Kaldırılması beklenen taşeron sisteminin kapsamı genişletiliyor. İşverenler ve devlet bütün işleri taşerona devredebilecek. Taşeron işçilerinin aldığı ücret daha da azalacak. Devlet garantörlüğü olmayacak. İşçi dava açsa bile alacağı miktar yükseltilmeyecek.

KRİTİK HÜKÜM KALDIRILIYOR

Taşeron konusundaki kanun tasarısı, asıl işin tamamının alt işverene verilemeyeceği hükmünü kaldırıyor. Asıl işverenin işi bölerek taşerona vermesinin önü açılıyor. Bu durumda mevcut durum daha da kötüleşecek.

Şu an ki mevzuata göre asıl işveren, yalnızca yardımcı işleri ve asıl işin bir bölümünü, uzmanlık gerektirmesi halinde alt işverene verebiliyor. Kanun açıkça asıl işin bölünerek taşerona verilmesini yasaklıyor.

İŞÇİ HAKLARI ÇOK GERİYE GİDECEK

Hukuk bir şeyi açıkça yasaklarsa kararlar ancak dava yoluyla ve vakalar üzerinden verilir. Dolayısıyla kanun taslağının bu konuyu açıkça yasaklamaması pek çok sorunu beraberinde getirecek. “Emek sömürüsü” olan taşeron uygulamasının genişlemesi, işçi haklarını çok geriye götürecek.

HİÇBİR ÖNLEM ALINMAYACAK


İşverenler işçi çalıştırmanın hukuki sorumluluklarından taşerona iş vererek kurtulamaz. Ancak taşeron çalıştırmak suretiyle işçilerin hakları kısıtlanacak. Asıl işverenler işin tamamını taşerona vererek işçi masraflarını azaltacak ve işçilik maliyetlerini de devredeceği için ihalelere gözü kapalı girecek. Bu durumda iş sağlığı ve güvenliği tedbirleri de dahil hiçbir önlemin alınmaması sonucunu doğuracak.

DÜŞÜK ÜCRETLE ASIL İŞ YAPTIRILACAK

Asıl işte taşeron çalıştırmanın tek şartı, o işyerinde kadrolu olarak çalışanların ücretlerinin aynen taşeron işçilere de verilmesi olacak. Tasarı yasalaşırsa işverenler işyerlerine yeni işçi alırken taşeronu tercih edecek. Taşeron şirkette çalışan fakat asıl işi yapan taşeron işçinin ücretiyle kadrolu işçinin ücretinin aynı olması koşuluyla asıl işte de taşeron çalıştırılabilecek.

ÜCRET DAHA DA DÜŞECEK


İşverenler işçilerine ücretlerinin belirli bölümünü bankalar vasıtasıyla ödüyor fakat gerçek ücret ile aradaki farkı elden veriyor. Tasarı yasalaşırsa bu hileye pek çok işveren başvuracak. İşveren, kendi işçisinin ücretini belirli bir düzeyde tutacak, SGK’nın belirlediği meslek kodunun gerektirdiği en düşük meblağı bankadan ödeyecek, geri kalanını ise elden verecek. Bunu yaparak asıl işte çalıştıracağı taşeron işçisinin ücretini de düşük tutacak.

TASARI KİME YARIYOR?


Tasarı taşeron işçilerinin çok önemli hak kayıplarına neden olacak. Kamuda taşeron çalıştırılması, Maliye ve Çalışma Bakanlıkları ile Hazine’nin görüşü ve Bakanlar Kurulu’nun onayıyla mümkün olacak. Ancak bu onayın kanuna aykırı olması halinde, çalıştırılmaması gereken bir işte istihdam edilen taşeron işçi için kadro değil aynı işte çalıştırılan emsal işçinin ücret ve sosyal hakları verilebilecek. Dolayısıyla muvazaa ve muvazaa sonrası işçinin elde edeceği haklar ortadan kalkmış oluyor.

BÜTÜN İŞLER TAŞERONLA YÖNETİLECEK, RÖDOVANS YAYGINLAŞACAK


KİT’lerde ve Özelleştirme İdaresi’ne devredilen kamu kuruluşlarında bütün işler taşeronla yürütülecek. Kamuya yeni işçi alınmaması nedeniyle üretim durabilecek ve şeker fabrikalarında üretim tamamen üçüncü kişilere devredilebilecek. Madenlerde gördüğümüz rödovans sisteminin benzeri şeker fabrikalarında görülecek. Havaalanlarında ulaşım aksayabilecek, demiryollarında vahim kazalar yaşanabilecek.
Dolayısıyla hem taşeronların asıl işi yapmasının önü açılmış, hem taşeron işçilerinin sağlıkları ve güvenlikleri tehlikeye atılmış, hem de asıl işte çalıştırılan taşeron işçilerinin hakları kısıtlanmış olacak.

DEVLET SORUMLU OLMAYACAK

Bu kapsamda KİT’lerde ve Özelleştirme kapsamındaki kamu kuruluşlarında asıl işveren olan devletin müteselsilen sorumluluğu da ortadan kalkıyor. Devlet hatalı taşeron çalıştırılmasında işçilere karşı sorumlu olmayacak. Asıl işi yapan taşeron işçisinin haklarında devletin garantörlüğü ortadan kalkacak. Bu işçilere yalnızca emsal işi yapan işçilerin sosyal hakları ve ücretleri verilecek.

İŞÇİNİN BU HAKKI ELİNDEN ALINIYOR

Tasarı ile hukuka aykırı olarak kurulan alt işveren ilişkisinin geçersizliği ve taşeron işçisinin en baştan itibaren asıl işverenin işçisi sayılması hakkı da ortadan kaldırılıyor. İşçinin bu hakkı elinden alınıyor ve hatalı alt işveren ilişkisi sonucunda idari para cezası öngörülüyor.

İdari para cezası taşeron işçisine herhangi bir hak kazandırmıyor. Yargıtay’ın Karayolları’nda aldığı kararların emsal olması da engelleniyor. Yargıtay, Karayolları’nda asıl işi yapan taşeron işçilerin kadroya alınmasına hükmetmişti.

KIDEMİ DEVLETİN ÖDEMESİ UYGUN DEĞİL


Alt işveren işçisini değişik kamu kuruluşlarında ara vermeden çalıştıracak olursa, işçinin kıdemini devlet ödeyecek. Tazminatın devlet tarafından ödenmesi olumlu ancak taşeron işçisinin işvereninin değişmemesine rağmen kıdemini devletin ödemesi uygun değil.

Örneğin 10 yıldır kamuda temizlik işi üstlenen taşeron şirket, işçisinin kıdem tazminatını ödemekten muaf tutulabilecek. 10 yıldır çalıştırdığı işçisini farklı bir kuruma devreden taşeron, işçisini başka bir kamu kuruluşunda çalıştırdığında kıdem yükünü tamamen devlete devredebilecek. Taşeron şirketler, işçilerini çalıştıkları kamu kurumlarından başka kuruma geçmeye zorlayacak.

DAVADA ZAMAN AŞIMI 5 YILDAN 1 YILA İNİYOR


İşçilerin ücret alacakları için dava açabilme süresi 1 yıla iniyor. İşçiler halen 5 yıl içerisinde dava açabiliyorlar. Dolayısıyla işçilerin bir an önce ücret alacakları ile ilgili hukuki süreci başlatması gerekecek. Aksi taktirde ücretlerini alamadıkları için dava açma haklarını kaybedecekler.

TAZMİNATA SINIR GELECEK

İşçi alacakları için açılmış bir davanın başında alacağa konu miktar dava dilekçesine yazılacak. Bu miktar davanın ilerleyen günlerinde ıslah dilekçesi ile artırılamayacak. Uygulamada işçi davayı düşük bir miktarla açmakta ve ilerleyen süreçte bilirkişinin hesaplamasından sonra ıslah dilekçesi ile alacağa konu miktarı yükseltmekteydi.
Bu düzenleme dava açarken çok düşünerek ve çekinerek dava açılmasına neden olacak. Çünkü davayı işçinin kaybetmesi halinde işçi yüksek avukat masrafı ve mahkeme gideriyle karşılaşabilecek. Bu düzenleme fazla mesai alacakları konusunda sorun yaratacak.

TAŞERONUN UYGULAMA ALANI GENİŞLİYOR


Tasarı taşeronun uygulama alanını genişletiyor. Tasarısı, Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT’ler) ve Özelleştirme kapsamındaki kamu kurum ve kuruluşlarında asıl işin tamamının taşerona verilmesini mümkün kılıyor. Taşeron uygulamasının hatalı işlemesi durumunda işçilerin elde edeceği haklar da kısıtlanıyor.

Hacizde, ücrete öncelik verilecek

İşverene gelen haciz sırasında işçilerin ücret alacakları korunacak. İşveren hakkında haciz uygulanmasında, işçilerin geriye dönük olarak bütün ücretlerini ödeyebilecek kadar mal geride bırakıldıktan sonra haciz işlemi yapılacak.

İzinler ve 3 yıllık sözleşme olumlu


Taşeron işçisinin yıllık izin kullanması asıl işverenin de sorumlu tutulması yerinde. Hakedişten önce ücretlerin ödemesi de koruyucu nitelikte. Taşeronda ihalenin en az 3 yıl olması da işçilerin haklarını koruyacak. (Kaynak: Milliyet)