"Olası kastla öldürme" suçundan 25 yıla kadar hapis talebiyle tutuksuz yargılanan 30 yaşındaki sanık polis memuru A.K., duruşmaya yine Mersin Adliyesi'nden, Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) yöntemiyle katıldı. Maktulün annesi Hatice Cömert, babası Edip Cömert ve ağabeyi Adnan Cömert de duruşmaya katıldı. Ayrıca Uluslararası Af Örgütü'nden Av. Deniz Yıldız ve Andrea de Juijter de takip etti. Sabah yapılan duruşma, 20 Kasım 2015 tarihine ertelendi.

Abdullah Cömert'in ölümüne sebep olduğu iddiasıyla tutuksuz yargılanan sanık A.K. hakkında, güvenlik gerekçesiyle Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne alınan davanın beşinci duruşması, saat 09.30'da başladı ve yaklaşık 1.5 saat sürdü. Duruşmanın başında, bazı şahit ifadeleri okundu. Şahitlerden Meryem Portakal, "Abdullah Cömert'in faz fişeğiyle vurulduğunu gördüm ama atanları görmedim." dedi. Mahkeme Başkanı Kemal Yılmaz, Jandarma Kriminal Laboratuvarı'ndan gelen, gaz fişeğinin atıldığı araçtaki konuşmaların bir bölümünü okudu. Sanık A.K.'nin avukatı İbrahim Uzun ise olayın ardından bir gaz fişeği olmadığını, gaz fişeğinin beyaz renkli akrep aracından atıldığına ilişkin delil bulunmadığını söyledi. Jandarma Kriminal Laboratuvarı'ndan gelen bant çözümüne dikkat çeken Av. Uzun, seslerin ve konumların araç içindeki görevli personele ait olmadığını iddia etti. Sanık A.K.'nin bütün duruşmalara katıldığını, delillerin toplandığını ve kamu görevini sürdürdüğünü hatırlatarak, tutuklama talebine itiraz etti.

Sanık A.K. ise SEGBİS yöntemiyle katıldığı duruşmada fazla konuşmadı ve avukatının açıklamalarına katıldığını söylemekle yetindi. Mahkeme heyeti tutuklama talebini bir kez daha reddederken İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan gaz fişeğiyle ilgili raporun istenmesine, çizik ve kırıklar sebebiyle çözümü yapılmayan bir CD'nin, çözümü için çoğaltılarak Jandarma Kriminal Laboratuvarı'na gönderilmesine karar verdi. Duruşma, 20 Kasım 2015'e ertelendi.

'YARGILAMA, SUÇUN İŞLENDİĞİ YERDE YAPILMALI'

Adliye çıkışında üzgün ve bitkin olduğu gözlenen anne ve baba Cömert, mahkeme heyetine tepki gösterdi. Ailenin avukat Hatice Can, Abdullah Cömert'in 3 Haziran 2013 tarihinde, demokratik hakkını kullanmak için evine giderken bir ara sokakta. polisin attığı gaz kapsülünün başına isabet etmesi sonucu yaşamını yitirdiğini iddia etti. Av. Can, yargılamanın suçun işlendiği yerde yapılması gerektiğini belirterek, "Ancak bin 300 kilometre uzaklıkta yargılama yapılmakta ve adalete erişim için çaba gösteriyoruz. Davanın adil yargılanma ilkesi, doğrudan doğruyalık ilkesi ve doğal yargıç ilkesi gereği Antakya'da yapılması gerekiyordu. Geçen oturumlarda sanığın sorgulanması tamamlandı. Tüm tanıkların ifadeleri de tamamlanmıştı daha önce. Daha önce akrep aracından atış yapılmadığı anları gösteren görüntüler incelenmişti ancak birtakım ses kayıtları da vardı. Bunlarla ilgili Jandarma Kriminal'e yazılar yazılmıştı, o cevaplar bekleniyor. İki tane ara karar bekleniyor. Adli Tıp ve Jandarma Kriminal'e, bu oturumda yeniden CD gönderildi. Ondan sonra ancak esasa ilişkin karar noktasına gelinecek." dedi.

'ADİL BİR YARGILAMA İSTİYORUZ'

Adil bir yargılanma istediklerini ifade eden baba Edip Cömert, "Bu kan lekesini üzerlerinden atmaları lazım. Bu lekeyi üzerlerinden temizlemeleri lazım. Bu adam suç işlemişse başkalarının üzerinde de kalmaması lazım. Bu polisin adilce yargılanıp ceza almasını istiyorum, çünkü kasten öldürmüş." ifadelerini kullandı.

Anne Hatice Cömert ise kendilerine destek için gelenlere teşekkür ederek, "Abdullah ucuz değil. Biz adalet ve kanun için geldik ama ne adalet var ne de kanun var. Bizi Antakya'dan buraya sürüklediler. Yolculuğumuz 15 saat sürdü. Ben yaşlıbaşlı bir kadınım. Ayağım ağrıyor ve hastayım. Sayın hakim, benim oğlum Antakya'da öldü, Balıkesir'de değil. Neden orada değil, burada yapılıyor? Biz vatandaş değil miyiz? Bizi yeniden buraya sürüklediniz? Bizi buraya sürükleyenler, biz ne kadar acı çekiyorsak, inşallah bizden daha beter olurlar. Katilin cezalandırılmasını istiyoruz. En ağır ceza verilmeli." dedi.

Ağabey Adnan Cömert de adaletin bir gün herkese lazım olacağını belirterek, "Eğer bugün bizi görmüyorsanız, sizin de çocuklarınızın katledildiğini görmek istemiyorsanız, bu katil hükümetin yaptığı adaletsizliğe, hukuksuzluğa ses verin, çünkü bu ülkede artan bir faşizm ve katliam var. Bu da hakimlerin adaleti sağlamaması ve sözde muhalefetin sessiz kalması. Katiller hep aynı, sessiz kalmayın. Emekçi basının üzerindeki baskıyı biliyoruz, çünkü burada adaletsizlik yaşanıyor. Devletin bütün kurumları zanlıyı koruyor. Biz adaleti nerede arayacağız? Bu davanın peşini bırakmayacağız, çünkü cezasızlık suça teşviktir." ifadelerini kullandı.