Cumhuriyet Gazetesi'ne destek amacıyla yaklaşık 200 avukat, Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nın fuaye alanında toplandı. Ellerinde Cumhuriyet Gazetesi bulunan avukatlara yönelik gazetenin avukatlarından Bahri Bayram Belen bir konuşma yaptı. 

"BU HUKUK MÜCADELESİDİR"

Gazeteciler ve avukatların dayanıksız ithamlarla tutuklandığını söyleyen avukat Belen, "Tutuklamalar ve arkasından diğer hukuk örgütleri ve avukatlara yönelik soruşturma ve tutuklamalar gösteriyor ki aslında siyasi iktidarın hegomanyası dışındaki bütün hukuk kurullarını, bütün savunma örgütlerini susturmak gibi bir amaç var. Bu bakımdan bununla ilgili hukuk mücadelemizi her yerde ve her zaman sürdüreceğiz. Çünkü bu hukuk mücadelesi aynı zamanda özgürlük mücadelesi ve demokrasi mücadelesi. Belki bu hukuk mücadelesi, demokrasi mücadelesinin bütünleşmesi genişlemesi Türkiye'de özgürlükler açısından ve gelişen baskı rejiminin belki de kendisini bir kere daha değerlendirip durumu değiştirme şansı elde etmesi açısından önemli olacaktır. Çünkü şu anda bizim elimizdeki tek silah, hukuk mücadelesidir. Ve hukuk güvenliğini sağlaması için hukuk mücadelesini yapmaktır. Ama her yerde ve her şekilde bütün meslektaşlarımızla ilgili hukuka aykırılıklarla ilgili bu mücadeleyi sürdüreceğiz" dedi. 


İTİRAZ DİLEKÇESİ SUNACAKLAR

Cumhuriyet gazetesinin Şişli'deki binasına doğru yürüyüş yapacaklarını ancak yürüyüş esnasında slogan atmayacaklarını da belirten avukat Belen, hazırladıkları tutukluluğa itiraz dilekçesini nöbetçi hakimliğe sunacaklarını ifade etti. Ellerinde Cumhuriyet gazetesi bulunan avukatlar, cübbeleri üzerlerinde adliyenin c kapısından çıkarak, gazetenin bulunduğu Şişli'ye doğru yürüyüşe geçti. İtiraz dilekçesinin öğle arası olması nedeniyle öğleden sonra savcılık tarafından işleme alınacağı belirtildi.


10 KİŞİ TUTUKLANMIŞTI

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Bürosu'nca yürütülen soruşturma kapsamında, aralarında aralarında gazetenin İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu ve karikatürist Musa Kart'ın da bulunduğu 10 gazete yöneticisi ve yazarı ""FETÖ/PDY ve PKK/KCK terör örgütlerine üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" suçlarından tutuklanmıştı. 


CUMHURİYET GAZETESİNE YÜRÜDÜLER

Cumhuriyet Gazetesi yönetici ve avukatlarının tutuklanmalarını protesto eden yaklaşık 200 avukat, cübbelerini giyerek, İstanbul Adalet Sarayı’ndan, Cumhuriyet Gazetesi’ne yürüdü. Polis, gazete binasının bulunduğu İstiklal Sokak’ta güvenlik çemberi oluşturdu. Polis avukatlara kimlik kontrolü yaparak, içeriye aldı. Avukat kimliği gösteremeyen bazı katılımcılarla, kısa süreli gerginlik yaşandı.



“ONLARIN DA ADİL YARGILANMA HAKKI, ONLARIN DA HUKUK GÜVENLİĞİNE İHTİYACI VAR”

Cumhuriyet Gazetesi’nin önünde avukatlar, “Özgür basın susturulamaz” diye slogan attı. Açıklama yapan Cumhuriyet Gazetesi avukatlarından, Av. Bahri Bayram Belen; “Arkadaşlarımızla ilgili itiraz dilekçemizi bugün sunduk. Aslında Cumhuriyet Gazetesi’nden önce bildiğiniz gibi, birçok gazete, dergi, tv. radyo kapatıldı. Birçok savunma örgütünün onurlu temsilcileri olan ve yargının kurucu unsuru olan avukatlardan da gözaltılar ve tutuklamalar oldu. Bu gösteriyor ki, aslında Cumhuriyet Gazetesi ile yeni bir dönemece giren süreçte verdiğimiz hukuk mücadelesi uzun bir yürüyüşü gerektiriyor. Bulunduğumuz nokta, umduğumuzdan çok daha karanlık ve tehlikeli. Buradan çıkışın bir yolu siyasi iktidarın da tekrar düşünüp, taşınıp ülkede kalmayan hukuk güvenliğini tesis etmektir. Herkesin güvenliği için, hukuk güvenliği için sabırlı, uzun bir yürüyüşe çıktığımız anlaşılıyor. Adaletsiz, yasa tanımaz bir şekilde, insanları soruşturan, kovuşturan, tutuklayan, yıllarca ceza veren ve bunların adalet süreci içerisinde görev yapan bütün adli birimlerin bugün yargılandığı, soruşturulduğu, kovuşturulduğu, tutuklandığı, meslekten ihraç edildiğini görüyoruz. Onların da adil yargılanma hakkı, onların da hukuk güvenliğine ihtiyacı var. Bizim gücümüz de sadece buradan kaynaklanıyor. Suçlu fail kim olursa olsun onun hakkını, hukukunu savunmasına sahip çıkmak” dedi.

Buradan hükümete, siyasi iktidara bu yargıyı bu şekilde yürütmekte ısrar eden bütün herkese ve bu yargı sürecinde görev yapan savcılara, hakimlere sesleniyoruz. Hukuk güvenliği olmazsa, hukuku bu şekilde kullanırsanız, yasaları bu şekilde tanımaz hale gelirseniz ve hatta kendi çıkardığınız kanun hükmünde kararnamelere uymazsanız, sizin de yarın güvenliğiniz kalmayacaktır. Herkesin onların da bizim de hukuk güvenliğimiz için bu adalet yürüyüşü, bu hukuk yürüyüşü, sabrımızı ve gücümüzü deneyecektir” dedi.

“BİZİM SORUNUMUZ AVUKAT SORUNU DEĞİL.SORUNUMUZ HUKUK. HUKUKU ARIYORUZ”

Cumhuriyet Gazetesi yazarı Aydın Engin de yaptığı açıklamada; “Bizim başımız ne zaman belaya girse, bir hukukçu arasak yüzlercesi geliyor. Omuz veriyor. Bu bizim için sürpriz değil. Bizim ki avukat, hukukçu sorunu değil, sorunumuz hukuk. Hukuku arıyoruz. Bulamıyoruz” dedi.