Lig lideri Göztepe, Yeni Malatyaspor'la deplasmanda kozlarını paylaştı. Geçen haftanın en dikkat çeken takımının ne yapacağı merak konusuydu.

***

5-1'lik Yukatel Denizlispor'a karşı oynayan kadroyu bozmamıştı Teknik Direktör İlhan Palut. Maça da aynı oyun sistemiyle başladı. Ama bu sefer karşısında durağan bir takım yoktu. Aynı şekilde karşılık buldu. Çok koşu, çok savaş ve tam saha pres. Öncelik oynatmamak üzerineydi. Böyle olunca her iki takım da kaleye gitmekte, pozisyon bulmakta zorlandı.

Kaleciler topu pasla çıkaramadı, ileriye gelişigüzel vurdu. Rakip yarı alana yerleşilip, pas yapılamadı, uzun toplar denendi. Böyle olunca da sık sık top kaptırıldı.

***

Pozisyon görememişken, kapılan topta Soner'in harika pası, Halil'den de defans arkasına harika koşu 19. dakikada golü getirdi. Gol atmanın zor olduğu bir maçta bu gol galibiyeti getirebilirdi. Ancaaakk...

Dakika 28... Kullanılan köşe vuruşunda, arka tarafta çapraz konumda Yeni Malatyalı oyuncu bomboş kaldı. Büyük bir defans hatası. Bu hata yetmedi, bir de genç kaleci İrfan defans oyuncusu gibi kalesini terk edip, çıktı. Rakipten daha önce mi topa dokunmak istedi anlamadım. Eğer önünde büyüse sorun yok. O öyle bir müdahale etmek istedi ki, anlamlandıramadım bir türkü. Topa eğilerek gitti. Rakip kolayca ondan önce topa sahip oldu, İrfan da güreşçi gibi alttan daldı. Penaltı... Sonrasında beraberlik.

Penaltılarda benim bildiğim topa gelirken durulmaz. Penaltıcılar artık bunu yapmaya başladılar. Kurallar mı değişti, hakemler mi bu kuralı unuttu, bilemiyorum. Adem de dura dura topa gitti.

***

İlk yarı beraberlikle sona erdi. İkinci yarı top oynanmadı dersem yeridir. Sürekli ama sürekli fauller yapıldı, devamlı oyun durdu. Sanki 1. Lig maçı izliyordum. Gol olması imkansız gibi bir şeydi, başka da gol olmadı.

***

Takım olarak Göztepe baskı yediğinde bazen dar alanda güzel paslaşmalar yaptılar. Geçen seneye göre birbirlerini daha iyi tanıyan bir takım olmuşlar. Gönderilmesi geçen sene gündeme gelen Mossoro bile bu oyun tarzına uyum sağlamış. Gelişmeye açıklar. Bu gerçekleşirse, Barcelonavari bir takım ortaya çıkabilir. Ama bazen defanstan top çıkarırken orta sahadan yeterli destek gelmedi. Geri pasları tercih edildi. Onda da markajdaki oyunculara bile pas atıldı, izleyenlere kaptırma korkusu yaşattı.

***

İrfan Can, geçen hafta çok rahat bir maç çıkarmıştı. Kendisine neredeyse hiç iş düşmemişti. Bu sefer de iş düştü ama çok az. Birinde hiç gereksiz penaltı yaptırdı. Bazı pozisyonlarda hatalı çıkışlar yaptı. Her şeye rağmen hiç moralini bozmadan oyuna devam etti. Kalede pek güven vermedi maalesef. Biraz daha pişmesi gerekiyor alt liglerde. Maçın bitiş düdüğünden sonra Alpaslan yanına gidip, uzunca bir süre konuşma yaptı.

Soner'e yapılan ortada topu göğsüne almak istedi ceza alanı içinde. Rakibi de üzerine doğru geldiğinden çekindi ve kendini korumak için ellerini kaldırdı. Top eline çarptı. Böylece önüne alıp şutunu çekti ama ayak koydular. Eğer çekinmeyip, topu göğsüyle indirse ve rakibinin üzerine gelmesine izin verse, penaltı kazanılmasını sağlardı. Yeni Malatyalı oyuncunun gelişi çok yanlıştı ve cezalandırılmayı hakkediyordu.