Güzel bir çocukluk geçirmiş, geçmişte yasadıklarından tatmin olmuş insanlar o eski güzel günleri özlüyor... Ajans Press tarafından 2015 ve 2017 yılları arasında 34 şehirden 15 bin 918 kişi baz alınarak hazırlanan rapora göre, Türkiye'de her dört kişiden üçü geçmişi özlüyor. Araştırmada 'Eskiden insanların daha mutlu olduğunu düşünüyorum' diyenlerin oranı yüzde 76 olarak saptanmış.

Özlemek demişken...
Dün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'ydı. Gözlerimiz eski bayramları aradı... Çocukluğumuzda köyümüzdeki o ilkokulda, kutladığımız 23 Nisan'ları... Daha dünmüş gibi hatırlıyorum. Bayram hazırlıklarına bir ay öncesinden şiir ezberlemekle başlardık. Okulumuzu, 1. sınıftan 5. sınıfa kadar bütün öğrencilerin aynı anda ders işlediği küçük sınıfımızı rengarenk balonlarla süslerdik. Şimdilerde nostaljik oyunlar olarak öğrencilere öğretilen 'kaşıkta yumurta taşıma', 'çuval yarışı', 'yoğurtta para bulma' gibi eğlenceli oyunlarımız için günler öncesinden yumurta (düşünce kırılmasın diye pişirdiğimiz de olurdu), çuval, tabak gibi malzemeleri hazırlardık. 23 Nisan sabahını iple çekerdik. Özlerdik 23 Nisan törenlerini. Güzel günlerdi o günler... 23 Nisan törenleri köy halkı için de büyük bir eğlence günüydü (çünkü herkes her yaşta çocuktur biraz). Onlar da o gün işi gücü bırakır çocuklarının neşesine ortak olurdu.
23 Nisan'ı bayram gibi kutlayan dünün çoçuklarıyız biz. Bundandır her 23 Nisan'da dünü, o güzel günleri hatırlamamız. Ne acı ki bugünün çoçukları bu sevinç ve mutluluğu hiç yaşamayacak.

"Gör, nasıl yeniden yaratılırım,
Namuslu, genç ellerinle.
Kızlarım,
Oğullarım var gelecekte,
Herbiri vazgeçilmez cihan parçası.
Kaç bin yıllık hasretimin koncası
Gözlerinden,
Gözlerinden öperim,
Bir umudum sende,
Anlıyor musun?" diyor Ahmet Arif 'Anadolu' şiirinde, öyle...
Çocuklarımızın yarına umutla bakabildiği bir ülke özlemiyle...