Başbakan Binali Yıldırım ve ABD Başkan yardımcısı Joe Biden bir araya geldi. Görüşme sonrası ikili ortak bir açıklama yaptı. Açıklamada Joe Biden, Gülen'in iadesiyle ilgili yaptığı açıklamada, hukuk uzmanlarının Türk meslektaşları ile çalıştığını ve delilleri incelediğini söyledi. Amerikan mahkemelerinin belgeler üzerine karar vermesi sonrası Gülen'in teslim edilebileceğini söyledi.

İşte basın açıklamasından satır başları.


JOE BIDEN:

Bu saldırıda aynı zamanda Cumhurbaşkanı ve Başbakan da öldürülmek istenmişti. Bu Türkiye ve Türkiye’nin demokratik enstitülerine yapılmış bir saldırıdır. Obama benim bugün Türkiye’ye gelmemi istedi. Böyle dünyaya iki ülke arasındaki ilişkiye son derece önem verdiğimizi bütün dünyaya göstermeliyiz dedi.

Biz Türk halkının müttefiki olarak şunu söylemek istiyorum ki, biz ABD, Türkiye’yi hiçbir zaman ve her zaman özellikle de darbe teşebbüsünün arkasından tam olarak desteklemektir.

Türkiye hükümeti ve halkı herhangi bir şekilde yardım isterse biz bunu sağlamaya devam edeceğiz.

ABD, derhal kınadı. Başkan Obama, Türk hükümetlerine desteklerini bildiren ilk devlet başkanlarından birisiydi. Hatta olayların devam ettiği sırada destek bildirilmişti. Biz olaylar olurken bunun gerçek olup olmadığını veya bir internet oyunu olup olmadığını, ciddi olup olmadığını anlayamadık.

Biz şundan dolayı üzgünüz ki ben sizin parlamentodaki yerinizi ziyaret ettiğim zaman, beton parçalarını gördüm, çelik boruları, kırılmış camları delinmiş tavanları gördüm. Sizin ofisinize kadar yürüdüm çok şükür siz orada değildiniz. Çünkü harabeye dönmüş orası.

Birkaç metre uzağa düşmüş olsaydı, jetlerin attıkları helikopterlerin ateş etmeleri sonucunda bombalar veyahut da kurşunlar başka yerlere isabet etseydi kim bilir kaç kişi ölmüş olacaktı?

"SADECE PARLAMENTO BİNASI DEĞİL TÜRK HALKININ GÜVENLİK HİSSİ ZEDELENDİ"

Parlamentodaki milletvekillerine saldırı devam ederken orada bulunmalarını istediğiniz, sizin kararlılığınızı gösterir. Sadece harabeye çevrilen bu ihanet neticesinde, sadece parlamento binası zedelenmedi. Aynı zamanda Türk halkının güvenlik hissi zedelenmiş oldu. Sadece ölenler yaralananlar değil bütün Türk halkı bu yaralanma duygusunu yüreğinde hissetti. Ama bütün dünya bunu seyrederken, onlar cumhurbaşkanının başkente geldiğini ve cesareti gördüler.

"SİZ ONLARA ŞEHİT DİYORSUNUZ BİZ BÜYÜK KAHRAMANLAR DİYORUZ"

Ben bir cep telefonuyla yapılan kaydı gördüm. Bu çağrıdan sonra Türk halkı sokaklara döküldü. Bunlar Türkiye’de olsaydı, Türkiye yerine biz olsaydık, biz demokratik enstitüleri korurduk. Bütün dünya neticeleri görürdü. Bu fundamental demokratik prensipleri paylaşıyoruz ve Amerika çok üzgündür.
Siz onlara şehit diyorsunuz, biz onlara büyük kahramanlar diyoruz. Ülkeleri için hayatlarını vermeye hazırdılar. Ben tekrar sayın başbakan, Türkiye’nin bütün halkına, hayatlarını kaybeden ve yaralananların ailelerine ve sevdiklerine başsağlığı vermek istiyoruz.

Biz sadece onların kahramanlıklarını alkışlamakla kalmıyoruz, onların demokrasiye olan bağlılıklarını alkışlıyoruz. Onlar kendi ülkelerinin ciddi kararlı ve demokratik kalmaları için hayatlarını verdiler.

"ABD NEFRETLE KARŞILAMAKTADIR"

Bunu mümkün olduğu kadar açıkça söylemek istiyorum. İşittiğim bazı söylentilere karşı şunu söylemek istiyorum. Amerika’lıların bu konuda bilgisi vardı, işbirliği varmış gibi söylentileri işitiyorum. Amerika hiçbir zaman, asla bu hadiseden önceden haberdar olmamıştır. Temmuz’da olacaklardan haberdar olmamıştı. ABD, ABD halkı olan bitenden son derece üzgündür. Nefretle karşılamaktadır.

"ÖNCEDEN BİR BİLGİMİZ YOKTU"

Önceden bir bilgimiz yoktu, biz hiçbir zaman desteklemedik, biz bu hareketi derhal kınadık. Darbe teşebbüsünden önce olduğu gibi omuz omuzayız. Sadece Türk hükümeti değil, Türk halkıyla da.

“TÜRKİYE’NİN, KUSURA BAKMAYIN AMA ABD’DEN DAHA İYİ DOSTU YOKTUR”

Türkiye’nin, kusura bakmayın ama ABD’den daha iyi dostu yoktur. Bizden, ABD’den daha büyük arkadaşı yoktur Türk milletinin. Biz her zaman ortak değerlerimiz ve ortak güvenliğimiz için birlikteyiz. Hükümetiniz için elimden gelen her şeyi yapacaktır. Bu olaydan sorumlu olanları size getirmek için.
Ama bizim her iki cemiyetimizin temeli olan yasalar vardır.

"BU ŞEKİLDE GÜLEN'İ TESLİM EDEBİLİRİZ"

Ben özel olarak başbakana da söylediğim gibi, Gülen, sayın başbakan, sizin bu yoğun hükümetinizin ve Türk halkının çok yoğun hisleri vardır. Biz işbirliği yapıyoruz. Biz Türkiye yetkilileriyle işbirliği yapıyoruz. Bizim hukuk uzmanlarımız şu anda Türk meslektaşlarıyla birlikte çalışıyorlar. Onlar delilleri inceliyorlar.

Amerikan mahkemelerine bu belgelerin takdim edilmesi lazım. Bu şekilde Gülen’i teslim edebiliriz. Bunu yapmaya devam edeceğiz. İlave bilgiler aldıkça bunları işleme koyacağız. Bizim hiçbir şekilde herhangi bir kişiyi korumak, özellikle bir müttefikimize zarar veren bir kişiyi korumayız. Bizim yasalarımıza uyma mecburiyetimiz vardır.

Amerika yasalarına göre, Amerika’nın hiçbir başkanının kendi gücünün dışına çıkma yetkisi yoktur.

“HİÇBİR ÜLKE BÖYLE BİR HAREKETE TOLERANS GÖSTEREMEZ”

Adalet bilerek ve bu durumu halletmeye çalışıyor. Türk milletinin kızgın olduğunu anlıyorum ama bundan şüpheniz olmasın ki, türk hükümetiyle işbirliği yapacağız. Hiçbir ülke böyle bir harekete tolerans gösteremez. Türk milleti de bu barbarca terör hareketine maruz kalmıştır.

Bu son saldırıda bir düğün hedef alınmıştır. Bu insanlığa sığmayan barbarca bir harekettir. Bu sadece sizin topraklarınızda ilk nefret edilen hareket değildir, PKK tarafından veya DAEŞ tarafından hayata geçirilen ilk hareket değildir. PKK Türkiye’nin güneydoğusunda büyük zarar vermiştir, hayatlarını mahvetmiştir. Amerika bu korkakça hareketleri reddetmektedir ve kuvvetle kınamaktadır.

“İSTER PKK OLSUN, İSTER DAEŞ İSTER TERÖRE EL ATAN BAŞKA ÖRGÜT OLSUN ONLAR HİÇBİR ZAMAN BAŞARILI OLMAMALIDIR”

Biliyorum ki iki kayıp hiçbir zaman aynı değildir. ABD sadece 11 Eylül’de değil, bu yıl da bu şekilde saldırıların kurbanı olmuştur. Ben bu terörist saldırılarında ölenlerin ailelerine ve sevdiklerine taziyelerimi iletiyorum. Bütün ülkenize taziyelerimi iletiyorum.

İster PKK olsun, ister DAEŞ ister teröre el atan başka örgüt olsun onlar hiçbir zaman başarılı olmamalıdır. Çünkü onların bütün amacı bizim inandığımız her şeyi mahvetmektir.

Darbe teşebbüsünden sonra Türkiye’yi DAEŞ ile savaşa devam ettikleri için teşekkür ettim. Koalisyon kuvvetleri DAEŞ’i Suriye’de vurmaya devam edeceğiz.

Suriye’ye muhalefet kuvvetlerine ve onların etkisini artırmak içine eğitim vermeye devam edeceğiz. 3 milyondan fazla göçmene, savaştan muhalefetten kaçan insanlara kucak açtığınız için teşekkür ediyorum.

Biz ayrıca Kıbrıs liderleriyle konuşmaya devam edeceğiz. Biz Ada’nın federasyon adı altında birleşmesini müzakere ettik. Siz ve ben biliyoruz ki bizim halklarımız arasındaki bağlar, resmi bağların dışına çıkar. Bunlar güçlü temeller üzerine oturmuştur.

Biz sokaklara dökülmenize hayran kaldık.

BAŞBAKAN YILDIRIM:

Size ve heyetinize bu ziyaret sırasında, başta 15 temmuz darbe girişimi olmak üzere, bölgesel konularda fikir alışverişinde bulunma fırsatı yakaladık. ABD – Türkiye ilişkilerinin çok uzun tarihi bir geçmişi var. Zaman zaman yaşanan olaylarla bu köklü ilişkilerin yara alması ve olumsuza dönüşmesini asla müsaade etmememiz gerekiyor.

Özellikle 15 Temmuz’da silahlı kuvvetler içerisinde, asker elbisesi giymiş terörist grupların gerçekleştirmeye çalıştığı bu darbe girişimi, başta cumhurbaşkanımızın dirayetli duruşu, hükümetimizin kararlılığı, 79 milyon vatandaşın ülkesine sahip çıkmasıyla etkisiz hale getirilmiş ve bu bela def edilmiştir.

Bu vesileyle hem demokrasi uğruna hayatını seve seve veren şehitlerimize hem de bugün de dahil bölücü terör örgütüyle mücadele ederken hayatını kaybeden bütün şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum, yaralılarımıza şifa ve esenlikler diliyorum.

Sayın Biden sizin de ifade ettiğiniz gibi, bu alçak darbe girişiminin başı olan, darbenin azmettiricisi olarak bildiğimiz düşündüğümüz Fetullah Gülen’in aramızdaki anlaşmalar tahtında, gerekli işlemlerin yapılıp ve ülkemize iadesi sürecini başlatmış bulunuyoruz.

Bu konuda gerek hükümetimize gerekse Türk halkına yönelik samimi açıklamalarınız sürecin sağlıklı işlemesi bakımından hayati öneme sahip. Bunun için teşekkür ediyoruz, şunu bilmenizi isteriz ki, bu konuda teknik heyetin Türkiye’ye gelmesi ve bizim savcılarımızla hakimlerimizle bu konuyu değerlendirmesi bu işin ne kadar ciddiye alındığını, sizin tarafınızdan ne kadar önemsendiğini de bir kez daha ortaya konmuştur.

Bizim buradaki en büyük beklentimiz, bütün bu hukuki süreçlerin zaman kaybetmeden yürümesi ve burada milletimizin beklentimizi, beklentisi olan sonucun ortaya çıkmasıdır. Amerika’nın bu hareketi hiçbir zaman tasvip etmeyeceğini biliyoruz.

Sizin ABD hükümeti olarak, sayın başkan Obama ve sizin diğer yetkililerin bu konuda beyanatları bizim için esastır. Dolayısıyla bundan sonraki süreçte eğer bu terör başının, cezalandırılmak üzere ülkemize iadesi süreci hızlandırılabilirse, buradaki işbirliğimiz artarak devam ederse, Türk milletinin bu konudaki üzüntüsü, bu konudaki hayal kırıklığı da çok hızlı bir şekilde müspete dönecektir.

Sizin de ifade ettiğiniz gibi, bu konunun dışında terörle mücadele adına birlikte bugüne kadar yaptığımız işbirliğini değerlendirdik ve bundan sonra başta Suriye olmak üzere, DEAŞ, PKK ile mücadelede kararlılık vurgusu yaptık.

Bölge ülkelerinin de olumlu yaklaşımıyla artık daha fazla insanın hayatını kaybetmemesi için bir çözümü ortak bir uzlaşmayı gerçekleştirmemiz lazım. Bizim iki hassasiyetimiz var. Suriye’nin toprak bütünlüğünün muhafaza edilmesi. Türkiye güney sınırlarında yeni bir Kürt oluşumunu asla ve asla kabul etmiyor. Bunu ulusal güvenliğimiz için tehdit olarak görüyor. Diğer etnik grupların kendini temsil ettiğini düşündüğü adil bir yönetim anlayışının sağlanmasıdır. Uzun yıllardan beri devam eden Kıbrıs sorununa yönelik, sizin yıllardır ortaya koyduğunuz gayretleri biliyoruz. Kıbrıs’ta çözüm şansı ilk seferinde kaçırılmıştır, ama bu sefer bu şansın kaçırılmamasını, ve Kıbrıs Rum Yönetimi’nin bu şansı kaçırmamasını öneriyoruz.

Sayın Biden, Türkiye ABD ilişkilerini ne 15 Temmuz darbe girişimi ne de başka sorunlar asla ve asla bozmamalıdır. Bozmasına izin vermememiz gerekir. Bugünkü ziyaretiniz esasen bir anlamda yanlış anlaşılmaları da ortadan kaldıran ve Amerikan yönetiminin, Amerikan halkının Türk milletiyle, Türkiye Cumhuriyeti yönetimiyle dayanışmasını gösteren bir ziyaret olmuştur.