Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, raporun 4,5 aylık süre içinde hazırlandığını belirten Petek, "Bu rapor geleceğimiz açısından son derece önemlidir, pek çok çalışmaya referans olacaktır. Araştırmacılar bu rapordan istifade edecektir. Bundan sonra da hain darbe girişimini araştırmak isteyenlere bir yol göstermiş olacaktır. Bir yol haritasını ortaya koymuş oluyoruz. Raporumuz bir terör örgütü olarak FETÖ/ PDY'yi 15 Temmuz Darbe Girişimini tüm boyutlarıyla ele alan bugüne kadar düzenlenmiş en kapsamlı rapor niteliğini taşıdığını düşünüyoruz.  Yarım asırlık örgütün en ince detaylarıyla yapısını 15 Temmuz ihanetini ve halkımızın şanlı direnişini birlikte göreceğimiz kıymetli rapor ortaya çıkmıştır. Raporun ülkemize hayırlar getirmesini temenni ediyorum" diye konuştu.
 

"RAPOR 630 SAYFA, 3 ANA BAŞLIKTAN OLUŞUYOR"


Başkan Petek, 630 sayfalık taslak raporun komisyon üyeleriyle de paylaşıldığını ve raporda MİT'ten gelen yazının da bulunduğunu söyledi. Raporun 3 ana bölümden oluştuğunu kaydeden Petek, "Birinci bölüm FETÖ'nün ortaya çıkışı -gelişimi ve yapısı, ikinci bölüm FETÖ'nün 15 Temmuz Darbe Girişimi, Üçüncü bölüm ise FETÖ tarzı örgütlenmeler ile demokrasiye yönelik her türlü müdahalenin önlenmesi hususunda tespit edilen sorunlar ile alınması gereken tedbirler ve yeniden yapılanma önerileri başlıkları altında. FETÖ/ PDY'ye ait kavramların iyi anlaşılabilmesi için örgüt terminolojisini ekledik.  Bazı kavramlar ve cümleler FETÖ üyelerinin bildiği şifreli kavramlar bunu bir terminoloji olarak rapor sonuna ilave ettik" dedi.
 

"RAPOR 4,5 AYDA TAMAMLANDI"


Raporun tamamlanmasının geciktiği yönündeki eleştirilere de yanıt veren Başkan Petek, şöyle konuştu:

"Bir gecikme eleştirisi vardı. Bilgi belge talep etmek üzere kurumlarla yaptığımız yazışmaların çokluğu, çok miktarda belge geldi. Komisyon toplantılarında biz bunu sadece şu kurumdan şu rapor geldi şeklinde bilgilendirdik. Ama onlar kapsamlı raporlar. Hassasiyetle inceleyip neleri alabiliriz diye zamanımızı aldı.  Olayın sıcaklığı sebebiyle süre içinde yeni ve güncel bilgilerin ortaya çıkması oldu. Biz 3 Ocak'ta çalışmamızı tamamladığımızda  yargı bağlamında istediğimiz bilgilerin pek çoğu gelmiyordu bize. Sonradan iddianameler  geldi. Bu süreç çalışmalarımızı güncellememize  neden oldu bunu da açıklıyorum. Raporumuzun toplamda 4 ay 15 günlük sürede tamamlandığını arz ederim"
 

"DARBE GİRİŞİMİNE FETÖ'NÜN KARAR VERDİĞİ ANLAŞILMIŞTIR"


Darbe girişimini tereddütsüz FETÖ'nün yaptığını tespit ettiklerini vurgulayan Petek, şunları söyledi:

"Bu bir iddianame değildir. 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında FETÖ'nün olduğu gerçeğini elimizdeki somut belgelerle söylemeye çalıştık. Bugün hiç tereddüde meydan vermeyecek şekilde bilgi, belge ve dökümana ulaşmış bulunuyoruz. Suç. İkrarları, itiraflar, iletişim kayıtları, örgüt mensuplarının kullandığı özel programlar, tanık beyanları, devam eden yargılamalarda yeni ortaya çıkan beyanlar, sanıkların FETÖ ile irtibatının gösterir nitelikteki Pensilvanya'dan yeni yeni verilen talimatlar, örgüt mensuplarına moral veren nitelikteki Fetullah Gülen'in açıklamaları değerlendirildiğinde 15 Temmuz darbe girişimine bulup yetiştirdiği, yarım asırdır hep desteklediği Gülen'in liderliğinde FETÖ / PDY'nin karar verdiği anlaşılmıştır"
 

"CUMHURBAŞKANLIĞI'NI HEDEF ALAN 'BİLEREK ATIŞ YAPTIM' DİYOR"


Cumhurbaşkanlığı'nı hedef alan pilotun ifadelerinde bilerek, atış yaptığını beyan ettiğini belirten Petek, şöyle devam etti:

"Cumhurbaşkanlığı külliyesini hedef alan Müslim Macit'in beyanı var arkadaşlar 'Bizim, yani hizmet hareketinin darbe yaptığımızı biliyordum. Bilerek atış yaptım' Demek ki Cumhurbaşkanımıza yönelik bir tarafta Marmaris'te suikast girişimi olurken, külliyenin bombalanmasını gerçekleştiren sanık FETÖ mensubu olduğunu ikrar ile ve oradan aldığı talimatla, beyanıyla biliyordum, bilerek yaptım beyanı var. Bazı FETÖ'cüler darbe girişimi öncesinde televizyonlardan darbe imalarında bulunmuşlar. Vaizliğe müracaatından bir ay sonra ilkokul diplomasını almıştır. Fetullah Gülen bir sahtekârdır. Başka kişiler yaptığında ağır cezaya çarptırılacağı suçlardan ceza almamıştır. Yeşil pasaportu, düzenlediği sahte belgelerle almıştır. Emeklilik işlemlerini sahte evraklarla sağlamıştır"
 

BAŞARISIZ OLUNCA BU MESAJI ATMIŞLAR


Darbe girişiminin başarısız olmasının ardından bir komiserin, örgüt üyelerine gönderdiği mesajı okuyan Reşat Petek, şunları söyledi:

"O gece, emniyet genel müdürlüğüne silahların teslim edilmemesi, silahlı kalkışmaya direnilip karşı konulması talimatına rağmen, örgüt mensubu olan emniyet görevlileri bunlar kendi mahiyetlerinde bulunan polis memurlarına, darbe girişimindeki askerlere direnilmemesi talimatını verip bozgunculuk yaptıkları, eyleme destek verdikleri tespit edilmiştir. Ama gece yarısından sonra darbenin başarısız olduğu saatlerde durum değişiyor. Bir komiser yardımcısı Ersal Gölüm'ün telefonunda ele geçirilen belgeler. 16-7-2016 günü saat 05:20-29 arasında, gönderilen uyarılar. 'Önemli durum, durum kötü. Çok acil duyuru. Tüm imamlara, abilere, ablalara iletin. Tüm hizmet mensupları darbeyi şiddetle kınayan açıklama yapsın' çevir kazı yanmasın. Meydanlara inip kendisini kamufle etsin. Resim çektirip sosyal medyada yayınlasın. Ama fazla da muhterem hoca efendinin adı geçsin. Hepimizi alabilirler, televizyonda gördüm ilk kez desin. Asla hükümete ve Tayyip'e dönük açıklama yapmayın'. Bu şekilde mesaj göndererek örgüt mensuplarına kendilerine kamufle etme şeklindeki talimatı görüyoruz"
 

"MİT VE GENELKURMAY BAŞKANI'NIN GİRİŞİMLERİ, DARBENİN ÖNLENMESİNDEKİ EN ÖNEMLİ FAKTÖR"


Darbe girişiminin öğrenilmemesinin istihbarat zaafı olduğunu vurgulayan Başkan Petek, "Havacı subayın verdiği istihbarat darbenin öne çekilmesini ve başarısız olmasına neden olmuştur. Darbe girişiminin önceden haber alınamaması bir istihbarat zaafıdır. Darbe girişimi saatinin 15 Temmuz saat 20.30'a çekilmesi darbenin önlenmesinde en önemli faktörlerden biri olarak görülmektedir. MİT ve Genelkurmay Başkanının önleyici girişimleri sayesinde girişimin 03.00'ten 20.30'a çekilmesi darbenin  önlenmesinde en önemli faktör. İstihbarat birimleri arasında koordinasyon seviyesi eterli değildir. Kurumsal tedbirler alınmalıdır koordinasyon sağlanması için" dedi.
 

DARBENİN SİYASİ AYAĞI


Fetullah Gülen'in CHP'ye 1967 yılında bağış yaptığını iddia eden Reşat Petek, darbenin siyasi ayağına ilişkin şunları söyledi:

"Sık sorulan, kapsamlı araştırma yapıldı ama neden siyasi ayağıyla ilgili bir durum ortaya koymadı, tespit yapmadı. Zaman zaman eleştirilerle muhatap olduk. Gerçekten FETÖ ile ilgili yaptığımız tespitlerde sadece bir siyasi partiyle irtibat, olmadığını tespit etmiş bulunuyoruz. Dönemsel olarak siyasi iktidarda bulunan, iktidardaki partilere yakın davranıp, başta mülkiye adliye olmak üzere devlet üst organlarına sızmak için kendilerince siyaseti kullanma yolu seçtikleri anlaşılmaktadır. Dikkat çeken belgelerden bir tanesi, kendisi ilkokul mezunu olmadan vaizliğe atandı. 15 Mart 1967 yılında bakıyorsunuz bir partiye, CHP'ye bir tahsilat 5 bin lira bağışta bulunduğu anlaşılıyor. Sözüm yanlış anlaşılmasın ama bu örgütün amaçlarına hizmete edeceğini düşündüğü siyasi partilerle işbirliği yapabildiğini gösterdiği bir belge olarak Nüfus kayıt örneği bile şaibeli bile karışık. Bazı yerlerde doğum tarihi 1942 olarak geçer, kendi yazılı beyanlarında da 1938 olarak geçmiştir. Farklı yorumlarla Atatürk'ün ölümünden sonraki tarihi işaret etmesi bakımından kullandığı şekilde yorumlara sebebiyet vermiştir. Pasaport istek formu var. Anne adını nüfus kayıtlarına aykırı olarak 'Rabin' olarak doldurduğu görülüyor"
 

"MİT RAPORUNDA 'HUSHUSİLER YAPILANMASI'NDAN BAHSEDİLİYOR"


Komisyona gönderilen 36 sayfalık MİT yazısında, FETÖ'ye ilişkin bilgiler yer aldığını belirten Başkan Petek, şöyle devam etti:

"Türkiye'nin beş bölgeye ayrılarak, bölge imamları aracılığıyla örgütün yönetildiği, yurt içindeki yapılanmasıyla ilgili verilen şema oldukça ilginçtir. En tepede Fetullah Gülen, ona bağlı bir mütevelli heyeti bir de özel kalem var. 'Hususiler' diye bir grup olduğu iddia ediliyor. Bunu raporumuzun sonundaki kavram cetvelinde göreceksiniz. Emniyet, yargı, MİT ve TSK'ya örgüt yapılanmasını bu 'Hususiler'in yaptığı ifade ediliyor. Bunların finansı, medya ayağı, eğitim faaliyetleri, yerleşim birimleri, bunlar üzerinde legal olarak yaptıkları ama arkasındaki illegal faaliyetleri gizleyerek yaptıkları çalışmalar ifade edilmiş. Şirketler, okullar, kolejler, üniversiteleri, hastaneleri hepsinin dökümleri de ifade edilmiş. Amerika'daki örgütün imamları, sorumluları kimler, bunlar isimleri ve resimleriyle yer alıyor. Bunları da değerlendirmenize sunuyoruz. Kuzey Amerika, Afrika, Avrupa sorumluları isim isim tespitleri yapılmış. Asya sorumluları. Bazı isimler ilk defa ortaya çıkacak isimler olarak ifade edebiliriz"


"ADİL ÖKSÜZ, DARBENİN YÖNETİLMESİNDE AKTİF ROL ALAN KİŞİ KONUMUNDA"


TBMM FETÖ/PDY 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu Başkanı Reşat Petek, komisyonun raporunu açıkladığı basın toplantısında, Adil Öksüz'ün komisyon raporunda yer alıp almadığına ilişkin "Raporda Adil Öksüz ve silahlı kuvvetler bünyesinde orada bulunmaması gereken, kimi kaçmış, yargılanan sivil unsurlar raporda değerlendiriliyor. Somut olarak Adil Öksüz FETÖ ile irtibatı kesin olan ve darbenin yönetilmesinde aktif rol alan kişi konumunda" dedi.

Başkan Petek, Adil Öksüz'le ilgili şunları söyledi:

"Raporda Adil Öksüz ve silahlı kuvvetler bünyesinde orada bulunmaması gereken, kimi kaçmış, yargılanan sivil unsurlar raporda değerlendiriliyor. Yargısal süreçler ve kabul edilen iddianamelerden alıntıları raporda göreceksiniz. Adil Öksüz ile ilgili şunu ifade edelim, somut olarak Adil Öksüz FETÖ ile irtibatı kesin olan ve darbenin yönetilmesinde aktif rol alan kişi konumunda. Tabi bu kişinin halen yakalanamamış olması, serbest bırakılması, serbest bırakılan hakimlerin meslekten uzaklaştırıldıklarını biliyorsunuz. Bunu daha önce de ifade ettik. Fetullah Gülen'in 1970'li yıllardan başlayarak izinlerini beş defa, 40 ve 30 gün olarak geçirdiğini biliyoruz. Adil Öksüz ile ilgili FETÖ bağlantısına bir delil de, Zaman Gazetesi yazarlarından Ali Ünal'ın alınan ifadesinde kendisini Pensilvanya'da Adil Hoca olarak gördüğünü, Öksüz soy ismini bilmediğini, TV'lerde resmini gördükten sonra Adil Öksüz olduğunu kesin olarak anladığını ifade ediyor"


"GENELKURMAY BAŞKANI'NIN ŞAHSINDAN İSTEDİĞİMİZ SORULARA YANIT ALAMADIK"

MİT Müsteşarı Hakan Fidan'la Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın komisyonda dinlenmediğinin hatırlatılması üzerine Petek, şöyle konuştu:

"Ben bu yapının başlangıçta dini istismar eden sivil görünümlü bir yapı olarak ortaya çıktığı, daha sonra paralel devlet yapılanması olarak ifade edildiği sonra MGK kayıtlarında silahlı örgüt olarak darbeden iki ay önce kabul ediliyor. Açık istihbarat kaynaklarıyla şu an ulaştığımız şeyler bunlar. Genelkurmay Başkanı'nın şahsından istediğimiz sorulara şu an itibariyle yanıt alamadık. Bugün darbe girişiminde silahlı kuvvetler içinde en üst rütbeler generaller değil mi? 1980 yılında darbeyi yapan Kenan Evren ve arkadaşları vardı. Silahlı kuvvetlere 1980 yılında harp okuluna almışlar, terfi ede ede gelmiş, 2016 temmuzunda darbenin öncülüğünü yapmışlar, şu anda yargılanıyorlar. Bugüne kadar onları kimse tespite demeyip, başta genelkurmayın komuta kademesi, 1980 - 2016'da siyasi otoritede kim olmuşsa, mesul gibi düşünülebilir. Biz burada çağırdık eski genelkurmay başkanlarını, kuvvet komutanlarını dinledik. Söyledikleri şu oldu 'Gözlerimize inanamıyoruz, en nazik diye düşündüklerimiz 15 Temmuz'da örgüt mensubu olarak karşımıza çıktı' onlar da şaşkınlık içinde"


"2010'DA AK PARTİ İLE YAKINDAN İŞ BİRLİĞİ OLDU"

FETÖ'nün CHP'ye yaptığı gibi AK Parti'ye de bağış yapıp yapmadığı sorulan Reşat Petek, "Bir partiye uzak yakın değerlendirmesi olduğunu ifade ettim. 2010'da yargıyı ele geçirme operasyonunda AK Parti ile yakından işbirliği olduğu, referanduma açık destek verdiği, ama sonunda anayasa değişikliğinde bu defa örgüt mensuplarının anayasa mahkemesine götürüldüğünde anayasa değişikliği, her seçmenin bir adaya vermesi yerine listelere oy vermesi gerekir şeklinde anayasa iptali gerçekleştiğinde, HSYK'yı FETÖ'nün ele geçirilmesi. AK Parti döneminde de devlete sızmada hangi yöntemleri kullanabileceğini düşünmüşler, örneğin yargıda operasyon için somut bir örnek. Ama bağış makbuzu vesaire gibi bir şey komisyonumuzda yok. Fetullah Gülen'in Papa ile görüşmesini o zamanki devlet yetkilileri organize ediyor" diye yanıt verdi.


"KOMİSYONUMUZ 'BYLOCK' LİSTELERİNİ İSTEMEDİ"

MİT'ten gelen raporda, 'ByLock' listelerinin olup olmadığının sorulması üzerine Başkan Petek, şunları söyledi:

"MİT'ten gelen raporda 'ByLock' listesi yok. Ama bununla ilgili bir liste biz de istemedik, MİT de bize göndermedi. Tamamen adli konudur, komisyonumuzun konusu değildir. Gerçekten en istismar edilen konu olarak bunu düşünüyorum. 'Ne kadar vali, milletvekili varsa açıklansın' Eğer bugün kademe kademe 'ByLock' kullanıcısı olduğu için dönem dönem insanlar gözetime sonra adli işlemler yapılıyorsa, düşünün ki bunlara böyle bir liste kamuoyuna duyurulsaydı bu insanlardan kaç tanesi Türkiye'de kalırdı arkadaşlar? Bu mantıken de yanlıştır, anayasa ve içtüzük gereği komisyonumuza böyle bir şeyin istenmesi söz konusu değildir"