1999 yılında Sivas'ın İmranlı ilçesinde trafik kazaları ve doğal afetlerde mağdurlara yardım elini uzatmak amacıyla sivil savunma ekibi kuruldu. 'İMAYKUD' adı altında 6 kişi ile kurulan derneğin gönüllü üye sayısı zamanla 36'ya yükseldi. Dernek üyeleri arasında öğretmen, belediye ve kaymakamlık çalışanı ile çarşı esnafı yer alıyor. Olası bir kaza veya olay sonrası 112'den gelen ihbar üzerine dernek üyeleri birbirleriyle iletişime geçerek derneğe ait konteynerde buluşuyor ve olay yerine gidiyor. Tamamen gönüllülük esasına dayalı ekipler, 21 yılda 2 binden fazla kazaya müdahale etti. İlçedeki Kızıldağ mevkisi ile Zara, Hafik ve Erzincan'ın Refahiye ilçesi bölgelerinde etkin bir şekilde faaliyet gösteren İMAYKUD, kış aylarının gelmesiyle birlikte gün içerisinde devriye atarak hazır bekliyor.

24 saat göreve hazırız

İmranlı Belediyesi Su ve Kanalizasyon İşlerinde çalışan İMAYKUD Başkanı Alparslan Bal, "Bu dernek içerisinde kepçe operatöründen tutun da berber, memur, öğretmen, işçi gibi her kesimden arkadaşımız mevcut. Bunlar genelde görevleri olan insanlar. İçimizde elektrik işlerinden anlayanlarımız var. Kepçe operatörü olanlarımız var. Kaza ve olaylar halinde ne ile karşılaşacağımızı bilmediğimiz için mümkün olduğu kadar meslekleri olan, bu işe gönül veren insanları tercih ediyoruz. Gittiğimiz olaylarda elektrikçiye de kepçe operatörüne de ihtiyacımız oluyor. Mümkün olduğu kadar bu arkadaşlarımızdan bir karma yapıp ekip olarak 7 gün 24 saat göreve hazır şekilde bekliyoruz" dedi.

Tek amacımız hayat kurtarmak

İlçenin Sivas'a uzak olması nedeniyle olaylara müdahalede ilk ve en hızlı rolü üstlendiklerini belirten Bal, "Kışın kar yağmasıyla birlikte merkezdeki AFAD ekiplerinin buraya gelmesi yol durumuna göre 3 saat sürebiliyor. Biz İMAYKUD olarak buradan yarım saat içerisinde Kızıldağ'a rahatlıkla ulaşabiliyoruz. Elimizdeki imkânlara göre oradaki ihtiyaçlıların hayatlarını kurtarmaya çalışıyoruz. Tek amacımız hayat kurtarmak. Çünkü kaza yapan bir aracın altındaki biz de olabiliriz, bizim yakınımız da olabilir. O çaresizliği kimseye yaşatmak istemiyorum, ben de yaşamak istemiyorum. Allah trafik kazasını ve doğal afeti kimsenin başına vermesin. Derneğimizin şu andaki maddi imkanları bizi zorluyor. Türkiye'nin her yerinden hayırsever iş adamlarının güçleri yettikçe bize yardım etmelerini bekliyoruz. Burası D-200 karayolu ve Türkiye'nin en uzun karayoludur. İlla ki herkes bir gün buradan geçecek. O yüzden herkesin bize yardım etmesini bekliyoruz" diye konuştu.

Tıraşı bırakıp kazaya gidiyorum

Derneğin gönüllülerinden olan ve aynı zamanda ilçede kuaförlük yapan Yunus Emre Demirer ise, "Yaklaşık 6 yıl önce Kızıldağ'da bir otobüs kazası olmuştu. Dernek üyelerinden bir ağabeyimizi tıraş ederken kaza ihbarı geldi. Tıraşı yarıda bıraktım ve ben de onun özel aracıyla kazaya gittim. O kaza anında yolcunun zor bir durumda olduğunu gördüm. Derneğin de ekip yetersizliği vardı. O durumdan çok etkilendim ve gönüllü olarak derneğe üye olmaya karar verdim. Bazen müşteriyi tıraş ederken kaza haberi geliyor. Müşteriden izin isteyerek ekiple birlikte kazaya gidiyorum" dedi.