Merkez Palandöken ilçesindeki bir ortaokulda öğrenim gören Z.K., 30 Kasım 2017 tarihinde rehber öğretmen G.K.'nin yanına giderek, sınıf arkadaşı F.A.'nın, dayısının istismarına uğradığını anlattı. Öğretmeninin odasına çağırdığı F.A., son 1 yıldır, erkek berberi olan dayısı İlhami K.'nin kendisine istismarda bulunduğunu, korktuğu için de kimseye söyleyemediğini dile getirdi. Öğretmen G.K.'nin küçük kızın yaşadıklarını tutanak altına almasıyla istismar olayı gün yüzüne çıktı. Okul yönetimi ve ailenin şikayeti ile evli olan İlhami Kaşaca geçen 9 Aralık'ta tutuklanarak cezaevine konuldu.   

'O BENİM CANIM CİĞERİM'

Dayı İlhami K. hakkında Erzurum 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Suçlamaları kabul etmeyen İlhami K., tüm yeğenlerini çok sevdiğini söyledi. İlhami K., "O benim yeğenim, canım ciğerim, istismarda bulunmadım. Niye böyle söyledi bilmiyorum. Hiçbiri doğru değil" dedi.

'YÜZÜMÜ ASTIM AMA ANLAMADI'

Uzman eşliğinde mahkeme heyetinin sorularını cevaplayan F.A., başından geçenleri şöyle anlattı: 

"Dayım bana çok yakın davranıyordu. Geldiğinde cips, çikolata falan alıyordu. İlk olarak dayım kendi evlerinde dokundu. Masum dokunuşlar olmadığını anlayınca, mesafe koydum. Daha sonra kuzenimle birlikte oyun oynadığım sırada yine yanıma geldi ve arkadan sarılarak bana dokundu. Üçüncü kez bize geldiğinde ağabeyimle odamızdaydık. Ağabeyim bilgisayarda oyun oynarken, ben de iki katlı ranzanın alt katında kitap okuyordum. Dayım yanıma geldi, elimdeki fıkra kitabını alarak birkaçını okudu. Ağabeyimin görmemesi için minderle kapatarak eliyle dokundu. İttirdim ve gitti. Son olayda dayımlarda kalem saklamaca oynuyorduk. Dayım da bizimle oynamak için geldi. Kalemi sakladığımda üzerimde aramaya başladı. Üzerimde olmadığını söylememe rağmen dayım bana dokunmaya devam ederek 'Olmaz, oyunun kuralları böyle' dedi. Yüzümü astım, onunla hiç konuşmadım. Böyle dolaştım evde, rahatsız olduğumu anlasın, bir daha yapmasın diye. Ama pek faydası olmadı, yapmaya devam etti. Annem ve babam çok agresif olduğundan, dayım bana bir şey yapar diye korktuğumdan anlatamadım. Bir daha yapmaması için dayımla konuşacaktım. Arkadaşıma anlatınca herkes duydu."

İLK CELSEDE 24 YIL

Mahkeme heyeti, geçen 20 Şubat'ta görülen ilk celsede İlhami K.'yi 12 yaşından küçük çocuğa cinsel istismar suçundan alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle 12 yıl hapis cezasına mahkum etti. Heyet, sanığın eylemi 3'üncü derece akrabası olan mağdura yaptığını dikkate alarak, cezasını yarı oranda arttırıp, 18 yıla çıkardı. Suçun zincirleme şekilde işlendiğini göz önünde bulunduran mahkeme heyeti, cezayı 24 yıla yükseltti. İyi hal indirimi uygulamayan heyet, İlhami K.'nin hükümle birlikte tutukluluk halinin devamını kararlaştırdı.

ANNESİNE MEKTUP YAZDI

Hazırlanan gerekçeli kararda, F.A.'nın dayısının kendisine tacizde bulunduğu yönünde bir mektup yazarak annesinin yatağının başına koyduğunu, anne S.A.'nın ise bunu okumasına rağmen gerekli şikayetlerde bulunmadığına dikkat çekildi. S.A.'nın şikayet etmek yerine aksine sanığı arayarak durumu sorduğuna değinilen gerekçeli kararda, kızının yazdığı mektubu attığı, bu olaydan eşine ve aile bireylerine de bahsetmediği belirtildi. Gerekçeli kararda, "Tüm çabası boşa çıkan mağdurun bu kez olayı okulda arkadaşı Z.K.'ye anlattığı, Z.'nin de durumu okul rehber öğretmenine anlatması üzerine olayın ortaya çıktığı" belirtildi. 

KÖTÜ MUAMELEDEN KORUNMASI GEREKEN YERDE İSTİSMAR

Mağdurun, sanığa iftira atmasını gerektirir bir nedenin bulunmadığına işaret edilen gerekçeli kararda, İlhami K.'nin F.A.'nın dayısı olması nedeniyle istismarı hemen anlatamamasını hayatın olağan akışına uygun olduğu ifade edildi. İstismar olaylarının başladığı andan itibaren F.A.'nın dayısının evine gitmek istemediği vurgulanan kararda, istismar olayından sonra küçük kızın davranışlarının değiştiği anlatıldı. Kararda, sanığın kişiliği, kastının yoğunluğu, güttüğü amaç ve saiki, suçun işleniş biçimi ve işlenmesindeli özellikler, suçun işlendiği yer, zaman, sanık ve mağdurun arasındaki akrabalık ilişkisinden kaynaklı olarak aynı sosyal çevreyi paylaşmaları, mağdurun esasen her türlü kötü muameleden korunması gereken yerlerden olan aile yaşantısının sürdürüldüğü yaşam alanları içerisinde yakın akrabası olan sanık tarafından istismar edilmesi, sanığın suçu işlemekteki kolaylığı nazara alınarak alt sınırdan uzaklaşarak ceza verildiği bildirildi.