Prof. Dr. Hamit Hancı ile Prof. Dr. Nevzat Artık’ı İzmir’den ve kurucusu oldukları ‘Adli Bilimciler Derneği’nden tanıyoruz.

Bunun dışında; Ankara Üniversitesi Gıda Güvenliği Enstitüsü ‘Adli Gıda Komisyonu Başkanlığını’ de, İzmirli akademisyen Dr. Suavi Tuncay’ın anlatımlarından tanıyoruz.

Bu ikili de bir rapor hazırladı.

Söyledikleri şu:

‘Dünya genelinde yılda 4 milyar ton gıda üretilirken bu gıdaların 2,7 milyar tonluk kısmı tüketilmekte, geri kalan 1,3 milyar tonu ise israf ediliyor.

2050 yılında 10 milyara ulaşması beklenen dünya nüfusunun beslenme ihtiyacı için küresel gıda üretiminin % 50 artması gerekiyor.

Oysa BM-FAO raporu, mevcut kaynaklar hızla tükenirken mevcut çabalarla 2050 yılında bile açlığı bitirebilmemizin çok zor olduğunu belirtiyor.’

Yaşam gıdasız olmaz

Prof. Dr. Hamit Hancı ile Prof. Dr. Nevzat Artık’ı dinleyelim:

‘Corona virus salgını tüketicilere gıdanın önemini bir kez daha göstermiştir.

‘Hijyen ve ambalajlı gıdanın’ ve gıda ihtiyacının önemi ortaya çıkmıştır. Hasta olma riskine rağmen tüketiciler gıda alımı için sokağa çıkmışlardır. Gıda ‘yaşam için olmazsa olmaz!’ bir İhtiyaçtır.

Diğer taraftan dünyada nüfus hızla artmakta ve gıda paylaşımında sorunlar bulunmaktadır.

Dünyada aç ve obez insanların varlığı üzerinde durulması gereken önemli bir konudur.

Ambalajlı gıda üretim ve tüketilmesinin önemi sadece pandemi zamanında değil gıda üretiminde her zaman uygulanan bir rutin işlemdir. İnsan ve halk sağlığı açısından bu çok önemlidir.’

‘Her şey dahil’ sistemi

Gıdada israf ve kayıp özellikle turizm tesislerinde çok yaygın.

 Bu nedenle Her şey dahil sistem COVİD-19 sonrası hijyen nedeni ile sorgulanmalı.

Gıda israfının engellenmesi ve tüketicilerin pandemilerden etkilenmemesi için her şey dahil sisteminin tekrar düzenlenmesi veya terk edilmesi yabancı turist acentaları ile tartışılmalıdır.

Çünkü Covid-19 çok kısa değil uzun süreli bir mücadele isteyecek.

Üçte biri israf!

Gıda israfı, dünyada en önemli konulardan biri.

Birincil üretim, hasat, taşıma, dağıtım ve tüketimde gıda kaybı ve israfı da çok yaygındır.

Çünkü üretilen bitkisel ve hayvansal gıdaların yaklaşık üçte biri israf ve kayıp ile değerlendirilemiyor.

Tarım alanlarının daraldığı ve insan nüfusunun sürekli arttığı bu günlerde gıda israfı ve kaybı her zamandan daha çok önem kazanmış durumda.

Dünyada insan tüketimi için üretilen gıdanın yılda yaklaşık üçte birinin (yaklaşık 1,3 milyar ton) kayıp olduğu bildiriliyor.

Bu aynı zamanda; kayıp olan bu gıdaların üretiminde kullanılan kaynakların büyük çoğunluğunun boşa kullanılması ve gıda üretiminin yol açtığı sera gazı emisyonlarına boşuna maruz kalındığı anlamına geliyor.

Önemli ölçüde

Gıda; birincil üretimden son hane halkı tüketimine kadar tüm tedarik zinciri boyunca israf ediliyor.

Orta ve yüksek gelirli ülkelerde gıda hala insan tüketimi için uygun olsa bile atılabilmekte ve önemli ölçüde gıda ziyan oluyor.

Diğer önemli bir kayıp ise erken sanayileşmiş bölgelerdeki gıda tedarik zincirlerinde meydana geliyor.

Düşük gelirli ülkelerde gıda tedarik zincirinin ilk ve orta aşamalarında çoğunlukla gıda kaybı olabilirken; tüketim düzeyinde daha az gıda israf ediliyor.

Düşük gelirli ülkelerde gıda kayıpları ve atık nedenleri ağırlıklı olarak zor iklim koşullarından, mali yönetim ve teknik sınırlamalardan kaynaklanan altyapı, ambalajlama ve pazarlama sistemleri ile depolama ve soğutma tesislerindeki eksikliklerden kaynaklanıyor.

Gıda israfı günümüz dünyasını tehdit eden en önemli sorunlarından biridir.

Bugün dünya nüfusunun tamamını rahatlıkla doyurabilecek kadar gıda mevcut olduğu halde, yaklaşık 821 milyon kişi açlık problemi yaşıyor.

GÜNÜN HABERİ

İsrafı oluşturan sebeplerden biri...

Gıda israfı her geçen gün ciddiyetini artırmaya devam ederken otellerde geçerli açık büfe her şey dahil servis sistemi sayısız gıda ve içecek seçeneği aynı anda tüketiciye sunuluyor.

Bu sunum şekli tüketicileri tahrik ederek aşırı gıda tüketmeye sevk ediyor.

Her şey dahil sistemde tüketiciler ihtiyaçtan fazla gıdayı alıp tabağında artık bırakmakta ve tüketememektedir.

Bu durum gıda israfının oluşumuna neden oluyor.

Bu nedenle bu pandemi nedeni ile devam edecek koşullar hijyene çok dikkat edilmesi zorunludur.

Açık büfe gıda servisi  turizm firmalarının talebi ile gerçekleşmektedir.

 Açık büfelerde sunulan gıda ve içecek  miktar ve sayısı ile porsiyon gramajlarının kontrol altına alınıp tüketicilerin de bu konuda bilinçlendirilmesi gerekmektedir.

İnsanların gıda tedariğinde sorun yaşadığı bu günlerde gıda üretiminin artması ne kadar önemli ise gıda kayıp ve atıkların önlenmesi de çok önemlidir.

Küresel Açlık Endeksine göre 119 ülkeden 52’sinde ‘ciddi’, ‘alarm verici’ ve ‘son derece ciddi’ düzeyde açlık bulunuyor.

Bu arada ben de çöpe atılan ekmekleri anımsatayım...