AK Parti İstanbul Milletvekili Serap Yaşar'ın, 'Avrupa'da Kayıp Mülteci ve Göçmen Çocuklar' konulu 'Her Gün Dünyada Bir Çocuk Kayboluyor' içerikli raporu Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Genel Kurulu'nda 47 ülkeden katılan 98 parlamenterin oyunu alarak kabul edildi. Raporda dünya çapında 2014 ve 2018 yılları arasında her gün kayıtlı bir göçmen çocuğun ölü ya da kayıp olduğunun Birleşmiş Milletler tarafından rapor edildiği, bu rakamın buzdağının sadece görünen yüzü olduğu ve çoğu kayıpların kaydedilmediğine dikkat çekildi. Çocukların, aralarında şiddet, cinsel istismar, insan kaçakçılığı ve sömürünün de bulunduğu tehlikelere karşı özel korumaya ihtiyaç duyduğu belirtildi. Ayrıca, tüm Avrupa Konseyi üye devletlerinin Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne taraf olduklarını ve bu nedenle çocukların refahı için gerekli tüm koruma ve özeni sağlayarak çocukların yüksek yararını başlıca etmen olarak değerlendirmeleri gerektiği hatırlatıldı.

50 bin kayıp çocuk

Serap Yaşar, hazırladığı raporun ayrıntılarını ve parlamenterlerin olumlu tepkilerini DHA'ya anlattı. Serap Yaşar, 2,5 yıldır bu rapor üzerine çalıştığını, konuyla ilgili tüm tarafları dinlediklerini; ancak, buna rağmen, bu çocuklarla ile ilgili atılmış somut bir adımın olmadığına da dikkat çekti. Yaşar, kayıp çocuk sayısının net olarak bilinmediğine vurgu yaparak, "10-20-50 bin telaffuz ediliyor. Sayısı henüz tespit edilmiş değil. Böyle bir sorunun varlığı ilk kez bir raporla kayıt altına alınmış oldu. Bunu da en çok mülteciye ev sahipliği yapan Türkiye'nin parlamentosundan bir milletvekili olarak bu raporun tarafımızdan hazırlanması daha bir anlamlıydı. Çok değişik parti gruplarından ve farklı ülkelerden kabul görmesi olumlu oy kullanılması ayrıca bu da güzel bir şey. Sorun çok büyük, asıl buna dikkat çekmek istiyorum" dedi.

Fuhuş, istismar yasa dışı her şey

Kayıp mülteci çocukların başına çok kötü şeylerin geldiğini ve gelebileceğini anlatan Serap Yaşar şöyle dedi: "Çocukların başına gelen, gelmesi muhtemel şeyler de çok kötü. Fuhuş mu, insan ticareti mi, yasa dışı her şey olabilir. Dolayısıyla bunlar bile tespit edilmişti. Rapor oylandı, karar haline geldi. Resmi olarak benim rapotörlüğüm bir yıl daha sürecek. Konunun başlığı ve içeriği itibarı ile yaralı, acılı bir konu. Kalan bir yıllık resmi raportörlük sürecinde konuya farkındalığı artırmak, belki yeni yeni fikirler, yenilikçi görüşler, yeni çözüm önerileri ortaya çıkabilir. Biz birtakım öneriler getirdik. Kayıt sisteminin tekrar gözden geçirilmesi, Kızılay'ımızın yürütücülüğünü yaptığı bir projeden bahsettik. Bu da rapora girdi. Kaybolan çocukların yüzde 90'ına yakını refakatsiz olanlar. Yani ebeveyni yanında olmayan çocuklar. Kızılay'ımızın da yürüttüğü bu proje bu sorunun çözümüne ilişkin iyi bir uygulama örneği."