Göztepe, zorlu Sivasspor deplasmanında sahaya çıktı. İyi bir takımla oynayacaktı. Kendisinden beklenen şey defansını sağlam tutmak ve en azından beraberlikle evine dönmekti.
Sivasspor için de zorlu bir müsabaka olacaktı. Avrupa Kupası maçları sebebiyle çok yoğun bir tempoya girmişti. 3 gün sonra da Villarreal'i ağırlayacaktı. Üzerine bir de hastalık ve sakatlıktan dolayı eksiklikler çıktığından, işi daha da zorlaşmıştı.
***
Böyle bir maçta beklenecek şey, iki takımında temkinli oynaması olacaktı. Önce gol yeme, sonra at... Bunu uyguladılar, tempoyu artırmadılar, ne kendilerini yormak istediler (sadece Sivas için geçerli) ne de defansta açık vermek istediler (iki takım için de geçerli).
Durgun maçta pozisyon da az olur genel olarak, öyle de oldu. İlk yarı Göztepe kendi sahasında top çevirdi, ileriye pek gidemedi, Sivasspor ise rakip kaleye daha yakın oynadı, nadir pozisyonlara girdi.
İkinci yarı ev sahibi takım oyunun hakimiyetini eline aldı. Konuk takım kendi yarı alanında karşıladı. İlk yarıdan da daha az pozisyon vardı, Göztepe ilk bulduğu şansı iyi değerlendirdi, Halil'e öne geçti ve bunu maç sonuna kadar korumasını bildi. 1-0'lık deplasman galibiyetiyle alt sıralardan uzaklaşıp, üst sıralara yaklaştı puan tablosunda.
***
Sarı kırmızılı takımda özellikle ilk yarıda bir kopukluk vardı. Kaleden paslarla çıkmayı tercih etti, gelişi güzel ileriye vurmak istemedi. Defans oyuncuları topu aldı ama orta saha oyuncularının biraz fazla ileriye çıkması yüzünden, pas trafiği aksadı. Bloklar arasında kopukluk vardı. Defansa yardıma, top çıkarmaya koşan, en fazla bir oyuncu vardı.
İleriye top taşımakta zorlandı. 
***
Ndiaye hücum oynamaktan çok defans yapmak zorunda kaldı. Topla çok az buluştu.
Halil ileri geri çalıştı. Sahanın en hareketli ismi idi. Milli takıma neden almadıklarını anlayabilmiş değilim. Günümüzde hızlı ve akıllı oyuncular el üstünde tutuluyor. Kadroya girse, sahada iyi işler yapacağını düşünüyorum.
Kalecilere pek iş düşmedi. İrfancan sakinliği, ayağa paslardaki başarısı ile göz doldurdu. Defans oyuncusu gibi iş yaptı.
Nukan da kritik müdahaleleri ile öne çıktı. Her geçen gün performansını arttırıyor. Olmazsa olmaz Alpaslan bile artık pek aranmıyor.
***
Halil'in attığı gol öncesindeki ofsayta değineyim biraz. Özellikle Sivassporlular, ofsaytın verilmediğine yakındılar. Kurallar gereği verilmesi gerekirdi. Bu konu hakkında uzun süredir yazmayı düşünüyordum, dünkü Fenerbahçe - Beşiktaş maçı yine depreştirmişti. Bugüne nasip oldu. Ofsayttan sonra defalarca paslaşıldı, top geriye, kaleden uzaklara verildi, yaklaşık 29 saniye sonra gol oldu. Bir gün önce de gol öncesi faul vardı bana göre Beşiktaş aleyhine. Kalkan ayağa başka zaman değineceğim. 
VAR'ın geriye dönük incelemesine kısıtlama getirmeleri şart. Hakemin görmeyip devam ettirdiği oyunda eğer ani bir tehlike yoksa, gol olursa, çok geriye gidilmemeli. Yani örneğin faulle topu aldı ve golle burun buruna kaldı, attı. İptal olmalı. Faulle topu aldı, sağa sola pas atıldı ya da rakip defans yerini aldı, buna rağmen gol geldi. Gol verilmeli. Her golde geri geri geri yapılması hem oyunu çok yavaşlatır hem futbol ruhunu öldürür hem de futbolcular üzerinde olumsuz etki yaratır.
Bu konuya kısaca değindim, başka bir zaman açarak anlatmaya çalışırım.