örnekler vermiştir."

Bu yazdığım düşüncelerimde bir değişiklik olmadığını özellikle belirtmek isterim. Görüştüğüm tüm hemşehrilerim bu sevimli istasyonumuzun eski haline dönüştürülmesinin fevkalade yararlı olacağını belirmektedirler. Gerçekten Karşıyakalı olup da o istasyonda hatıralarını bırakmayan birisi olabileceğini aklıma bile getiremiyorum. Kimbiir kaçının bir yakını askere uğurlanmıştır, kimbilir kaçının sevgilisi ta uzaklardan gelmiştir, buna benzer nice karşılamalar/uğurlamalar olmuştur o tren istasyonunda? Hele o serin çınarlarının altında o istasyon bahçesinde içilen çaylar, kahveler, tüketilen dondurmaları nasıl unutabilir Karşıyakalılar?
Umudumuz bir an önce Güzel İstasyonumuza kavuşup geçmişi anımsamak olmalı.

Esenlikle kalınız...