Çin'de dersi geçemeyen öğrencilere Not Bankası'ndan ödünç not verilecek. Öğrenci yüksek not aldığında borcunu geri ödeyecek. Ödeyemezse arkadaşı kapatabilecek veya kendine verilen görevi yapıp borçtan kurtulacak. Eğitim uzmanı Osman Çağrı Şahin, Türkiye'de eğitim sisteminin bu yönde değiştirilmesinin doğru olmadığını nota dayalı bir sistem yerine başka bir çözüm yolu bulunması gerektiğini ifade etti.


Ayça Dalçam-Çin'de sınavlarda kötü not alan veya sınavları kaçıran öğrenciler, Not Bankası'ndan ödünç not alarak derslerini geçebilecek. South China Morning Post'un haberine göre, ülkenin güneyindeki Nancing kentinde bir lisede yapılan ve bankalardaki kredi sistemine benzetilen uygulama, öğrencilerin derslerine daha sıkı çalışması için motivasyonlarını yüksek tutmayı ve sınav stresini azaltmayı hedefliyor.


Taksit yapılıyor


Derslerini devamsızlık, hastalık veya yetersiz çalışma sebebiyle geçemeyen öğrenciler, Not Bankası'ndan ödünç not alıyor, daha sonra derslerden yüksek not aldıklarında ödünç notları geri ödüyor. Öğrenci, ödünç notunu geri ödeyemezse onun yerine arkadaşı ödeyebiliyor veya öğretmenlerinin verdiği bir görevi yerine getirerek, borcundan kurtuluyor. Ödemede taksitlendirmeye de gidilebiliyor.


'Nota dayalı sistem terk edilmeli'


Türkiye'de not sisteminin değiştirilmesi gündemdeyken bu yönde yapılan çalışmalar örnek teşkil edebilir ancak uzmanlar Türkiye'de nota bağlı başarı sıralamasının ve değerlendirmesinin günümüz koşullarında terk edilmesinden yana tavır gösteriyorlar.
Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız eğitim uzmanı Osman Çağrı Şahin, 'Her sistem her ülkede uygulanabilir burada bir sorun yok. Sorun uyguladığınız sistemle ilgili neyi hedeflediğinizi iyi bilip bilmemeniz. Çin'de uygulanan sistemde ilk bakışta görünen şey farklılıkları dikkate almaması. Türkiye'nin bu tarz hamlelerden öte başka ihtiyaçları var.
Uygulamaya geçirdiniz diyelim bu sizin ihtiyacınızı karşılıyor mu? Uygulamaya geçtiğinde ne olur dediğinizde yeni bir "reform" gibi anlatılır ama ihtiyaca cevap vermez. Biz zaten yeteri kadar reform yorgunuyuz. Zaten bu sistemi uygulamak için bile ciddi bir ön hazırlık çalışması lazım. Sadece nota ve sıralama sınavlarına dayanan bir sistemin bugünün ve aslında hiçbir dönemin ihtiyacı olmadığını düşünüyorum. Özellikle ilkokul ve ortaokul gibi daha küçük yaş grubu çocukların notla ve sıralama sınavlarına dayanan bir ölçme değerlendirme aracılığıyla istenen hedeflere ulaşmasını sağlamak bugünün dünyasında artık gerçekleşmeyecek bir hayal. Bunun yerine çocuğun yapabildiklerine ve kabiliyetlerine dayanan bir ölçme değerlendirme gerçekleştirmeliyiz. Bizim değer verdiğimizi değil çocuğun değer verdiklerini ölçmek ve değerlendirmek, bu konuda çocuklara geri bildirim vermek, onların gelişimine daha fazla katkı sunar' ifadelerini kullandı.


'Sistem yıpratıyor'


Türkiye'deki not sisteminin sağlıklı işlemediğini de ifade eden Şahin, 'İlkokulda birtakım iyileştirme adımları atılsa da sıralama sınavlarının hala belirleyici olması ciddi bir sıkıntı TEOG gerçeği başta çocukları daha sonra da aileleri yeteri kadar yıpratıyor. Sıralama sınavlarının olmadığı bir sistem mümkün, bunu gerçekleştirebiliriz. Orada da devreye toplum olarak uzun zamandır yaşadığımız, artık bir travma haline dönen güven duygusunu yitirmiş olmamız devreye giriyor. Yeniden bir güven kültürü yaratmalıyız. Toplum olarak birbirimize güvenmeliyiz. Gelecek hayal kurabilenlerin ve öğrenmeyi içselleştirenlerin, tutkusunun peşinden gidenlerin olacak. Girişimcilik becerisi kazanamayanlar büyük dezavantajlar yaşayacak' dedi.

Eğitim uzmanı Osman Çağrı Şahin, son olarak şu değerlendirmelerde bulundu: Eğitim sistemlerimiz, tutkusunun peşinden gidenlerin önünü açacak şekilde kurgulanmalı, bunu da hiçbir çocuğu ötekileştirmeden sağlamaya odaklanmalı: Hayal eden,  yaratan, tasarlayan, keşfeden, girişimci, enerjisini kültürel ya da sosyal çabalar ortaya koymak için kullanan, bu yolculuğun içerdiği potansiyel hatalardan ve başarısızlıklardan korkmayan kişiler yaratmalıyız, sonuçtan değil süreçten keyif alan bireyler yaratmalıyız.