Ligin galibiyetle tanışamayan iki takımı Göztepe ile Başakşehir, İzmir'de karşı karşıya geldi. Hedefleri mutlak galibiyetti, bunu da daha ilk dakika belli etti.

Mücadele hızlı başladı. Bu hız pozisyon değil, tempo olaraktı. Paslar, hareketlenmeler süratli olunca, mücadelenin seyir zevki de arttı. İki takımın da gol atmak istemesi, tempoyu arttıran etkenlerden biriydi.
Daha 7. dakikada gelen golle Başakşehir öne geçince, oyun sistemleri yavaş yavaş değişmeye başladı. Konuk takım skoru koruma, Göztepe beraberliği yakalama derdine düştü. Sarı kırmızılılar ataklarını sıklaştırdı. Defansı biraz ileride başlatınca, bloklar arası açıldı, boşluklar bıraktı. Rakibi zaman zaman bu boşluklardan faydalanıp, tehlikeli sayılabilecek ataklar gerçekleştirdi.
Kaman zaman tam saha baskı yaptılar. Bunlar pek fazla işe yaramadı. Özellikle İstanbul ekibi kendi ceza alanında baskıya rağmen pas yapmaktan kaçınmadı. Bir ayak koyma gole neden olabilecekken, oldukça rahat davrandılar, hata da yapmadılar.
2. yarıda Başakşehir oyunu tamamen kendi yarı alanında kabul etti. Buna rağmen kalesinde tehlikeler yaşadı.
Her iki takımda mutlak gol pozisyonları yakaladı, bunları değerlendirmeyi başaran ev sahibi takım olunca sahadan 2-1 galip ayrıldı.
***
Göztepe orta fakiri bir takım. Bu maçta da bu fakirliğini gösterdi ama düzelme var gibiydi. Kendi ceza alanındaki hava toplarının çoğunu rakibine vurdurdu. Ataklarda ise bu sefer karavana değildi hepsi. Az da olsa sonuçlandırmayı başardı. Rakamlarla anlatmak daha iyi olur. Konuk takım 19 orta yapıp, 10 tanesi başarılı oldu. Ev sahibi takım 27 ortada başarı sayısı 6. Değişen şey ortalar özellikle Ndiaye'ye bakılarak, hedefe yapıldı. Berkan ve Murat'ı bunda biraz ayrı tutacağım.
Sakatlıklar çok oldu, oyun da sık sık durdu. Önce skor olarak önce olan Başakşehir sık sakatlandı. Sonra 2 gol bulan Göztepe sakatlanmaya başladı. Aynı saatte başlayan maçlardan yaklaşık 10 dakika sonra sona erdi.
***
İrfan güzel performans sergiledi. Ona çok iş düştü, başarılı kurtarışlarıyla 3 puan alınmasında en büyük katkıyı veren isim oldu.
1. Lig'den Süper Lig'e gelen Kahraman, formasının hakkını veriyor. Bırakmaya niyeti de yok gibi. Partneri Arslanagic de hiç sırıtmadı. Sadece bir pozisyonda hatası vardı. Sağ tarafta Vişça pas alırken ona uzak durmayı yeğledi. Rakibine rahatça yüzünü kaleye dönmesini sağladı. Oysa hemen arkasına koşup, döndürmeyip, geriye oynamak zorunda bırakabilirdi. Sağ bek değil, stoper olduğu için yerini kaybetmek istememiş olabilir.
Sol ve sağ bekler Berkan ve Murat ileriye çok çıktı. Ancak özellikle Berkan'ın ortaları çok kötüydü.
Jahovic yine takımı eksik oynattı. Kaleye sadece bir şutu var. Ceza alanı içerisinde müsait pozisyondaydı. Kalenin boş kısmına vuruş yapabilirdi, üstten auta attı. İkinci yarıda yerini Tijanic'e bıraktı. Forvet çıktı, orta saha girdi.
Lourency ümit verdi. Bir şutu da direkten döndü.
Ndiaye orta sahasına yaklaşıp top aldı, ceza alanına girip, gol kovaladı. Koştu çalıştı, gol atmayı da başardı.