Göztepe, deplasmanda 3 golle galip geldi ve alt sıralardan uzaklaşıp, üst sıralara yaklaştı. Çıkış sadece puanda olmadı, güzel oyununa da devam etti. Özellikle Serdar'ın artan performansı, maçın adamı olmasını sağladı. Çok güzel 2 gole imza attı, herkesin takdirini kazandı. Bir tanesinde yapılan ortaya rakibinin üzerinden kafa vurdu, top tam direk dibinden ağlarla buluştu. 2. golünde de soldan girdi, rakibinin üzerine gitti ve önünü boşaltıp, sağ ayağıyla uzak direk dibine gönderdi.
Göztepe için bu maçı ölçü almamak da gerekir. Ankaragücü ligde zor günler geçiren bir takım. Transfer tahtası kapalı. Ligin diplerinde yer alıyor. Buna rağmen birçok gol pozisyonu yakaladı, İlhan Parlak başta olmak üzere, bu fırsatlardan faydalanmasını bilemedi.
***
Karşılaşmanın bana göre 28, spikere göre 26. saniyesinde gol geldi. Oyuna başlayan Göztepe, zaman geçirmeden soldan atağa kalktı, Halil'in ayağından golü buluverdi. Goldeki emeği görmemezlik olmaz ama Ankaragücü'nün de bu kadar kolay gol şansı vermesini es geçmemek gerekir. Atak başlamışken topa Jerome hareketlenmiş ama topa dokunmayıp arkadaşına bırakmıştı. Ellese ofsayt olacak, gol de atılamayacaktı.
Göztepe'nin 2. golü de, ikinci yarının hemen başında geldi. Bu sefer başlamasından 1.53. dakikada atıldı.
***
Bazı detaylardan bahsetmek istiyorum.
11. dakikada Gassama auta çıkmak üzere olan topu korumak için İlhan Parlak'a omuz attı, hakem devam ettirdi. İlhan kendini yere atsa, numara yapsa, hakem penaltı verebilirdi.
31. dakikada Ankaragücü beraberlik golünü attı. Atakta çekilen şut Castro'ya çarpmış, onu sendeletmişti. Devam eden atakta top onun yakınına geldi ve gol vuruşu oradan gerçekleşti. Sendelemeden oyuna devam etse, bu pozisyona müdahale edebilir, golü engelleyebilirdi.
44. dakikada önceki yazılarımda bahsettiğim sorun ortaya çıktı. Sarı kırmızılıların defansın göbeğinde oynayan iki oyuncu, rakip forvetlerin arasına girmesine göz yumuyor ve marke etme gereği duymayıp, uzak kalıyor. Yine böyle bir pozisyonda defans arkasına atılan topa Orgill daha yakındı. Çaprazda kaleciyle karşı karşıya kaldı, atamadı.
58. dakikada, Ankaragücü defansı büyük bir hata yaptı. Solda oynayan sağ ayaklı bir orta saha oyuncusunun öne çıkan özelliği, topla içeri kat edip, sağ ayağıyla şut çekmektir. Çizgiye inip, sol ayakla orta yapmayı mecbur kalmadıkça denemezler. Kaleye paralel gitmesine ve önünü açmasına engel olamadılar. Oysa engel olmaları hiç zor değildi. Sağ tarafını kapatıp, aut çizgisine yönlendirebilirlerdi.

4 gol attı ama zor kazandı

Akhisarspor, sahasında İstanbulspor'u, 90+1. dakikada attığı 4. golle yenmeyi başardı.
Kendi sahasında oynayan bir takımın oyunu hızlandırması, deplasman takımının ise yavaşlatması gerekir. İstanbulspor bunun için hiç uğraşmadı çünkü Akhisarspor'un tempolu oynamaya hiç niyeti yoktu.
Ankaragücü ile Göztepe arasında oynanan Süper Lig maçından sonra bu 1. Lig karşılaşması haddinden fazla yavaş geldi. Gerçi 1. Lig'in karakteristiği böyle, pek fazla da yakınmamak gerekir.
***
Oyuna konuk takım daha iyi başladı. 2 pozisyon buldu ama değerlendiremedi. Ev sahibinin ilk pozisyonu ancak 12. dakikada geldi. Bu dakika itibarı ile de oyuna denge geldi. Zaman ilerledikçe yeşil siyahlılar oyun hakimiyetini ele geçirmeye başladılar.
Orta sahalar kolaylıkla geçildiğinden, bol bol pozisyonlara girildi. Son vuruşların kötülüğü, kalecilere pek iş bırakmadı. Muhsin'in kaptırdığı top sonrası rakibine ayak uzatması, penaltıya neden oldu. Akhisarspor 27. dakikada öne geçti, Burhan ile. 31. dakikada da Erhan bir penaltı kazandırdı rakibine. Gökhan gole izin vermedi.
***
İkinci yarı gol yağmuru şeklinde geçti. Akhisarspor 2-0 öne geçse de, 2 dakika içerisinde 2 gol yedi, skora denge geldi. İstanbulspor, galip gelebileceğine inandı, gol için atak oynadı. Ev sahibi takımın da Süper Lig için mutlaka galibiyete ihtiyacı olduğundan atağı düşündü. Zaten orta sahalar kolay aşılıyordu, böyle olunca daha da kolay aşılmaya başlandı, her iki kalede de üst üste pozisyonlar yaşandı. Bu durgun maçı oldukça heyecanlı hale sokmuştu.
Kaleci Alperen'in hatası ile öne geçen yeşil siyahlılar, 1 dakika sonra bir kez daha beraberliğe engel olamadılar.
Rakip kalede gol arayan konuk takım, oyunu yavaşlatmak için uğraşmaya başladı çünkü Akhisarspor 3-3'ten sonra uyandı, oyunu hızlandırmaya başladı. Bunu baştan yapsa, rakibini defansa hapsedecek, kalesinde pek fazla pozisyon yaşamayacaktı. Hafta arası İstanbulspor Fenerbahçe ile kupa maçına çıkmış, rakibinin yoğun presi ile rakip yarı alana bile gidememiş, neredeyse 90 dakika boyunca oyunu kendi yarı alanında kabullenmişti.
İmdada Cikalleshi yetişti, Onur'un yapılan ortaya çok güzel indirdiği kafasını, tam direk dibine çektiği şut ile filelere gönderdi, takımına 3 puanı kazandırdı.
***
Karşılaşmada 2 pozisyon öne çıktı. 11. dakikada Gökhan kalesini terk edip, ceza alanı yan çizgisine koşup, rakibini engellemeye çalıştı. Bunu başaramadı. Kaleye doğru gönderilen top yanından geçti, Cocalic koştu, yatarak gole engel oldu. Gökhan çok büyük bir hata yapmıştı.
Muhammet Reis, havadan gelen topa, 25 metre kadar mesafeden kaleye gönderdi, top direkten döndü. Güzel bir vuruştu.