Olay, geçen yılın 21 Temmuz günü meydana geldi. İ.Y., Facebook'ta tanıştığı H.A. ile ortadan kaybolması üzerine aile telaşlandı. İddiaya göre iki gün sonra ortaya çıkan İ.Y. ile H.A., ailelerinin başvurusu üzerine polise gitti. Küçük kız, H.A.'nın kendisine istismarda bulunduğunu öne sürdü.

RAPORLAR ARASINDA ÇELİŞKİ

Bunun üzerine İ.Y. Nene Hatun Kadın Doğum Hastanesine götürüldü. İ.Y.'nin ilk muayenesinde kızlık zarında eski yırtık, anal muayenesinde ise çatlak tespit edildi. Rapor üzerine H.A. çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. İ.Y. daha sonra ikinci bir rapor aldırılması için Atatürk Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı'nda muayene edildi. Atatürk Üniversitesi İ.Y.'nin kızlık zarında eski yırtık ve anal yolda çatlak izine rastlanmadığı raporunu savcılığa gönderdi. Savcılık gelen rapor üzerine iddianameyi hazırlayıp mahkemeye gönderdi. Mahkeme raporlar arasında çelişki olduğunu belirterek iddianameyi savcılığa iade etti. Cumhuriyet savcısı bunun üzerine İ.Y.'yi 3'ncü kez rapor için Erzurum Adli Tıp Kurumu Grup Başkanlığı Şube Müdürlüğü'ne yolladı. İ.Y.'nin yapılan muayenede bakire olduğu, anal muayenesinde fiili livata bulgusu çıkmadığını bildirdi. Raporlar sonrası H.A. tahliye edildi. H.A.'nın sorgu aşamasında ifadesi doğrultusunda İ.Y.'yi öptüğü ve dokunduğu iddiasıyla Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi sıfatıyla 1'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ne dava açıldı.

'SADECE ÖPÜŞTÜK'

'Çocuğun cinsel istismarı' suçundan 5 yıl 4 aydan 10 yıla, 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçundan ise 2 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istemi ile tutuksuz yargılanan H.A. ilk kez hakim karşısına çıktı. İ.Y. ile olaydan 1 ay kadar önce Facebook'ta tanıştıklarını o güne kadar hiç yüz yüze görüşmediklerini söyleyen lise öğrencisi H.A. kendini şöyle savundu:

"Kendisiyle yazışırken ailevi sıkıntıları olduğundan, evde kalmak istemediğinden bahsediyordu. Bana saat 22.00'de mesaj atarak yanıma geleceğini bildirdi. Taksiden indi ve bana sarıldı. Dışarıda biraz dolaştık, gitmek istemediğini söyleyince 2 gün inşaat halindeki bir binada kaldık, sonra karakola gittik. Cinsel bir eylemde bulunmadım, kendi isteği ile öpüştük ve bana sarıldı."

'HER DEFASINDA AĞLAYARAK GERİ GETİRDİM'

Mahkeme Başkanı Saim Köroğlu gelen raporları duruşmada okudu ve aralarında çelişki olduğunu belirtti. Kızının kendi isteği ile gittiğini anlatan baba B.Y. ise şunları söyledi:

"Kızım açık renk kot pantolon giymiş, kıyafetlerinde hiçbir kirlilik yoktu. Bu durum inşaatlarda kalmadıklarını gösterir. Kızımın psikolojisi bozuldu. Yemesi içmesi düzensiz oldu, psikolojik tedavi görüyor. Psikolojisinin daha fazla bozulmaması için mahkemenizde dinlenilmesini istemiyorum. Yeniden rapor aldıracaksanız ben çocuğumu götürmem. 3 kez götürdüm, erkeklerin önünde muayene edildi. Her defasında ağlayarak geri getirdim."

'BABALAR NELER ÇEKİYOR BİLEMEZSİN'

B.Y.'nin sözlerinden sonra H.A. inşaatta 2- 3 saat kaldıklarını, bundan dolayı İ.Y.'nin kıyafetlerinin kirlenmediğini iddia etti. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Saim Köroğlu, H.A.'ya "Çocuğun yok o yüzden babalar neler çekiyor bilemezsin" diye karşılık verdi. Mahkeme heyeti, İ.Y.'nin ruhsal durumu ile ilgili babasının yaptığı açıklamalar ve hastane ve adli mercilere fazlaca götürüldüğünü dikkate alarak mahkemede dinlenilmesinden vazgeçti. Heyet, raporların İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığına gönderilerek İ.Y.'nin anal ya da normal yolla cinsel istismara uğrayıp uğramadığının belirlenmesi için 4'ncü bir rapor hazırlanmasını istedi ve duruşmayı erteledi.