Mahkemenin tahliye kararının ardından Sincan Cezaevi'nden çıkması beklenen CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, sağlık kontrolünün ardından cezaevinden ayrıldı. Mustafa Balbay, Sincan Cezaevi kampüsünde ilk olarak eşine sarıldı, ardından da CHP'li vekillerle kucaklaştı. Balbay'ın, işlemlerinin ardından ilk olarak CHP lideri Kılıçdaroğlu'nu ziyeret etmek istediği öğrenildi. CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi ve CHP'li vekiller de Balbay'ı karşılamak için Sincan Cezaevi'ne geldi. Bu arada, Balbay 'Muayene olmanız gerekiyor' diyen cezaevi yetkilerine "Haberal Hocam burada, o muayene etse olmaz mı?" diye espri yaptı. Mustafa Balbay'ın cezaevinin kapısından çıkışı sırasında Zülfü Livaneli'nin 'Hey Özgürlük' şarkısı çalındı.


BALBAY: MERHABA ÖZGÜRLÜK, MERHABA TÜRKİYE

İstanbul 13'ncü Ağır Ceza mahkemesinin tahliye kararı verdiği Mustafa Balbay, sağlık kontrolünün ardından serbest bırakıldı.

Ankara Sincan Cezaevi'nden çıkan CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay tahliye olmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Hepinize merhaba, özgürlüğe merhaba. İçeride kalan onlarca, yüzlerce hak arayana, tutukluya karşı sanki kapıyı onların üzerine kapatmış gibi hissediyorum. Bu sürecin tapteze bir başlangıç olmasını yürekten diliyorum" dedi.

MECLİS'TE YEMİN EDECEĞİM


Mustafa Balbay'ın Sincan Cezaevi önünde yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Şu anda yarın öğleden sonra büyük bir olasılıkla mecliste yemin edeceğim. İlk yeminimi meslektaşlarımın aracılığıyla halka yapmak istiyorum; Ben haksızlıklara hukuksuzluklara karşı bundan sonraki hayatımda mücadele edeceğim. İçinden geçtiğimiz süreç, bir sünger çekelim her şeyi unutalım denecek bir süreç değildir. Ama kin güdülecek bir süreç de değil."

TÜRKİYE'YE TESLİM OLACAĞIM


Balbay, "Bütün bu hak gasplarının giderilmesi için bir başlangıç olmasını diliyorum. Her şeyi ailemle yaşadık. Büyük aileme Türkiye'ye teslim olacağım. Gazetem Cumhuriyet'e, Cumhuriyet Halk Partisi'ne teslim olacağım" dedi.

CEZAEVİNDE ÇÜRÜYECEĞİMİZE HİÇ İNANMAMIŞTIK

"5 yıllık tutukluluk süresince, en çok gelecek biriktirdim, bitiremediler" diyen Mustafa Balbay, konuşmasında şunları söyledi: "Biz cezaevinde çürümeyeceğiz. Çürüyeceğimize zaten hiç inanmamıştık. Bu aşamadan sonra artık Türkiye'de, içimdeki duyguyu belki en açık şekliyle anlatmak gerekirse, içeride hapis yatanlara karşı sanki kapıyı ben kapatmış kadar sorumlu hissediyorum. Diyorum ki; açın artık bu kapıları. Türkiye'de artık ne yapacaksak hukuk zemininde yapmak zorundayız. Hukuk zemininde yapacaksak da belki de can güvenliğinden önce Türkiye'de bir hukuk güvenliği sorunu vardır."

BİR GİRDİM BİN ÇIKIYORUM


10 Aralık İnsan Hakları Gününü hatırlatan Balbay, "Dilerim bugün, Türkiye'de maalesef çok uzun zamandır İnsan Hakları Günü olarak kutlanıyordu, ama Türkiye'de neredeyse her gün insan haklamaları günü haline geldi. Türkiye'de bu haksızlıklar giderilmeli. En kötü Meclis bile kapalı bir Meclisten iyidir. Bu Meclisi her şeyin üzerinde tutuyorsak, yarın İnsan Hakları Günü'nde, önümüzdeki dönem için haddimi biliyorum. Her şeyi yapacağım, her şeyin üzerine gideceğim gibi duygular içinde değilim. Ama bir ucundan tutacağım. Halka verdiğim ilk yemin budur. Bir girdim bin çıkıyorum. Bu topluma hep inandım. Toplumdan umudumu hiç kesmedim. Onların bir parçası olacağım. Hukuksuzlukların giderilmesi için ilk yapılması gereken kapıların açılmasıdır."

CEZAEVLERİNDE PİLSEL HABERLEŞME YÖNTEMİ VAR

Cezaevlerinde haberleşme yöntemi olduğunu söyleyen Mustafa Balbay, "Cezaevlerinde haberleşme yöntemi var pilsel diye. Bir koğuştan ötekine pile sarıp mesajınızı tel örgülerin üzerinden atarsınız. Bu mesajlardan birinde 'iki yıldır tutukluyum hala mahkemem sonuçlanmadı' diyordu. Hukuku aramaya halkın da katılması en büyük dileğim. Mahkemeler halk adına karar veriyorsa, o zaman halkın vicdanına, özlemine de karşılık vermek zorundadırlar. 3 bin saat mahkeme karşısında kaldım; Merhaba özgürlük, merhaba Türkiye" diye konuştu.