Asgari ücretin üstü maaş alanlarla, asgari ücretliler arasındaki maaş farkı her geçen gün eriyor. Yani, ortalama ücretler asgari ücretten daha az artıyor. Diğer taraftan toplumun önemli bir kısmı asgari ücretin altında ücretlere çalışmaya devam ediyor. DİSK'in hazırladığı 2020 Asgari Ücret Raporu'na göre 1 milyon 800 bin işçi asgari ücret bile alamıyor.
Toplumun yüzde 17'si ise ancak sosyal yardımlarla yaşamlarını devam ettirebilir durumda. TÜİK verilerine göre 13 milyon 766 bin kişi sosyal koruma kapsamında maaş alıyor.

En çok emekçileri vuruyor

Ekonomik kriz ile birlikte yükselen gıda fiyatları en çok emekçileri vuruyor. CHP Genel Başkan yardımcısı Veli Ağbaba'nın yaptığı bir çalışmaya göre, yıl başından yıl sonuna bir asgari ücretlinin alım gücü kuzu etinde 5 kilo, tavuk etinde 45 kilo, pirinçte 50 kilo, unda 168 kilo, bulgurda 105 kilo, zeytinde 15 kilo, makarnada 17 adet ve sütte 138 litre düştü. Fakirleşme sadece gıda fiyatları için geçerli değil. 2003'te asgari ücretin yıllık tutarıyla 25 Cumhuriyet altını alınabilirken, 2019'da ancak 13 adet alınabiliyor.

Açık da emeklinin sırtına

Emekliler de ekonomik sıkıntıyı en derinden yaşayan toplumsal gruplardan biri. Ancak buna rağmen, Hazine ve Maliye Bakanı, cari açığı düzetmek için emeklilik sisteminin değiştirilmesi gerektiğini söylüyor. Bir başka ifadeyle, cari açığı da emeklinin kapatması bekleniyor.
Ekonomik krizi birileri hiç yaşamamış olabilir. Birileri için ekonomik kriz bitmiş de olabilir. Ancak toplumun çok büyük bir kesimi açısından ekonomik kriz ne yazık ki derinleşiyor...