Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Başkanlığında toplanan Cumhurbaşkanlığı Kabinesi toplantısının gündemine ilişkin, Beştepe'de basın toplantısı düzenledi. Kalın, toplantıda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gerçekleştirdiği ABD ziyaretine ilişkin değerlendirmelerde bulunduğunu, bütçe görüşmelerini ele aldığını, güvenlik ve Suriye meselelerine değindiğini ifade etti. Güvenlikle ilgili konularda İçişleri Bakanlığı'nın, Dışişleri Bakanlığı'nın MİT Başkanlığı'nın ve Milli Savunma Bakanlığı'nın sunumları olduğunu ifade eden Kalın, Ticaret Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığının da sunum yaptığını söyledi.

Tezlerimizi net ifade ettik

Amerika ziyaretinin başarıyla sonuçlandığını söyleyen Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, "Bu vesileyle Cumhurbaşkanımız Türkiye'nin tezlerini açık ve net bir şekilde ortaya koymuştur. Oradan çıkan tablo, Türkiye olmadan Suriye'de ve bölgede oyun kurmanın mümkün olmadığı, olmayacağı gerçeğidir. Özellikle Cumhurbaşkanımızın Sayın Trupm'la yaptığı görüşmede, konular etraflı bir şekilde ele alınmıştır. S-400 konusundan F35'lere, Patriotlar meselesinden savunma sanayinde işbirliğine, kongredeki siyasi gündemden, 100 milyar dolarlık ticaret hacmine kadar geniş yelpazede bu konular etraflı bir şekilde, açık ve samimi bir biçimde bu görüşmelerde ele alınmıştır. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın 5 senatörle yaptığı görüşmede de Türkiye'nin tezleri, pozisyonu, endişeleri, güvenlik kaygıları ve beklentileri açık ve net bir şekilde ifade edilmiştir. Dolayısıyla ziyaret öncesinde, 'İşte radikal bir kopuş olacak, kriz olacak' beklentilerini boşa çıkartan bir tablonun ortaya çıktığını söyleyebiliriz" diye konuştu.

Tarihçiler yazacaklardır

Barış Pınarı operasyonuyla elde edilen başarının gölgelenmesine dönük bazı dezenformasyon faaliyetlerinin devam ettiğinin altını çizen Kalın, "Türkiye Cumhuriyeti'nin kendi imkan ve kabiliyetleriyle gerçekleştirdiği bu harekat, bizim yakın tarihimizin en önemli hadiselerinden bir tanesidir. İleride inşallah bu günler yazıldığı zaman, tarihçiler bu harekat sayesinde ve bundan önce yapılan Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarıyla Suriye'nin kuzeyinde ve sınırımızın güneyinde kurulmak istenen terör koridoruna ve terör devletine çok ciddi bir darbe vurulduğunu mutlaka yazacaklardır. Dolayısıyla burada bu harekatın başarısını ve sonrasında elde ettiğimiz stratejik mevzileri gölgeleyecek spekülasyonlardan uzak durulması gerekiyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın Amerika ziyareti de bu tespitleri ve bu kazanımları da teyit eden bir netice doğurmuş ve tabloda bu şekilde ilerlemeye devam etmektedir" dedi.

Önemli mesajlar verilecek

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, 3-4 Aralık'ta Londra'da gerçekleşmesi beklenen NATO zirvesine ilişkin, "Burada özellikle NATO ile ilgili birçok tartışmaların yapıldığı, NATO'nun beyin ölümünün gerçekleştiğini, ittifakın çatırdamaya başladığı, müttefiklerin birbirleriyle uyum içinde hareket etmediği, külfet paylaşımının yapılmadığı şeklinde bir takım tespitlerin, değerlendirmelerin, şikayetlerin hatta suçlamaların olduğu bir ortamda, Sayın Cumhurbaşkanımız da NATO Zirvesi'ne ciddi bir hazırlık yaparak gidecek ve burada NATO'nun misyonu, vizyonu 21'inci yüzyıldaki konumu, bundan sonraki faaliyetleri, tehdit algısı ile ilgili önemli mesajlar verecek" açıklamasında bulundu.

Rejimin tahrikleri engellenmeli

Kalın, İdlib'e ilişkin Rus makamlarla görüşmelerin devam ettiğinin altını çizerek, "Burada Rus makamların üzerine ciddi bir sorumluluk düştüğünü ifade temek isterim. Orada yaptığımız anlaşma hala bakidir. Statükonun korunması, İdlib'de yeni bir krizin yaşanmasının önlenmesi açısından büyük önem arz etmektedir. Bizim orada 12 tane askeri gözlem noktamız var. Bunların güvenliği açısından da, bu 12 askeri gözlen noktasının koruduğu sivillerin yaşam haklarını muhafaza etmemiz açısından da rejimin tahriklerinin ve tacizlerinin mutlaka engellenmesi gerekiyor. Bu konuda Rusya tarafına sorumluluk düştüğünü hatırlatmak istiyorum. Aksi halde orada yeni bir kaos, göç dalgası, yeni bir insani dram anlamına gelecektir. Umarız bu konuda da Rus mevkidaşlarımız gerekli çalışmaları hızlı bir şekilde yaparlar. Şunun altını özellikle çizmek istiyorum, biz İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi Mutabakatına bağlıyız, bunun gereklerini yerine getiriyoruz. Oradaki askeri gözlem noktalarımızla ilgili de herhangi bir değişim söz konusu değildir" şeklinde konuştu.

Dipsiz Göl vakası çok üzücü

Kalın açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Gümüşhane'deki Dipsiz Göl'de yapılan define aramasıyla gölün kurutulması hakkındaki değerlendirmesi sorulan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, şöyle konuştu:
Çok üzücü olduğunu ifade etmeliyim. Bunula ilgili bakanlıklarımız harekete geçtiler. Soruşturma başlatıldı, ilgililer görevden alındılar. Çevre ve Şehircilik Bakanımız, buranın doğal sit alanı olarak ilan edileceğinin çalışmasını ilan etti. Çok hızlı bir şekilde adım attığımızı söyleyebilirim. İzni kimler istedi, kimler verdi adli ve idari soruşturma çerçevesinde ortaya çıkacak. Burada kamu olarak bize düşen görevler var. Aynı zamanda bu alanda bir toplumsal bilincin de yayılması gerektiğini ifade etmek istiyorum. Bizim özellikle bu tür doğal değerlerimizi ortadan kaldırmaya yönelik hareketleri toleransla karşılamamız söz konusu değil. Dipsiz Göl'le ilgili bu idari ve adli soruşturma devam ediyor. Burası doğal sit alanı ilan edilecek. Buranın korunması için de bir takım çalışmalar başladı. Tekrar eski doğal haline kavuşması için Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın, Tarım ve Orman Bakanlığımızı müşterek çalışması söz konusu."

Toplu intihar değil, cinayet

Siyanür kullanımıyla gerçekleşen ölümler hakkında sorulan soruyu yanıtlayan Kalın, şu ifadeleri kullandı: Öncelikle şunun atını açık bir şekilde çizmek istiyorum, bu bir toplu intihar değil, cinayettir. Öldürme ve öldürülme şekil ne olursa olsun, siyanür kullanılsın, silah kullanılsın, bunu yapan kişi son tahlilde bir cinayet işlemiştir. Bu tür hadisenin yaşanmaması için de biz Aile Bakanlığı'mızdan, İçişleri Bakanlığı'mıza kadar bütün birimlerimizi harekete geçirmiş durumdayız. Siyanür meselesine gelince, erişimi son derece kolay bir kimyasal. İyi amaçlarla da kullanılabilen ama kötü amaçla da kullanılabilecek bir kimyasal. Bununla ilgili Kabine Toplantısında İçişleri Bakanlığı'mızın da yaptığı sunumla bu konu gündeme geldi. Bununla ilgili bir düzenleme yapılacak. Erişimin, satışın kontrol altına alınması, ayrıca bir takip sisteminin kurulması, siyanürü aldıktan sonra onun nerede kullanıldığı, ne şekilde işlem gördüğüyle ilgili de takip sisteminin kurulmasına dönük bir çalışma yapılacak. Yönetmelikle ilgili bazı düzenlemelerin yapılması gerekiyor. Eğer kanuni düzenleme gerekirse bu Meclis'te de gündeme gelecek. Kullanımı Kontrole Tabi Kimyasal Maddeler Hakkında Yönetmelik var, burada siyanürün buraya dahil edilmesiyle ilgili bir çalışma ivedilikle başlatıldı. Umarız bu tür hadiseler bundan sonra tekrar yaşanmaz."