FATİH ÖZKILINÇ-Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) Çankaya’da bulunan il binasına silahlı saldırı düzenlendi. Silahlı saldırıda parti çalışanın kızı Deniz Poyraz yaşamını yitirdi. Olay sonrası parti il binasını ziyaret eden HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, parti binası önünde açıklmalarda bulundu. Basın açıklmasına Buldan'ın yanı sıra  HDP Van Milletvekili Sezai Temelli, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, HDP İzmir Milletvekilleri Serpil Kemalbay ile Murat Çepni, HDP Milletvekilleri, İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri temsilcileri, Emek Partisi İzmir İl Başkanı Emine Uyar, ESP Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü, saldırıda yaşamını yitiren Deniz Poyraz’ın annesi ve partililer katıldı.
“Acımız büyük. Deniz yoldaşımızın bugün şehadetiyle birlikte yüreğimizin yandığını ama başımızın dik olduğunu herkesin bilmesini isteriz” sözleriyle konuşmasına başlayan Buldan, “Bu cinayetler ilk değil. Biz bu hikayeleri çok gördük, seyrettik. Bizim önümüzde diz çökeceksiniz diyenlere karşı asla boyun eğmedik, bundan sonra da eğmeyeceğiz” dedi.

Katilin akli dengesi yerinde değil denmesin
Bugün büyük bir katliamın eşiğinden şans eseri dönüldüğünü vurgulayan Buldan, “Bugün buraya büyük bir katliamı gerçekleştirmek üzere katil yollandı. Şans eseri içeride sadece Deniz vardı. O katil 30 dakika sonra gelmiş olsaydı, bu kentte büyük bir katliam gerçekleşecekti. Elinde silahla bir kişinin binaya girmesi öyle basit bir mesele değil. Çok organize ve planlı olduğunu biliyoruz. Bu katilin eline silah verenin de kim olduğunu biliyoruz. Yıllardır haykırıyoruz. Bu ülkede işlenen tüm cinayetler planlıdır. Bugün bunlara bir tanesi daha eklendi” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da seslenerek konuşmasını sürdüren Buldan, “Cumhurbaşkanı bu daha iyi günleriniz derken, bugünleri mi kastediyordunuz? Bu katliamı biliyor muydunuz? Elbette biliyordunuz. Bu ülkede uçan kuştan bile haberiniz var. Bu olayın sorumluları elbette bu ülkeyi yönetenlerdir. AKP ve küçük ortağı MHP'dir. Her gün HDP'ye hakaret edip hedef gösterenler bu işin birebir sorumlularıdır. Bu cinayetin arkasında kim varsa acilen açığa çıkarılmalı. Hiç kimse bize bu yakalanan katilin akli dengesi yerinde değildi zırvalamasını yapmasın. Kabul etmiyoruz. Bu yalanlara karnımız tok” diye konuştu.

Bugün bir araya gelme zamanı
Ülkenin huzura ihtiyacı olduğunu dile getiren Buldan, “Sizlerin planlarıyla, katliamlarıyla bu ülke huzura ulaşmıyor. Biz barış dedikçe siz öldürüyorsunuz. Demokrasi dedikçe tutukluyorsunuz. Yeter artık. Deniz'in bize bıraktığı miras asla yere düşmeyecek. Deniz'in gülen yüzü her zaman bizimle olacak. Adalet önünde mutlaka ama mutlaka katiller hesap verecek. Tam 1,5 yıldır il binamızın önünde çadır kurulmuş. Arkadaşlarımız her gün başvuru yapmalarına, önlem alınsın demelerine rağmen bu çadır kaldırılmamış. Bütün il örgütlerimizin önündeki çadırlar acilen kaldırılmalı. Bir Deniz daha kaybetmeye tahammülümüz yok. Her toprağın altına düşen canın arkasında milyonlar var. Bir an önce bütün sorumlular açığa çıkarılmalı, cezalandırılmalı. Deniz'e sıkılan kurşun sadece Deniz'e değil, HDP'ye yönelik değil, bu ülkede demokrasiyi, barışı savunanlara sıkılan kurşundur. Bugün bir araya gelme, yan yana gelme zamanıdır” diye konuştu.


“Demokrasiyi hakim hale getireceğiz”
Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Erkan Baş ise “Deniz yoldaşımızın anısı önünde saygıyla eğiliyorum. Değerli arkadaşlar ilk söylenmesi gereken şey şudur. Herkes bilsin ve duysun ki denizin uğruna mücadele ettiği hayalini kurduğu ülkeyi mutlaka kuracağız. Barıştan eşitlikten özgürlükten bir adım geri durmayacağız. Bugün izmirde bir cinayet işlemiştir. Tetiği çeken bir alçak vardır evet ama hiç kimse bize bu katili bu alçağı besleyen düzeni unutturmamalıdır. Biz o alçak katil hak ettiği cezayı alsın diye elimizden geleni yapacağız. Onu yaratan beseleyen büyütenler bilsin ki bu halkın iki eli onların da yakasında olacak onlardan da hesap soracağız. HDP’yi susturmak istiyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar HDP susmadı susmayacak. HDP’yi yalnızlaştırmak istiyorlar. Duysunlar bilsinler işte buradayız HDP’nin yanındayız. Gücünüz yetiyorsa biz de buradayız. İstedikleri şey bu halkı sindirmek ve korkutmaktır. Siz korkun katliamcılar korksun biz dimdik durmaya devam edeceğiz. Hepimiz gözlerimiz yaşlı bir şekilde dinledik. Deniz yoldaşımızın adı Deniz Gezmişlerden geliyor. Denizler yaşayacak asla teslim olmayacağız. Bu mücadeleyi son nefesimize kadar vereceğimize söz veriyorum. HDP ve Kürt Halkı asla yalnız kalmayacak. Hep birlikte bu saray iktidarını başlarına yıkacağız. Demokrasiyi hakim hale getireceğiz” şeklinde konuştu.


Beştaş'tan istifa çağrısı

Açıklamaların ardından alana gelen HDP il binası önünde bulunan emniyet güçleriyle konuşan HDP TBMM Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, terör örgütü PKK tarafından evlatları dağa kaçırılan ailelerin İzmir HDP il binası önünde nöbet tuttuğu çadırın kaldırılmasını istedi. Beştaş, “Bu çadırı kaldıracaksınız, kaldırmazsanız biz kaldıracağız. Bu çadır provokasyondur. Boş çadırları korumayın, insanları koruyun. İçişleri Bakanlığı’na sesleniyorum; bugünkü cinayetin sorumluluğu bu provokasyonu yürütenlerdir. Bu çadırı buraya kuranlardır. 24 saat bizim il binamızı gözetleyen bizim her etkinliğimizi kameraya alan, her arkadaşımızı gözaltına alan kolluk kuvvetleri, bugün burada göz göre göre cinayet işlendi ve kılını kıpırdatmadı. Bunun sorumlusu İçişleri Bakanıdır, bunun sorumlusu bu kolluğa talimat veren ve kanunsuz bu emri yerine getiren herkestir. Deniz Poyraz’ın katili sadece tetiği çeken değildir, onun arkasındaki güçlerdir. Biz HDP olarak bugün vekillerimizle buradayız, burada kalacağız. Eş başkanlarımız da yarın geliyor. Bu provokasyonu bitirin. Siz devlet gözetiminde il binamızın önüne çadır kuruyorsunuz bu provokasyonu devlet yapıyor. Sonra da çıkıp timsah gözyaşları dökmesinler. İzmir Emniyet Müdürü ve İzmir Valisi bugün istifa etmelidir. İzmir’in göbeğinde bir il binasının içinde genç bir kadın öldürülüyorsa ve siz bunu her zaman gözetlediğiniz bir binada engelleyemiyorsanız istifa edin, bu görevi yapmayın!” dedi.
HDP il binası önünde toplanan partililer sık sık “Deniz’e sözümüz barış gelecek” sloganı attı.