Amerikalı tiroid uzmanlarından oluşan ve konusunda dünyada otorite olan Amerikan Tiroid Birliği’nin, 5-6 yıllık aralıklarla, tiroid nodülleri ve kanserlerinin nasıl teşhis ve tedavi edileceğine dair yayınladığı ve bu kanser türü konusunda hekimlere yol gösterici olan uygulama rehberindeki eksik ve yanlışlıklar, Avrupa Nükleer Tıp Birliği Tiroid Komitesi’nce, Thyroid Dergisi’nde yayınlanan bilimsel makale ile belirlendi. 2014 yılında kurulan Avrupa Nükleer Tıp Birliği Tiroid Komitesi’nin Kurucu Başkan Yardımcısı olan Türk bilim insanı Prof. Dr. Cumali Aktolun da, yazar sıfatıyla katkı verdiği makalenin yayınlanmasında öncü rol üstlendi.

AVRUPALI TİROİD UZMANLARI MAKALE YAYINLADI

ATA’nın, en son 2015 yılında çıkardığı uygulama rehberinin masaya yatırılması, eksik ve yanlışlarının tespit edilmesi için hem ATA bünyesindeki hem de Avrupa Nükleer Tıp Birliği Tiroid Komitesi bünyesindeki yaklaşık 300 bilim insanı, aynı yıl Berlin’de bir araya geldi. Bilimsel tartışmalar sonunda, Amerikalı tiroid uzmanları, Avrupalı uzmanların rehberde değiştirilmesini istedikleri noktaları kabul etmedi. Bunun üzerine Avrupalı tiroid uzmanları ATA bünyesinde yayınlanan Thyroid isimli bilim dergisine Prof. Dr. Cumali Aktolun’un isminin ikinci sırada bulunduğu, yayınlanan rehberin yanlışlıklarını belirten kapsamlı bir makale yazarak, üç yıl sonra 2018’in Kasım ayında yayınlatıp tıp literatürüne girmeyi başardı.

'KANSER REHBERDEKİ GİBİ ELE ALINIRSA TEDAVİSİ GÜÇLEŞECEK'

Yayınladıkları makalenin içeriğini ve önemini anlatan Aktolun, "Son yıllarda tüm dünyada tiroid kanseri sayısında bir artış var. Biz 2014 yılından itibaren Avrupa Nükleer Tıp Birliği bünyesindeki Tiroid Komitesi olarak tiroidle ilgili bilimsel ve akademik konulara müdahil olmaya başladık. 2015 yılında Amerikan Tiroid Birliği bir rehber yayınlayıp bize de onaylatmak istediler fakat biz şiddetle karşı çıktık. Bu rehberde tiroid ameliyatlarının daha küçük çaplı yapılması, tarama testlerine ağırlık verilmemesi, küçük tiroid kanserlerinin önemsenmemesi ve büyüdüklerinde tedavi edilmesi yani kısaca erken teşhise önem verilmemesi gerektiği şeklinde bilimsel araştırmalara ters düşen maddeler vardı. Biz haklıydık, söylenen şekli doğru değildi. Çünkü tiroid kanserini bu şekilde ele alırsak kanser ilerleyecek, tedavisi güçleşecek, hastanın hayat kalitesi düşecek, çalışma hayatından kopacak ve tedavi maliyetleri çok artacaktı. Bu nedenle biz bunu çok ciddiye aldık. Bu iki grup arasında çok uzun gidiş gelişler oldu. Biz yayınladığımız makalede; küçük tiroid kanserlerinin de ciddiye alınmasını, nodül ve kanserin boyutunun değil kanserin cinsinin ve diğer özelliklerinin önemli olduğunu, tiroid biyopsisinin tanı konulması açısından hayati bilgiler verdiğini, radyoaktif iyot tedavisinin kanserin tekrarlamasını önlediğini savunduk. Üstelik bu savunmaları yaparken yayınlanmış bilimsel araştırmaları delil olarak sunduk. Daha önce kimse Amerikan Tiroid Birliği’nin yayınladığı rehberlere karşı çıkmamıştı. Bu bizim için büyük bir başarı oldu" diye konuştu.

Nükleer tıp alanında 3 uluslararası kitap yazmış olan ve Türkiye’de iki, Kanada’da bir üniversitede profesörlüğe devam eden Prof. Dr. Cumali Aktolun (57), mayıs ayından beri aktif olarak İzmir Ekonomi Üniversitesi Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Ana Bilim Dalı öğretim üyesi olarak görev yapıyor.