Çeşme’de canına kıyan bir polisimizin intiharı, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne kadar gitti ve kayıtlara geçti.

Nermin Ekinci gibi, ‘İstanbul Sözleşmesi Yaşatır’ diyen ve destekleyenlerden Selma Artar da, Cemal Bilge’nin önemli bilgi haberinden sonra şu yorumu yaptı:
‘Güneş gözlüğü kadar ucuz olmamalı hayatlar!
Yitip gitmemeli evlatlar!
Mahallenin de en sevilen polis abisiydi…
Allah rahmet eylesin!’
İşin özü şu:
‘Polis memuru İsmail Zeybek (46), İzmir’in Çeşme ilçesinde, hakkında yapılan hırsızlık suçlaması, ifadesinin alınması ve evinin de aranmasının getirdiği bunalımla, başına silah ateş ederek intihar etti.’
Ama ya perde arkası!
İşte bunu ortaya çıkarmak, Cemal Bilge’nin ‘korkusuzca’ yaptığı haberi Türkiye’ye taşıyan CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan oldu…
Duymuşsunuzdur:
Alaçatı Karakolunda görevli Komiser Yardımcısı H.Ö.Y.’nün çay ocağında unuttuğu gözlükleri, deneyimle ve halk tarafından sevilen, sayılan bir polisimizin hayatına mal oldu.
Çünkü o genç amir, gözlüklerinin alındığını, yani çalındığını ileri sürmüştü.
Burada şunu söyleyeyim:
Askerlikte bir eşya kaybolduğunda hemen ‘Hırsızlık var!’ denilmez…
Örneğin ‘Gözlük yer değiştirdi!’ denilir…
Bir araştırma yapılır ve gerçek ortaya çıkarılır…
Bilmem anlatabildim mi?
Özellikle aynı kutsal mesleğin sahipleri, çalışanları sokak görevlisi bekçiden tutun da, birinci sınıf il emniyet müdürüne, hatta genel müdürlük görevlilerine kadar hepsi birinci derecede her olaydan sorumludur.
Şimdi iki müfettiş görevlendirildi.
Bakalım olayın altından ne çıkacak?