Göztepe, evinde lig lideri Trabzonspor'u konuk etti. Hiç kimsenin beklemediği bir mücadele ve sonucunda da pek kimsenin beklemediği bir sonuç ortaya çıktı.

Sarı kırmızılılar, sezonun en iyi futbolunu oynadı, bordo mavililer de en kötü futbolunu. Ancak kazanan 1-0'lık sonuçla kötü oynayan taraf oldu.
***
Göztepe karşılaşmaya tam saha pres yaparak başladı. Buna sert, temaslı oyunu da eklendi. Rakibi karşılık veremedi, baskıyı rahat aşamadı, defanstan çıkarken çok top kaptırdı. Bu da pozisyonların doğmasını sağladı. Son vuruşlardaki başarısızlık sayısız gol fırsatlarının harcanmasına neden oldu. İlk yarı 4-0 bile sona erebilirdi, 0-0 bitti.
Ev sahibi takım şimdiye kadar bu kadar tempolu bir maç oynamamıştı. Hiç kimse de bunu beklemiyordu. Sanırım rakibi de beklememişti ki, hazırlıksız yakaladı, bocaladı. İlk yarının son 5 dakikasında yorgunluk belirtisi başladı. Devre arası her ne kadar dinlenmeyi sağlasa da kas yorgunlukları en fazla %25 kadar azalır. 2. yarı aynı baskılı oyunu sürdürme süresi 15 dakika kadar olabilirdi. Bu da 60. dakikaya denk geliyor. Ancak 4 dakika öncesinde gelen golün de verdiği moral bozukluğu oyunun dengeye gelmesini sağladı. Ortada geçen müsabaka son 10 dakikada yine değişti. Skoru da korumak isteyen Trabzonspor iyice geri çekildi, Göztepe doldur boşaltla gol bulmaya çalıştı. Şansları yakaladı, ilk yarıdaki gibi kaleyi tutturma başarısı gösterilemeyince sahadan mağlubiyetle ayrıldı.
***
İzmir temsilcisi, bulduğu net pozisyonları harcayarak saç baş yoldurdu. Ama tempolu maçlarda yorgunluk çok olur ve bu yorgunluk topla oynamayı olumsuz etkiler. Ne kadar çok bu tempoda maçlar oynanırsa, zamanla o kadar daha çok topa hükmedilebilir.
Trabzonspor defanstan top çıkarırken bloklar arası çok kopuktu. Top almaya gelen pek kimse olmadı, hep ileride beklendi. Yardımlaşma yeterince yoktu.
***
Durağan oyunundan dolayı sürekli eleştirdiğim Jahovic bile çok çabaladı. Koştu, pres yaptı, takımını eksik oynatmadı. Bir pozisyonda kendisine atılan pasta rakibi araya girip topu kaptı. Onun peşinden 40 metre kadar koştu, temaslı oynayarak durdurmaya çalıştı, hakem faul yaptığı gerekçesiyle düdüğünü çaldı.
Uğurcan topu çıkarırken çok hata yaptı. 2 kere taca gönderdi, 1 kere arkadaşının uzağına attı. 1 kere de faul atışını fazla abartarak kaleci İrfancan'a kadar gönderdi. Ayakları adeta tutulmuştu. Bunu geliştirmesi gerekiyor.
Hakem Atilla Karaoğlan çaldığı faul düdükleriyle çok tepki aldı. İkili temaslarda hemen faul verdi, oyunu çok sık durdurdu
***
Her ne kadar ev sahibi puan alamasa da taraftar oynanan oyundan çok mutluydu ve takımını tribünlere çağırdı.