Cumhuriyet Gazetesi'nin yazar ve yöneticilerinin yargılandığı davanın 3'üncü duruşması sona erdi. Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda yapılan duruşmada mahkeme, tutuklu sanıklardan gazetenin yayın danışmanı ve yazarı olan Kadri Gürsel'in tahliyesine karar verdi. Mahkeme diğer tutuklu sanıklar; Ahmet Şık, Murat Sabuncu, Akın Atalay, Emre İper ve Ahmet Kemal Aydoğdu'nun ise tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.

İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 3'üncü duruşması bugün saat 16.00'da başladı. Duruşmada Cumhuriyet Gazetesi'nin eski yöneticisi Alev Coşkun ile yazar Rıza Zelyurt tanık olarak dinlendi.

 
SAVCI SANIKLARIN TUTUKLULUK HALLERİNİN DEVAMINI TALEP ETTİ

Daha sonra duruşma savcısı Hacı Hasan Bölükbaşı mütalaasını açıkladı. Tanık beyanlarına bir diyeceğinin olmadığını belirten savcı Bölükbaşı, tüm tutuklu sanıkların, "tutuklama gerekçelerinin henüz ortadan kalkmaması, ara karardaki eksikliklerin giderilmesi, bilirkişi raporlarının beklenmesi ve mevcut delil durumunu" gerekçe göstererek tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep etti.


DAVA DEVAM EDERKEN ATILAN TWEET ORTALIĞI KARIŞTIRDI

Savcının mütalaasına karşı sanık ve avukatları beyanlarda bulundu. Tahliye taleplerine ilişkin açıklamalar yapıldığı sırada iki gazetenin Twitter adreslerinden “6 sanığın tutukluluk hallerinin devam ettiği yönünde haber geçildiği" mahkeme başkanına bildirildi. Bunun üzerine mahkeme başkanı Abdurrahman Orkun Dağ, söz konusu tweetleri görmek istediğini söyledi. Avukatlar söz konusu tweetlerin ekran görüntüsünü başkan Dağ'a gösterdi. Bunun üzerine Dağ; “Bu durumu haber yapan kişiler kim ise ya da buradan karar sızdıran bir kişi var ise bunlar hakkında cezai işlem yapılacaktır. Bu kişilerin adamlıkla bir ilgisi olduğunu düşünmüyorum" dedi.


AHMET ŞIK: 6 YIL ÖNCE BENİ ERGENEKONDA SUÇLADIKLARINDA DA YİNE…

Daha sonra söz alan Ahmet Şık; “6 yıl önce beni Ergenekon'da suçladıklarında yine bu şekilde haberleri STV veriyordu. Ben bu oyunu gördüm. Ya sizin heyetinizden birisi, ya kalemden birisi bazı medya organlarına belge sunuyor. Ben gazeteciyim. Bana belge getirirlerse yazarım. Ben bu suç duyurusunu gazetelere yönelik değil, bu belgeyi sızdıranlara yapılmasının gerektiğini söylüyorum" diye konuştu. Mahkeme Başkanı, söz konusu gazeteler hakkında suç duyurusunda bulunacağını söyledi.


KADRİ GÜRSEL TAHLİYE EDİLDİ

Duruşmaya verilen aranın ardından mahkeme heyeti ara kararını açıkladı. Yazar Kadri Gürsel'in tahliyesine karar veren mahkeme heyeti, gerekçesinde şunları belirtti: Sanık hakkındaki delillerin önemli ölçüde toplanmış olması, sanığın karartacağı bir delilin kendisi yönünden bulunmaması, sanığın icra ettiği görev çerçevesinde dinlenmeyen sanık ve tanık üzerinde baskı yapacağı yolunda kuvvetli şüphenin bulunmaması, bu aşamadan sonra tutukluluğun ölçüsüz bir tedbir olacağı ve aynı faydanın adli kontrolle sağlanacağı kabul edilerek tahliyesine karar verilmiştir.

Mahkeme diğer tutuklu sanıklar; Ahmet Şık, Murat Sabuncu, Akın Atalay, Emre İper ve Ahmet Kemal Aydoğdu'nun ise, “Kuvvetli suç şüphesinin varlığı, delillerin karartılabileceği" gerekçeleriyle tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Duruşma 31 Ekim'e ertelendi.

Mahkeme ayrıca, davanın devam ettiği sırada savcılığın görüşünü mahkeme kararıymış gibi gösterdiği belirtilen iki gazetenin sorumluları hakkında basın bürosu savcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu açıkladı.

SEVİNİLECEK BİR DURUM YOK

Cumhuriyet Gazetesi'nin yazar ve yöneticilerinin yargılandığı davada tahliyesine karar verilen gazetenin yayın danışmanı ve yazarı olan Kadri Gürsel Silivri Cezaevi'nden ayrıldı. Gürsel'i cezaevi önünde ailesi, yakınları, çalışma arkadaşları ve CHP Milletvekili Mahmut Tanal'ın da bulunduğu kalabalık bir grup karşıladı.

Kadri Gürsel tahliyesinin ardından basın mensuplarına yaptığı açıklamada, "Operasyon sırasında ve dava sürecinde bize verdikleri destekten ötürü herkese teşekkür ederim. Bize bir kez daha dayanışma nın ne kadar önemli olduğunu gösterdiler. Kamuoyu oluştuysa eğer bu sayede oluştu. Burda sevinilecek bir durum yok çünkü haksız yere mesnetsiz, asılsız suçlamalarla tutuklanan Cumhuriyet çalışanları söz konusu. Bu arkadaşlarımızın özgürlükleri ellerinden alındı" dedi.

Gürsel sözlerine şöyle devam etti: "Cumhuriyet davasının her celsesi tarihsel nitelikte oldu. Gerek yapılan savunmalar gerekse de iddia makamının iddialarının içinin ne kadar boş olduğunun gösterilmesi bakımından  ve gazetecilğin dirayetle savunulduğunun da göstermesi bakımından tarihsel nitelikteydi. Ama bugünkü celse fantastik özellikler taşıdı. Tanıklar açısından ben böyle nitelendiriyorum. Yargı kararları yargı tarafından açıklanmadan önce çeşitli gazetelere internet sitelerine servis ediliyor.  Bu en başta yargının bağımsızlığını gölge altında bırakan bir durum. Buna son verilmeli. Her gazeteci yazmaya devam etmek ister şartlar müsaitse ben de yazmaya devam edeceğim"  

Eşi Nazire Kalkan Gürsel de,  buruk bir sevinç yaşadığını söyleyerek, "İçerdeki ve dışardaki bütün arkadaşlarım için ben bugün şunu söylüyorum, Adalet yerini buldu diyemem. Çünkü adalet yerini buldu diyecek bir dava değil bu" dedi. Kadri Gürsel ve onu karşılamaya gelenler Silivri Cezaevi önünde fotoğraf çektirdikten sonra cezaevinden ayrıldı.