Adli Tıp Kurumunda hemşire olarak görev yapan D.S., üç yıl önce doktor L.E.'nin 'kızlık muayenesi' yönteminden rahatsız olarak konuyu yetkililere bildirdi. Olayla ilgili Adli Tıp Kurumu İzmir Grup Başkanlığı, disiplin soruşturması açtı. Doktor L.E.'nin kızlık zarı kontrolünü parmakla yapmasının doğru olmadığı, bu nedenle doktorun davranışının kusurlu olduğu ve hakkında disiplin cezası verilmesi gerektiği belirtilerek kınama cezası verildi. Yönetmelik gereği bu cezanın verilemeyeceği için İzmir İdare Mahkemesi kararı bozdu.

Türk Tabipler Birliği Yüksek Onur Kurulu'nda ve İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nda da ayrı devam eden araştırmalarla kurum idarecileri tarafından sunulan raporlar ve mağdurların şahsi şikayetleri üzerine L.E. hakkında soruşturma başlatıldı. Dr. L.E., hakkında henüz dava açılmadı. L.E., soruşturmalar sürerken, kendisinden şikayetçi olarak olayın ortaya çıkmasına neden olduğu iddia edilen hemşire D.S.'ye karşı 10 bin liralık tazminat davası açtı.

İzmir'deki 13'üncü Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki duruşmaya, 10 bin liralık tazminat davası açan doktor L.E., davalı D.S. ve avukatı Hüseyin Tanboğa katıldı. Duruşmada davalı tanığı olarak dinlenen Adli Tıp Uzmanı Doktor Fatih Şen, olayla ilgili muhakkik tayin edildiğini, hemşire D.S.'yi, doktor L.E.'yi ve şahitleri dinleyerek bir rapor düzenlediğini ve L.E.'ye kınama cezası verilmesini teklif ettiğini söyledi. İstanbul'daki Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Disiplin Kurulu'nun doktora kınama cezası verdiğini, daha sonra L.E.'nin İzmir Bölge İdare Mahkemesi'ne başvurması sonucunda kınama cezasının kaldırıldığını öğrendiğini belirten Dr. Şen, davalı ile davacı arasında herhangi bir husumet bulunmadığını da vurguladı.

Avukat Hüseyin Tanboğa'nın sorusu üzerine, Dr. Şen, Uzman Doktor L.E. tarafından muayene edilen S.N.K.'nin Adli Tıp Kurumu'na bir dilekçe vermesi üzerine Grup Başkanı Cafer Uysal'ın S.N.K.'nin ve annesi B.Y.'nin ifadesini alması için kendisini görevlendirdiğini anlattı. Dr. Şen, yalnız başına ifade almak istemediğini, Patoloji Uzmanı Gülden Şengel, Adli Tıp Şube Müdürü Hülya Batuk, Adli Tıp Uzmanı Murat Köker ile birlikte ifade aldıklarını, tutanağı da Grup Başkanlığına verdiklerini belirtti. Hakim Mehmet Kankılıç Okayer, tarafların son yazılı savunmalarını hazırlamasını isteyerek duruşmayı erteledi.