İnternet Andıcı davası kapsamında, ‘Terör örgütü yöneticisi olmak ve hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek’ suçlarından tutuklu yargılanan eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ dün ilk kez hâkim karşısına çıktı. Başbuğ salona girince, aralarında oğlu Murat ile kızı Feride Başbuğ, eski MGK Genel Sekreteri emekli Orgeneral Tuncer Kılınç’ın da bulunduğu izleyiciler ayağa kalkarak alkışlamaya başladı.

Kimlik tespitinin ardından söz alan Başbuğ’un avukatı İlkay Sezer, görevsizlik ve yetkisizlik talebinde bulundu. Sezer, anayasada yapılan değişikliği hatırlatarak, kamu görevlilerinin görevleriyle ilgili işledikleri suçların yargılamasının Yüce Divan’da yapılması gerektiğini savundu. Duruşma savcısı Mehmet Ali Pekgüzel ise talebin reddedilmesini istedi. Mahkeme heyeti de, “isnat edilen suçların terör suçu kapsamında olduğu, askeri suç olarak kabul edilemeyeceği ve Yargıtay’ın daha önce bu talebe ilişkin başvuruyu reddettiği” gerekçeleriyle talebi reddetti.

BAŞBUĞ KISA BİR SAVUNMA YAPTI: YETERSİZLİĞİN KOMEDİSİ

Bugünkü duruşmada bir kaç cümlelik savunma yapan Genelkurmay Eski Başkanı Emekli Orgeneral İlker Başbuğ şunları söyledi:

''Bu iddianameye hiç bir itibarım yoktur. Genelkurmay Başkanını böyle bir iddianame ile suçlamak yetersizliğin bir komedisidir. Demokrasiye olan bağlılığım ortadadır. Suçlama siyaseten devlete de yöneltilen ağır bir ithamdır. Bu suçlama gerçekte şahsım üzerinden Türk Silahlı Kuvvetleri'ne de yöneltilen ağır bir suçlamadır.

BANA TERÖR ÖRGÜTÜ YÖNETİCİSİ DİYENE ŞAŞARIM

Bana terör örgütü yöneticisi diyenlere şaşarım. Bu suçlama hiçbir zaman, kişisel suçlama olarak kabul edilemez. Hayatımda hiçbir zaman hukuksuz davranmadım. İnternet Andıcı'nda herhangi bir suç unsuru görseydim, tereddütsüz soruşturma emri vereceğimizi bilmiyorlar mı? TSK personelinin masumiyet karinesi hiçe sayılarak medyaya haksız ithamlarla yıpratılmasına ve irtibatsızlaştırılmasına sessiz mi kalmalıydım.

SAVUNMA YAPMAYACAĞIM

Bu iddialar ve suçlamalar yersizdir. Bundan sonra savunma yapmayacağım ve hiçbir soruya cevap vermeyeceğim. Benim yargılanmam gereken Yüce Divan'dır. Türk Ordusu'nun üniformasını onur ve gururla taşıdığım 53 yıl boyunca vatanıma, milletime, devletime ve orduma sadakatla hizmet ettim. Tek endişem sağduyu sahibi pek çok işinin de dediği gibi güzel ülkemin ve güzel insanlarımın çeşitli nedenlerle bir bölünmeye ve kutuplaşmaya doğru sürüklenmekte olmasıdır. Bu konuşmayı bir savunma olarak değil yasal haklarıma dayanarak neden savunma yapmayacağımı açıklayan bir konuşma olarak kabul edin.''

5 DAKİKA SÜRDÜ

Genelkurmay Eski Başkanı Emekli Orgeneral İlker Başbuğ, yargılama yerinin Yüce Divan olduğunu belirterek kendisini yargılamakta görevli mahkemenin 13. Ağır Ceza Mahkemesi olmadığını söyledi. Başbuğ'un savunması yaklaşık 5 dakika sürdü.


GENELKURMAY KARARGAHINA KİMSE TERÖRİST DİYEMEZ

İnternet Andıcı Davası'nın tutuklu sanığı Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, duruşmaya verilen arada basın mensuplarının bulunduğu bölüme yaklaşarak, "Kaç korgeneral burada. 4 korgeneral burada. Genelkurmay Başkanı, Genelkurmay 2. Başkanı (Hasan Iğsız) burada tutukluysa bu karargaha 'terörist diyorsunuz' demektir. Bu tarihe kara bir lekedir. Kimse silahlı kuvvetlere terörist diyemez. Genelkurmay karargahına kimse terörist diyemez, diyemez, diyemez... Bunun izahı var mı, İzah edecek olan var mı?" dedi.

Bu sözler üzerine duruşma salonunda bulunan izleyiciler İlker Başbuğ'un konuşmasını alkışladı. İlker Başbuğ daha sonra ön tarafa giderek sanık sandalyesinde oturdu. Duruşma İlker Başbuğ'un savcılıkta ve mahkemede verdiği ifadelerinin okunması ile devam ediyor.


BAŞBUĞ DURUŞMA SALONUNU TERKETTİ


İnternet Andıcı Davası'nda Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, İkinci Ergenekon davasının sanıklarından İbrahim Şahin ile Fatma Cengiz arasında geçen telefon konuşmalarını duruşma salonunda dinleterek Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ'a sorular yöneltti.

Başbuğ, susma hakkını kullandı ve "Duruşma iyice magazinleşti, Şahin ve Cengiz'i sizler benden daha iyi biliyormusunuz" dedi. Bu sözler üzerine izleyiciler, Başbuğ'u alkışladı. Bunun ardından Mahkeme başkanı, izleyicileri uyararak, "Burada ciddi bir yargılama yapılıyor. Uyarımı dikkate almazsanız sizi dışarıya çıkarırım" diye konuştu.

Başbuğ da "Bu mu ciddi? Çıkartın efendim çıkartın... Bunların burada dinlemesi bile ciddiyet değildir, efendim" şeklinde konuştu. Mahkeme başkanı da, "Size savunma hakkı vermek için bunları dinletiyorum" karşılığını verdi. Başbuğ ise "İsmi geçenleri de buraya çağırın o zaman" dedi. Mahkeme başkanı Özese, tekrar Şahin ve Cengiz arasında geçen telefon konuşmalarını duruşma salonunda dinletti. Bunun üzerine sanık sandalyesinden kalkan Başbuğ, duruşma salonunu terketti. Bu sırada mahkeme başkanı, "Nereye gidiyorsunuz efendim" diye seslendi. Başbuğ'un salondan çıkması üzerine duruşmaya 1 saat ara verildi.

İlker Başbuğ bir süre sonra tekrar duruşma salonuna geldi. Ancak mahkeme heyetinin sorduğu sorulara cevap vermiyor. Başbuğ'a duruşmada '51. No'lu DVD'de yer alan Ağlama Duvarı önündeki çekilmiş resminiz hakkında ne düşünüyorsunuz?' diye sorulduğu da öğrenildi.