'Deprem Dede' olarak bilinen Kızılay Başdanışmanı Işıkara'nın cenazesi ailesi, yakınları ve komşuları tarafından karşılandı. Eşi Aysel Işıkara, üzerinde Türk bayrağı ve Türk Kızılayı amblemli bir örtü bulunan tabuta dokunarak gözyaşları içinde “Hoş geldin canım kocacığım”dedi.

Din görevlisi dua okuduktan sonra helallik isterken, Işıkara’nın eşi ve çocuklarının yanı sıra yakınları gözyaşlarını tutamadı. Cenaze, helallik alınmasının ardından tören için Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi’ne götürüldü.

KANDİLLİ'DE TÖREN

Tedavi gördüğü hastanede önceki gün yaşamını yitiren Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara için ilk tören, uzun yıllar müdürlüğünü yaptığı  Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nde düzenlendi.

Işıkara'nın eşi Aysel, oğlu Cengiz Işıkara ve kızı Yeşim Hekimoğlu'nun yanı sıra ve meslektaşları ve sevenleri törende hazır bulundu. Işıkara için saygı duruşuyla başlayan törende Işıkara'nın görüntülerinden oluşan sinevizyon gösterildi. Törende konuşan, Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu, Işıkara'nın bir "dava adamı" olduğunu belirterek, şunları söyledi:

"Bilim insanı olmanın verdiği sorumluluk içinde Türkiye'nin kaderi olan deprem riskini bu toplumda her kesime anlatma sorumluluğunu hissetti ve bunu bir misyon, bir dava olarak üstlendi. Ülkemizin her bir parçasını defalarca dolaşarak, her kesimden tüm vatandaşlarımızın gönlüne ve aklına ulaşmaya çalıştı. Bu ülkenin afet ve deprem riskini anlatmak için büyük bir mücadele verdi. Toplumda bu dönüşümün ancak beşikten başlayacağına inanarak, öncelikle öğrencilere, gençlere ulaşmaya çalıştı. Dolayısıyla öncelikle öğrencilerin 'deprem dedesi' oldu. 99 yılından sonra ülkemizde yaşanan Afet Yönetişim modelinin tasarlanmasında da çok büyük emekleri olmuştur. Devletin her kademesinde, devlet kurumlarına, yerel yönetimlere inandıklarını cesurca ifade etmiştir" diye konuştu.

7.5'LİK DEPREM OLSA DAHA RAHAT ÇÖZEBİLİRİM

Kızılay Başkanı Ahmet Lütfi Akar da, "Türkiye'de bir ilk başardı, imamı, öğretmeni, muhtarı, toplum destekli polisi bir araya getirdi, onlara afet risklerinin azaltılması, afet zararlarının azaltılması, deprem öncesi, anı ve sonrasında yapması gerekenlerle alakalı eğitimler verdi. Türkiye'nin şehirlerinin yüzde 60'ına yakınında bunu tamamladı. Şimdi kendisinin yetiştirdiği donanımlı afet bilincinde olan imamlarımız, öğretmenlerimiz, polislerimiz var. İnşallah biz de onun bıraktığı yerden devam edeceğiz ve Türkiye'nin tamamında böyle bir bilincin oluşmasına yardımcı olacak ve afetlere beraber müdahale edebileceğimiz bir orduyu, Işıkara'nın ordusu olarak hep beraber tamamlayacağız" dedi.

Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanı Fuat Oktay ise, "Her kayıp kendi içerisinde yeni bir doğumu da birlikte getiriyor olması gerektiğini düşünüyorum. Hocamız da herhalde böyle isterdi. Yani arkasından ağlanmasını, bütün çalıştığı değerlerin kayıp olduğu bir Türkiye veya bir ortam değil, tam tersi bıraktığı bayrağı çok daha yükseklere taşınmasını, taşıyanların artmasını deprem dedelerin çoğalmasını, deprem amcaların, ablaların, teyzelerin, gençlerin çoğalmasını arzu ederdi" diye konuştu.

Kandilli Rasathanesi Ulusal Deprem İzleme Merkezi Müdürü Dr. Doğan Kalafat ise, "Son derece zor bir konuşma. 7.5'lik deprem olsa daha rahat çözebilirim ama şu andaki duygularımı ifade etmek zor" dedi.

Konuşmaların ardından din görevlisi salondakilerden helallik istedi. Daha sonra Işıkara'nın cenazesi Teşvikiye Camii'ne götürüldü.