Lige çok hazır bir şekilde girmişti Göztepe. 2 maçta 4 puan almıştı. Bu hiç de fena değildi. Hatta ilk maçında 5 gol atmış liderlik koltuğuna 1 haftalık da olsa oturmuştu.
Sahasında Gaziantep FK'yı konuk etti. Gaziantep ise lige iyi başlayamamış, bir önceki hafta da galibiyeti son saniyelerde kaybettiği için oyuncuları, teknik direktörü Marius Sumudica'dan fırça yemişti. 
Kadrolara baktığımda Göztepe'de 8 Türk, Gaziantep'te de 8 yabancı oyuncu ilk 11'de idi. İlhan Palut Türk oyuncuların performanslarını çok beğeniyor olsa gerek. Yalnız kalede İrfancan'ı pek beklemiyordum. Geçen hafta Malatya deplasmanında gereksiz bir penaltıya sebep olmuş ve beraberlikle yetinmek zorunda kalınmıştı. Tecrübe eksikliği vardı. Elbette ki oynamadan tecrübe kazanılmaz. Palut, arkasında duruyor.
***
Daha 2. dakikada ev sahibi takım gole yaklaştı. Tripic, defans arkasına defans arkasına derinlemesine bir pas attı, Halil hareketlendi. Kaleciyle karşı karşıya kaldı ama vuruşunda Günay açıyı kapatmıştı ve gole izin vermedi.
7. dakikada üst üste gelişen etkenler, konuk takımın öne geçmesini sağladı.
1- Murat Paluli, arkası dönük olam Maxim'e yapışmalı, kesinlikle kaleye döndürmemeliydi. Yapamadı.
2- Güray defansın arasında bomboş bırakıldı. Hiç kimse onun üzerine oynamadı.
3- Murat'ın tutamadığı, kaleye yüzünü döndürdüğü Maxim, Güray'a güzel bir pas attı.
4- Güray ceza alanı içinden Muhammed'in önüne pek de güzel olmayan bir top attı.
5- O pasın normal şartlarda Berkant'a çarpması gerekirdi ama hiç dokunamadan bacakları arasından geçip gitti.
6- Muhammed'e de markaj yapan yoktu ve bomboş durumda düzgün bir vuruşla yakın mesafeden topu ağlara gönderdi.
Bu ana kadar Gaziantep'in pek bir pozisyonu yoktu. 
***
Ortada geçen karşılaşma, golden sonra Göztepe'nin hakimiyetine girdi. Bir tek orta sahada dirençle karşılaştı. Ama genel olarak orta sahayı çabuk aştı. Güzel ve akıllı paslaşmaları bu haftada gördük. Tek sorun bunu kaleye yakın yerde yapamamaları idi. Son paslar yerini tutmadı. Bunun dışında ceza alanı içinde kaleciyle karşı karşıya kalınan pozisyonlarda, topu rakiplerinden saklayıp, kaleye vuruş yapamadılar. 
Konuk takım zaman zaman denge kursa da fazla sürmedi. Pozisyonu ancak 45+2'de Muhammed'le ve 45+3. dakikada da Güray'la bulabildiler, ancak acemice değerlendirdiler.
İlk yarıda çok sakatlık oldu ve oyun çok durdu.
***
Göztepe ikinci yarıya hızlı başladı. 49. dakikada Soner kaçırdı, 1 dakika sonra beraberlik geldi. 61'de Mossoro, yere düşmesine rağmen asist yaptı ve 2-1’lik skoru yakaladı. Öne geçtikten sonra çok geri çekildiler, pozisyon vermeye başladılar. Üstün oynayan takım, rakibine cesaret verdi, kalesine gelmesini sağladı. Defansa kapanmasına rağmen yine de açıklar verdi. Bunun sonucu 89. dakikada Malatya maçındaki gibi çok basit bir penaltı sonrası maça tekrar denge geldi. 
Mücadele 2-2 sona erdi.
*** 
Mücadelenin geneline bakacak olursak, özellikle 2. yarı Gaziantep oyundan çok düştü, çok boş alanlar bıraktı. Sarı kırmızılı takımın farka gitmesi gerekirken, ancak 1 puanla yetinmek zorunda kaldılar. Çok ama çok net pozisyonlar yakalandı. Biraz daha becerikli olunsa, bu maç da 5 tane golle bitirilebilirdi.
***
Tripic gün geçtikçe performansını arttırıyor. Bu maçta 1 asist yaptı, bir şutu da direkten auta gitti. Hücuma katkısı yanında defanstan da top çıkarırken gördük. Bir atakta defans arkasına çok iyi sarktı, rakibinin önüne vücudunu çok iyi koyup engelledi ama tam vuruş esnasında topu saklamayı başaramadı.
***
Soner bazen çok iyi ara paslar atıyor, zor olanı kolay yapıyor bazen de yakınındaki takım arkadaşının önüne topu bırakamıyor. Bu maçta da bir kaç kez gördük.
***
23. dakikada ceza alanı içerisinde kafa topuna çıkıldığında rakibi Mossoro’nun kafasına koluyla temas etti. VAR bunu gözden kaçırdı. Penaltı kararı çıkabilirdi. 
***
Konuk takım önde. Eski Göztepeli kaleci Günay, hiç bir pozisyon yokken, kendi kendine sakatlandı. Kendini yere bıraktı, dakikalarca tedavisi beklendi. Bu tür şeyler hem oyunu soğutuyor, hem de insanları futboldan soğutuyor. Futbol katlediliyor. TFF bu duruma el atmalı.
***
Göztepe'de Alpaslan da çok sık sakatlanan bir isim. Bu maçta da takımı öndeyken sakatlandı. Fakat Günay kadar yerde kalmadı. Futbolunu beğenmeyen hemen hemen yoktur ama temas yokken sakatlık yaşaması, ciddi bir soruna işaret ediyor. Ya zamana oynuyor ya da yoğun tempoyu kaldıracak güçte bir kişi değil. Fenerbahçe peşindeydi. Büyük takımlar transfer yaparken, bunu da dikkate alırlar. Avrupa kupalarında örneğin bir İngiliz takımı ile oynasa, o yüksek tempoya dayanamaz, ilk yarının yarısını bile çıkaramaz.
Alpaslan'dan devam edeyim. Geçen hafta kaleci İrfan'ın hatası yüzünden galibiyet kaçmıştı. Maçtan sonra İrfan'la uzun süre konuşan Alpaslan'da son dakikalarda benzer hatayı yapıp, galibiyetten etti. Şansızlık işte. 
***
İrfan da yatanlara eklendi, sakatlanacak bir darbe almamasına rağmen… Performans olarak ise pek fazla iş düşmedi kendisine. Gollerde hatası yoktu.