Mustafa Balbay evinde gazetecilere yaptığı açıklamada, “Bazen soruyorlardı ‘hiç mi bir kin duygun yok, birine nefretin yok’ diye. İnanın yok. Hem böyle bir duygu yaşamadım hem de çocuklarım Deniz ve Yağmur’a böyle bir duygu bırakmak istemiyorum. Bazen İlhan abiyle (Selçuk) konuşurduk. Çetin Altan’ın oğulları Ahmet ve Mehmet’ten bahsederdik. Devlete dair duygularından ‘Ahmet ve Mehmet’in babaları devletten çok çekmişti kendileri de etkilendiler’ diye konuşurduk. Biz de benzer duyguları çocuklarımıza aşılarsak nereye kadar sürer bu” dedi.

Balbay şöyle devam etti:

ÇOCUKLARIMA BIRAKMAK İSTEMİYORUM

“Bazen özgürlüğümü elde etsem ilk söyleyeceğim ne olurdu diye düşünürdüm spor yaparken. Yunus Emre’nin sözü aklıma gelirdi. ‘Gelin tanış olalım.’ Tanış olduktan sonra sorunları çözmek kolay. Menderesler asılıyor. Ardından üç kişinin asılması isteniyor. Böyle bir karşılıklı intikam duygusu gelişmiş. Ben bu duyguyu çocuklarıma bırakmak istemiyorum.

ARKADAŞLARIMIN HAYRINA OLACAK


Benim kararım BDP’li milletvekili arkadaşlarımın da hayrına olacak Onlar AYM’ye başvurmamışlardı, başvuracaklar. Onlar da Meclis’e gelecek. Meclis zemini açık tutularak her sorun çözülür. Meclis’te bütçe görüşmeleri devam ediyor. Şu an bütçedeki en büyük açık özgürlük açığı. Ben açığın kapatılması için bir kişi de olsam açığı kapatacağım. Benden sonra 6 kişi daha var onların da özgürlüğüne kavuşmasını temenni ediyorum. Engin Alan’la ilgili milletvekili olmadan önce ceza aldı çıkamaz denilmesini de vicdani bulmuyorum.”

ÖMRÜMÜ 10 YIL UZATTIM


TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in cezaevinden sonra kendisini aradığını söyleyen Balbay, “Şimdi yeni bir hayata başlayacağız. Doğal ömrümü ruhen 10 yıl uzattığımı düşünüyorum. Zamanında bana siyasete gir diyenlere ‘bu ülkenin iyi gazetecilere ihtiyacı var’ diyordum. Hayat beni madem siyaset havuzuna itti orada da yaparız eyvallah” değerlendirmesini yaptı.

Balbay’ın meslektaşları ile yaptığı kısa sohbet sırasında kızı Yağmur yanındaydı. Oğlu Deniz ise sürekli çevresinde dolaşarak, “Babam eve döndü, babam eve döndü” diyerek bağırması sevincini bu sözcüklerle ifade etmesi duygusal anların yaşanmasına neden oldu.

Eşi Gülşah Balbay’ın çay servisi yaptığı sırada Balbay ile aynı davadan hüküm giymiş gazeteci Tuncay Özkan’ın kızı Nazlıcan Özkan aradı. Balbay, Nazlıcan’a “Nazlıcan hiç umutsuzluğa kapılma. En kısa sürede Tuncay da aramızda olacak, babana kavuşacaksın. Anadolu’da bir söz vardır, ‘kumaşta bir delik açtın mı yırtılır kumaş’ Biz bunu yaptık. Herkes için özgürlük gelecek, baban için de” sözleriyle seslendi.

Balbay daha sonra eşinin kendi elleriyle hazırladığı çiğ köfte, sarma ve böreklerden yedi. (Hürriyet)