Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM'de eski ve yeni tüm milletvekilleriyle iftarda bir araya geldi. Meclis tören alanındaki iftar yemeğine HDP'li milletvekillerinin dışında, Meclis eski  Başkanvekilleri, AK Parti, CHP, MHP ve İYİ Partili milletvekilleri katıldı. İftar sonrası Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, yemek duası okudu.

Emanete sahip çıktı

İftar yemeğinin ardından konuşan Erdoğan, Meclis'in Kurtuluş Savaşı ve 15 Temmuz darbe girişimi karşısında ayakta durarak milletin verdiği emanete sahip çıktığını belirtti. Erdoğan, TBMM'nin dünyanın çifte gazilik unvanına sahip tek meclisi olduğunu belirtti. Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının Samsun'a çıkışının 100'üncü yılında gerçekleştirilen törenlerin siyasi parti genel başkanları, gençler ve Samsun halkıyla muhteşem olduğunu ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bu Meclis darbelere, cuntalara, vesayete karşı cesaretle dimdik duran Meclis'tir. Bu Meclis, ülkemizin büyümesi yolunda atılan adımların önünü açan bir Meclis'tir. Bu Meclis, tarihimizin en önemli yönetim sistemi değişikliğini, demokratik sistem içinde başarıyla gerçekleştiren Meclis'tir. Bu Meclis, terör örgütleriyle, ihanet çeteleriyle, beşinci kol unsurlarıyla ülkemize diz çöktürmeye çalışanların heveslerini kursaklarında bırakan Meclis'tir."

Güçler ayrılığı

Erdoğan, güçler ayrılığı ilkesinin önemine dikkat çekerek şöyle konuştu:

"Bu sistemi ne derece sağlıklı işletebilirsek, milletimizin umutlarına ve beklentilerine o denli iyi cevap verebiliriz. Yeni yönetim sitemimiz, özellikle demokrasinin temelini oluşturan bu güçler arasındaki görev paylaşımını çok daha belirgin hale getirmiştir. Her birimiz kendi alanlarımızda milletimize yapacağımız hizmetlerle Türkiye'yi hedeflerine ulaştırmakla mükellefiz. Yasamanın da, yürütmenin de, yargının da güç ve yetki kaynağı, bizatihi milletimizin kendisi olduğu için hesap vereceğimiz yer de orasıdır. Milletvekilleri ve Cumhurbaşkanı olarak seçimlerde bu hesabı veriyoruz. Demokrasinin bu üç sac ayağı ne kadar sağlıklı işlerse, Türkiye de içeride ve dışarıda o derece güçlü olur."

Zenginlik olmalı

Türkiye'deki siyaset kültürünün çok sert tartışmaları ve rekabeti beraberinde getirdiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şayet siyaseti, ülkemize ve milletimize hizmet için yapıyorsak, bu durum elbette mazur görülebilir, elbette demokrasinin bir cilvesi olarak da kabul edilebilir. Ama başarı için her yolu mubah görenleri mazur göremeyiz. Kendi siyasi veya şahsi çıkarları için gerektiğinde darbecilerle, küresel güçlerle, terör örgütleriyle birlikte hareket etme yoluna gidenlere milletimiz hiçbir zaman itibar etmemiştir ve inanıyorum ki etmeyecektir. Bugün Türkiye güvenlikten ekonomiye her alanda kritik bir dönemden geçiyor. Dolayısıyla birliğe, beraberliğe, her zamankinden daha çok ihtiyacımız bulunuyor. Milletimizin 15 Temmuz'da darbeciler karşısında gösterdiği cesareti, dirayeti ülkeyi yönetenler olarak bizim de kendi tercihlerimizle ortaya koymamız şart. İşte bunun için 82 milyon vatandaşımızın her birinin 'Türkiye' ortak paydası altında bir araya gelmeye davet ediyoruz. Demokrasinin ve hukukun kuralları içinde yürüttüğümüz siyasi rekabet, bu büyük birlikteliğin engeli değil tam tersi zenginliği olmalıdır. Seçimler yapılır, kanunlar görüşülür, kararlar alınır, söylemler ifade edilir, sonuçta hepsi gelip geçer, geriye sadece Türkiye kalır" diye konuştu.