Göztepe'nin ligde pek iddiası kalmamıştı. Avrupa Kupaları şansı sürse de, rakipleri çoktu. Anlaşılan kimsenin hiç umudu kalmamış ki, lige verilen ara, sarı kırmızılılar için bir bitiş olmuş. Çünkü oynadıkları maçlar hiç bir tat vermiyordu.
Ben de sıkıldığımdan, maçlarını izlememeye karar vermiştim ama Fenerbahçe ile deplasmanda oynayacakları maçı seyretmek şart idi. Çünkü büyük takımlarla oynanan müsabakalar, oyuncuların pazarıdır. Güzel oynarlarsa değerleri artar, kötü bir performans sergilerlerse de, değerleri yerle bir olabilir.
***
Mücadele başladığında çok şaşırdım. Sezonun en kötü futbolunu sergiliyordu sarı kırmızılı oyuncular. Fenerbahçe'nin tam saha presinden dolayı ileriye gidemiyorlar, gelişigüzel vurdukları topları, rakiplerine teslim ediyorlardı. 
Kendi yarı alanına kapanmış bir takım, rakibini defans arkasına sarkıtır mı? İnanılacak gibi değildi ama Göztepe bunu yaptı. Sağdan, soldan, ortadan sürekli atak yedi. Adam adama oynayamadı, topun karşısında duramadı, alan daraltamadı. Rakibinden daha kalabalık olmasına rağmen, pas yapmasına engel olamadı. 2 tane basit golle ilk yarıyı 2-0 geride kapattılar.
***
İkinci yarı işler değişti. Bu sefer konuk takım dizginleri eline aldı, gol için yüklenmeye başladı. Rakibini ileriye pek çıkartmadı. Kaleci Altay'ın başarılı kurtarışları sebebiyle sadece 1 gol atabildi, müsabaka 2-1 sona erdi. Ancak galip bile gelinebilirdi.
Genel olarak sahada güzel bir oyun yoktu. Birbirlerine oynamak için izin verdiler, antrenman havasında bir mücadele izlettiler. Böyle olunca bol bol pozisyon görmek nasip oldu. Bu da ekranları başındaki izleyicilere heyecan verdi. 
Altay'ın yanında, Alpaslan da oynadığı güzel oyunla ön plana çıkmayı başardı, büyük takımlara 'beni alabilirsiniz' mesajı gönderdi.
***
Ferdi 2 tane gol attı. İkisinde de büyük defans hatası vardı. Hele ki 2. golünde... Kendi sağ tarafında, taç çizgisi yakınındaki Ferdi'ye doğru Borges koşuyor. Rakibi topu çekiyor, çok çok rahat geçiliyor. Arkasından Mossora geliyor, Borgesle’le tıpa tıp aynı hareketleri yapıyor, aynı şekilde geçiliyor. 'Bırakın geçsin' derseniz futbolculara, bu kadar da rahat geçmesine izin verilemez. 
Ferdi'nin şutları kurtarılmayacak kadar kaliteli değildi. Hele ki Beto için. Anlaşılan Beto da takımını ve futbolu kafasından silmiş, tatil havasına girmiş.
*** 
39. dakikada kullanılan el atışını Berkan doğrudan kaleye vurdu, yan ağlara gitti. Hakem oyunu başlattırmadı ve kısa bir süre bekledi. Sanırım ceza alanındaki bir pozisyonun kararını bekliyordu VAR'dan. Gustavo Titi'yi tutuyor ve düşürüyor. Eğer Berkan orta yapsaydı, sarı kırmızılılar lehine penaltı kararı çıkabilirdi. 
***
Alanyaspor maçında Tripic ile Berkan'ın oyun hatası, bu sefer Gassama ile Serdar arasında yaşandı. Gassama ileriye doğru koşuyor sağ kanattan, topu almak için. Serdar da ileriye koşup, kaleye yaklaşması gerekirken, yerinde duruyor. Gassama gelip geçiyor ve ileride pas verecek hiç bir arkadaşını göremiyor. O da mecburen geriye dönüp, Serdar'a pas veriyor, atak harcanmış oluyor.
***
Serdar yere ters bastı ve sakatlandı. Kendini yere bırakması gerekirken, seke seke oyun alanı dışına çıktı ve orada yere yattı. Bu arada oyun devam ediyordu. Takımını 1 kişi eksik bırakmıştı. Berkan imdada yetişti de, o yere yattı ve oyunu durdurdu. Bu sakatlığı fırsat bilen hakem de 20. dakikada erkenden su molası verdi. Bu sayede de Göztepe oyuncu değişikliğini oyun yeniden başlamadan yetiştirebildi. Zaten gardı düşmüş takım, bir süreliğine 1 kişi de eksik oynamak zorunda kalacaktı aksi takdirde.