DİSK'i oluşturan 22 sendikanın ortak kararı bugün Taksim'de bir otelde düzenlenen basın toplantısıyla kamuoyuyla paylaşıldı. DİSK Genel Başkanı Kani Beko, DİSK Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, DİSK'in Eski Genel Başkanları Rıdvan Budak ve Süleyman Çelebi ile DİSK'e bağlı yöneticilerin katıldığı toplantıda " Memleketin ve İşçilerin Geleceği İçin Hayır" yazılı bir pankart yer aldı.

KAHVERENKLİ DUYURU

Hem pankartın rengi hem de toplantıya katılanların taktıkları atkının rengi dikkat çekti. DİSK'in kırmızı renginin yerine referandumda oy pusulasında Hayır bölümünün rengi olan Kahverengi kullanıldı. DİSK'in Hayır kararıyla ilgili yazılı metni Genel Başkan Kani Beko açıkladı. Cumhuriyet tarihinde 2 hafta içinde Anayasa tartışmalarının olup bitmesini ilk kez şahit olduklarını ve bunun dünyada bir örneğinin bulunmadığını söyleyen Beko, " Bu seferki sıradan bir oylama, herhangi bir sandık değil" dedi.

MEMLEKETİN VE İŞÇİLERİN GELECEĞİ İÇİN HAYIR!

3 Şubat 2017 tarihinde DİSK Başkanlar Kurulunun DİSK Genel Merkezi'nde Anayasa Referandumu gündemiyle toplandığını yaptığını söyleyen Genel Başkan Kani Beko, " DİSK Başkanlar Kurulu olarak; bu tarihsel anda, temel ilkelerimize, mücadele tarihimize, emekçilerin özlem ve taleplerine dayanan, ülkemizin geleceğini gözeten, örgütümüzün iradesini ortaya koyan açık bir tutum almayı ve bunu kamuoyu ile paylaşmayı gerekli görüyoruz"dedi.

 

İŞTE O KARARIN AYRINTILARI

İşte DİSK'in referandumla ilgili aldığı kararın ayrıntıları:

1-DİSK olarak bu anayasa değişikliğine öncelikle usulden karşıyız: Değişiklik paketinin TBMM'den olağanüstü bir hızla, medyadan, hatta vekillerden kaçırarak, muhalefeti susturarak, hukuka aykırı açık oylamalarla, kavga gürültü içinde geçirilmiş olmasını kabul etmek mümkün değildir.

2-DİSK olarak Anayasa değişikliğinin içeriğine de karşıyız: Anayasa değişikliği ile yasama, yürütme ve yargı yetkileri cumhurbaşkanının elinde toplanacak, kuvvetler ayrılığı bitecek. Türkiye Cumhuriyeti devleti tek adam iktidarına teslim edilecek. Cumhurbaşkanı OHAL ilan edebilecek, memleket halkın tamamını temsil eden Meclisten çıkan yasalar yerine tek imzalı kararnameler ile yönetilecek. Yürütme erkinin, halkın tamamını temsil eden meclise karşı sorumluluğu olmayacak. Türkiye Büyük Millet Meclisi ve vekiller etkisizleşecek, tek yetkili Cumhurbaşkanı olacak. Bakanlar Kurulu, cumhurbaşkanına hizmet eden atanmış memurlardan oluşacak.Yargı üyelerinin çoğunluğunu cumhurbaşkanı belirleyecek, böylece tek kişinin kararları yargı kararları da olacak. Yargı yürütmenin vesayeti altına girecek. Bu değişiklerin özü parlamenter sistemin yok edilmesidir. Bu anayasa değişikliğiyle Osmanlı-Türkiye anayasal birikimi ve Meclis-i Mebusan'dan bu yana geliştirilen tüm demokrasi deneyimimiz yok sayılmaktadır. 150 yıla yakın bir süredir bu topraklarda, sancılı da olsa, varlığını sürdüren parlamenter sistemin köklü biçimde değiştirilmek istenmesine hayır diyoruz.

3-Anayasalar DİSK'in tarihinde belirleyici bir öneme sahiptir ve DİSK'in kimliğini belirlemiştir.

DİSK Kuruluş Bildirgesi'nde yer alan şu ifadelerle şimdiye kadar emekçilere en geniş hakları sağlamış 1961 Anayasası sahiplenilmiştir:“Biz devrimciliği; bugünkü tutucu, gerici, ekonomik, sosyal ve politik ilişkilerin Anayasa uyarınca değiştirilmesi ve Anayasa ilkelerinin hayata uygulaması anlamına alıyoruz".

4-Bu Anayasa değişikliği halkın gerçek gündemi değildir, halkın özlemi değildir, halkın ihtiyacı değildir. Bugün halkımızın iki acil yaşamsal ihtiyacı ve talebi vardır: Teröre, kaosa, savaşa karşı can güvenliği ve yaşam hakkı; işsizliğe karşı güvenceli bir işe sahip olmak.

5- Memleketin ve işçilerin geleceği için hayır.

Bu tarihi anda tüm emek örgütlerine açık çağrı yapıyor, tarihsel sorumluluklarını anımsatıyoruz. Tüm sendikal örgütleri Türkiye demokrasisini olduğu kadar sendikal hak ve özgürlükleri de tehdit eden, emekçilerin talepleri ve özlemleri ile hiçbir biçimde uyuşmayan bu değişiklik dayatması karşısında ortak tutum almaya çağırıyoruz.

BÜTÜN İŞÇİLERE ÇAĞRI

Üyeleri başka olmak üzere tüm işçilere Hayır oyu vermeye çağıran DİSK Genel Başkanı Kani Beko açıklamasını şu ifadelerle tamamladı:
" Bu ülkeyi 15 yıldır yönetenlere oy verdiniz ya da vermediniz. Şimdi tercihiniz bir parti veya lider olmayacak. Toplumu kutuplaştıracak, meclisin, yargının ve hükümetin yetkilerini tek bir kişide toplayacak, işçi haklarına zarar verecek, ekonomiyi krizlerle karşı karşıya bırakacak bir rejim değişikliğini oylayacağız. İşçiler olarak daha önce hangi partiye oy vermiş olursak olalım, bu kez memleketimizi yönetenlere hep beraber bir uyarıda bulunma şansımız var. Bugüne kadar tek bir partide birleşemeyen işçiler, haklarını korumak için birleşip “hayır" diyerek güçlerini gösterebilir. Türkiye'nin işçiler için bir cehenneme dönüşmesine hep beraber hayır diyelim! Tek bir kişiye, tek bir imzayla sendikaları kapatma, grevleri yasaklama, kıdem tazminatını kaldırma, toplu iş sözleşmelerini askıya alma, “gerektiğinde" ücretleri dondurma yetkisi veren Anayasa'ya hayır diyelim. Dünyada ücretler açısından en alt sıralarda olmaya hayır diyelim! Dünyanın en uzun süre çalıştırılan işçileri olmaya hayır diyelim! İçinde işçilerin hakları olmayan Anayasa'ya hayır diyelim!Taşeron işçilerinin her seçimde kandırılmasına hayır diyelim!
 

15 yılda 17 bin işçinin iş cinayetine kurban edilmesine hayır diyelim. Kıdem tazminatımızın kaldırılması planlarına hayır diyelim. İş mahkemelerine başvuru hakkımızın ortadan kaldırılmasına hayır diyelim. Kiralık işçilik adı verilen köle ticaretine hayır diyelim.Grev yasaklarına, sendikalı olmanın önündeki engellere hayır diyelim.Biz borçlanarak yaşamakta zorlanırken, zorunlu BES kesintisine hayır diyelim.Kamunun birikimlerinin Varlık Fonu yoluyla, yok edilmemesi için hayır diyelim. Hangi partiye oy verirsek verelim, hangi lideri seversek sevelim, mesele işçilerin ve memleketin geleceği ise bu sefer hep beraber hayır diyelim.İşçiler olarak birleştiğimizde ne kadar güçlü olabildiğimizi, memleketi de dünyayı da yeniden kurabileceğimizi bir kez daha gösterelim. DİSK olarak memleketimizin geleceği için, emeğin hakları için sandığa gidip "hayır" demekle yetinmeyeceğimizi, işçilerin “hayır" yanıtını işyerlerinde, mahallelerde dayanışma içinde örgütleyeceğimizi ilan ediyoruz.

"İŞÇİ HAKLARINİN EN ÇOK GELİŞTİĞİ ÜLKELERİN YÜZDE 84'Ü PARLAMENTER DEMOKRASİYLE YÖNETİLİYOR

Basın toplantısının sonunda Başkanlık, Parlamenter Demokrasi ve Yarı Başkanlık sistemiyle yönetilen ülkelerde işçi haklarının karşılaştırıldığı bir rapor açıklandı. Raporda dünyada işçi haklarının en çok gelişmiş olduğu ülkelerin yüzde 84'ünün parlamenter demokrasi ile yönetildiği belirtildi.